GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: KADIKÖY VE ATAŞEHİR'DEKİ İMAR SORUNLARINA İLİŞKİN
Yasama Yılı:3
Birleşim:115
Tarih:04.06.2013

KADİR GÖKMEN ÖĞÜT (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; konuşmama Gezi Parkı'yla başlayıp tüm yurdu saran olaylarda yaralanan tüm vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileyerek ve elbette Antakya'daki olaylarda öldürülen gencecik kardeşimiz Abdullah Cömert ve İstanbul'da olaylar sırasında talihsiz bir kazayla ölen Mehmet Ayvalıtaş'a Allah'tan rahmet, ailelerine ve tüm Türkiye'ye başsağlığı dileyerek başlamak istiyorum.

Şu an kürsüde Milletvekili Kadir Öğüt olarak değil vatandaş Kadir Öğüt olarak konuşuyorum. Ben, zulme direnen bu ülkenin tüm evlatlarıyla birlikte üç-beş çapulcudan biriyim. Bir ülke düşünün ki on yıldır süren sistematik baskıya rağmen bir arada durmayı tek yürek olarak başarmış; bir ülke düşünün ki ideolojisi, kimliği, tuttuğu takımı ne olursa olsun birbirine sırt vermiş, dayanak olmuş. Sayın Başbakan ise on yılın içinde tek bir şeyi başarmış: Ülkeyi Türk-Kürt, doğu-batı, kindar-dindar diye bölememiştir ama polisi ve halkı karşı karşıya getirmeyi başarabilmiştir.

"Bu ülkede "üç-beş çapulcu" "ayyaş", "Yüzde 50'yi zor zapt ediyoruz.", "Kadıköy'den gelip vapurdan inenlerin durumunu görüyorum. Bunlar benim değerlerimle uyuşan şeyler değil." diyen, CHP'nin Topçu Kışlası'na imza atmadığı hâlde attığını söyleyen, aslında derdi tarih olmayan, 31 Mart gerici ayaklanmasının bastırılmasının intikamını almak olan, "OnaltıDokuz" gibi bir ucubeyi İstanbul'a diktiren Başbakan, "İstesek sizi bir kaşık suda boğarız." diyen Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı, "Anıtkabir'i de yıkarız." diyen AKP Gençlik Kolu Başkanı var. Vicdanınız gerçekten rahat mı arkadaşlar?

Profesör Hüseyin Kaptan başkanlığında 450 Türk ve 16 Japon uzmanın hazırladığı, 2009'da kabul edilen 100.000'lik İstanbul nâzım imar planında 3'üncü köprü yok, Taksim yok, 3'üncü havaalanı yok, Haydarpaşa yok, Galataport yok ama kentin belediye başkanı olan Kadir Topbaş hiçe sayılarak bu plan göz ardı ediliyor, 150 milyar dolar rant yaratılıyor. Orada müdür gibi görev yapan Kadir Topbaş'ın  bir an önce istifa etmesi gerekmektedir.

Bugün emniyet güçleri fevkalade orantısız güç kullanıyor. Copla, gazla, mermiyle kendi vatandaşını eziyorsa bu ülkeyi yönetenlerin eseridir. Yaralanan onca insanın ve ölenlerin kanı Hükûmetin elindedir ve bu kanın hesabı verilmek zorundadır. Hadlerini aşan tüm emniyet güçleri bir bir, santim santim soruşturulmalı, yargılanmalı ve gereken ceza varsa verilmelidir. Almayı düşündüğünüz 10 bin sivil güvenlik görevlisi, sanıyorum görevlerine başlamış; şimdiden ellerinde sopalar, polislerin arkasından saldırılarını  devam ettiriyorlar.

Bunları söylemeden geçmek olamazdı. Şimdi, gündemin gölgesinde kalanlara geçelim.

Malum, Türkiye'yi saran alevlerin ortasında birçok haber küllendi. Daha geçen hafta Fikirtepe'yi konuşuyorduk. Hani şu iktidarın iki seneyi aşkın süre önce imar çalışması yaparak ve emsalleri belirlemesi neticesinde vatandaşların iktidara güvenerek evlerini boşalttığı, sonrasında tüm projenin bakanlıkça durdurulduğu Fikirtepe. Hani şu Eğitim, Dumlupınar, Merdivenköy mahallelerinde halkın iktidara güvenerek, başlarını sokacak bir ev hayali ile müteahhitlerle anlaşmalar yaptığı, sözleşmeler imzaladığı; hani küçücük hisseleri karşısında insanların başlarını sokacak bir ev hayali kurdukları Fikirtepe.

Bugün bölge halkı sosyal bir patlamanın eşiğindedir. 1.700'e yakın binanın yıkıldığı bölge metruk, halk ise tedirgin hâldedir. Güvenlik sorunu had safhada, esnaf da zor durumdadır.

Bu tablonun eseri Hükûmettir ve bu Hükûmet şu an merak edilen şu soruları acilen cevaplamak zorundadır:

Fikirtepe için yeni bir imar planı mı hazırlanacaktır?

Sıfırdan başlanacak bir imar çalışmasının neticeleri düşünülmüş müdür?

Bölgede satışa çıkan projelerin akıbeti ne olacaktır?

4,14 emsal geçerli olacak mıdır, yoksa düşürülecek midir eğer düşürülecekse bölgedeki hak sahipleriyle 4,14 emsale göre anlaşma yapan ve proje hazırlayan firmaların akıbeti ne olacaktır?

Yapılması gereken, derhâl ilgili kararların verilmesi ve bölge halkının isteği 4,14 emsale dokunulmadan mevcut plan notlarının yürürlüğe konmasıdır.

Değerli milletvekilleri, bir diğer sıkıntı Ataşehir ilçesinde yaşanmaktadır. Yenisahra ve Barbaros mahallelerinin 1/5.000'lik nâzım imar planları İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisinden geçmiş ve askıya çıkarılmıştır. Ancak, söz konusu plan yaklaşık kırk yıldır yaşanan sorunlara çözüm olmadığı gibi üste sorunlar eklenmiştir. 1/5.000'lik planı gören mahalle sakinleri kendi arazilerinin sosyal donatı alanına ayrıldığını görmüşlerdir. Bir başka deyişle, vatandaşın arazisine izinsiz sualsiz el konmuş, gasbedilmiştir. Daha önceden kesintiye uğramış alanlara yeni bir kesinti uygulamak istenmesinin gerekçesi nedir?

Yeni imar planıyla, söz konusu mahallelerin hemen yanında büyük firmalara 60 kat ve daha fazlasına kadar inşaat izni verilmiştir. Mustafa Kemal ve Âşık Veysel mahallelerinin imar planları ise bir an önce çıkarılmalıdır.

AKP tüm bu soruların cevabını bir an önce vermelidir, tüm ülkede yaşanan olayların hesabını vermesi gerektiği gibi. Halkın menfaatine olan her konunun takipçisi olduk ve olacağız. Vatandaşın sorduğu her soruyu soracağız. Unutmayın, zulüm ile abat olanın sonu berbat olur. Unutmayın, biz halkız çünkü bizim en büyük amacımız bir ağaç gibi hür ve bir orman gibi kardeşçesine yaşamak.

Teşekkür ediyorum.

Saygılarımla. (CHP sıralarından alkışlar)