GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: MHP GRUBUNUN, 7/5/2013 TARİH 12518 SAYI İLE ZİRAAT FAKÜLTESİ VE VETERİNER FAKÜLTESİ MEZUNLARININ YAŞADIKLARI SORUNLARIN ARAŞTIRILARAK ALINACAK ÖNLEMLERİN BELİRLENMESİ AMACIYLA VE 8/5/2013 TARİH 12631 SAYI İLE ÜLKEMİZDEKİ ZİRAAT MÜHENDİSLERİNİN SORUNLARININ VE ÇÖZÜM YOLLARININ BELİRLENMESİ AMACIYLA TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA VERİLMİŞ OLAN MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGELERİNİN GENEL KURULUN 5 HAZİRAN 2013 ÇARŞAMBA GÜNKÜ BİRLEŞİMİNDE SUNUŞLARDA OKUNMASINA VE GÖRÜŞMELERİNİN AYNI TARİHLİ BİRLEŞİMİNDE YAPILMASINA İLİŞKİN
Yasama Yılı:3
Birleşim:116
Tarih:05.06.2013

KEMALETTİN YILMAZ (Afyonkarahisar)- Teşekkürler Sayın Başkanım.

Değerli milletvekilleri, sözlerime başlarken sizlerin ve tüm vatandaşlarımızın Miraç Kandili'ni tebrik ediyorum, Allah yılına kedersiz ulaştırsın diyorum.

Yükseköğretimini tamamlayarak çalışmak isteyen meslektaşlarım ki ziraat mühendisleri, gıda mühendisleri, su ürünleri mühendisleri, peyzaj mimarları ve veteriner hekimlerin sorunları ve çözüm yollarının araştırılması için verdiğimiz Meclis araştırmasıyla ilgili olarak Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz almış bulunuyorum. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı bünyesinde ziraat, gıda, su ürünleri mühendisleri "mühendis kadrosu" adı altında istihdam edilirler. Bilindiği gibi insanlığın en temel ihtiyaçlarından birisi sağlıklı beslenmedir. Bu ihtiyacın karşılanması, yeteri miktarda üretilmiş sağlıklı gıda ile mümkündür. Son yıllarda, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de sağlıklı gıda üretimi ve teminine dair bilinçlenme ve önemli gelişmeler kaydedilmiş ve bu konular kamuoyu gündemine sık sık getirilmeye başlanmıştır. Sağlıklı gıda üretimine ve teminine olan talebin giderek artması, mühendisliklere ki bunlar ziraat, su ürünleri ve gıda mühendisleri ile veteriner hekimliği mesleklerine olan ilginin de artmasına yol açmıştır.

Ülkemizde tarım ve hayvancılık, gerek doğrudan üretimde çalışan çok sayıda insanımıza sağladığı istihdamla gerekse yapılan üretimle gıda ihtiyacının karşılanmasından ve tarıma dayalı sanayiye sağladığı ham madde nedeniyle tüm olumsuzluklarına rağmen hâlâ önemini korumaktadır.

Birim alandan daha fazla ürün almak için yeni yetiştirme teknikleri, ıslah yöntemlerini geliştirmek ve üreticilere yaygınlaştırılması konusunda gerek teknisyenlerimizin gerek mühendis ve veteriner hekimlerimizin çok büyük katkıları olmuştur.

Yeni tarım tekniklerinin geliştirilmesi gerçekten çok önemlidir, zira topraklar sınırlıdır. Bir tarafta açlık çeken insanlar, diğer taraftan obezite sorunuyla mücadele eden insanlar. Binbir zorluk ve zahmetle okullarını bitirerek hayata atılmak için iş ve aş peşine düşen insanlarımızın pek ama pek çok sorunları vardır.

Ülkemizde, özellikle AKP hükûmetleri döneminde uygulanan yanlış tarım ve hayvancılık politikaları, ne yazık ki iş bekleyen bu ziraat mühendisi, gıda mühendisi ve su ürünleri mühendisleri ile peyzaj mimarları ve veterinerlerimizin işsiz kalmalarına, yanlış istihdam politikalarıyla Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı bünyesinde çalışanların da çok ciddi sorunlarla karşı karşıya kalmalarına yol açmıştır.

Tarladan, seradan, kümesten, ahırdan markete kadar bir dizi bilimsel uygulamaların yer aldığı tarımsal üretimin daha nitelikli, kitlesel ve ekonomik olarak gerçekleştirilmesinde, bu mühendislerimizin ve veteriner hekimlerimizin çok ciddi katkıları vardır.

Son yıllarda, bilimsel ölçütler yerine daha çok siyasi sebeplerle Türkiye'nin hemen hemen her bölgesinde gereğinden fazla ziraat fakültesinin açılarak bazılarına yeni öğrenci alınması, yeni açılan fakültelerde de hemen hemen tüm bölümlerin bulunması, bu bölümlere gelen öğrenci profili, uygulama alanı, laboratuvarları, eğitim elemanı ve personel yetersizliği eğitim kalitesini maalesef olumsuz yönde etkilemiş ve yeni sorunların yaşanmasına yol açmıştır. 1980'li yıllara kadar üniversite giriş sınavlarında ilk 10'luk dilimde öğrencilerin tercih ettiği ziraat fakülteleri, son yıllarda çok düşük puanlarla öğrenci kabul etmesine rağmen, pek çok fakültede bazı bölümler öğrenci bulmakta zorlanmaktadır.

İnsanlarımıza güvenli, sağlıklı gıdanın temini, üretimi, denetimi konusunda gıda mühendislerinin çok ciddi katkıları olmuştur. Ülkemizde gıda denetimlerinde yaşananlar, sektörde haksız rekabete ve halk sağlığı sorunlarına yol açmaktadır. Gıda işletmelerinde uzman personel istihdamı zorunluluğu bulunmaması nedeniyle, güvenilir, sağlıklı gıda arzı, maalesef, işletmelerin insafına terk edilmiştir.

Bakanlığımızda şu anda yaklaşık 5 bin civarında gıda denetçisi vardır. Bunun yanında, kayıtlı gıda üretimi yapan işletme sayısı yaklaşık 40 bin, gıda ürünlerini satan ve dağıtan iş yeri sayısı ise yaklaşık 500 bin civarındadır. Bu tablo bile sektörde gıda mühendisi açığı olduğunu göstermektedir.

Diğer taraftan "Alo 174" gıda hattına gelen ihbarlar her gün artmakta ve çözüm beklemektedir. Bakanlık bünyesinde, tarım danışmanı gibi gıda mühendisleri de küçük ve orta boy gıda işletmelerinde güvenli gıdanın üretilerek insanlara arz edilmesine katkı sağlayacak gıda danışmanı olarak istihdam edilebilirler. Bu şekilde, gıda sektöründe kamu denetimi daha etkin kılınarak haksız rekabetin önüne geçilebilir ve tüketicinin sağlığının korunmasında önemli bir unsur olacaktır.

Diğer taraftan, 20 binden fazla ziraat mühendisi boş gezmekte veya eğitimiyle alakası olmayan alanlarda çalışmaktadırlar. Şu anda öğretmenlik, polislik, mübaşirlik, gardiyanlık gibi kamu görevlerinde çalışan ziraat mühendisleri vardır. Bu, ciddi bir israftır. Uygulanan bu yanlış politikalara bir an evvel son verilmelidir. Şu an, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığında 20 binden fazla kadro boş bulunmaktadır. Ziraat mühendislerimiz, veteriner hekimlerimiz, gıda mühendislerimiz, su ürünleri mühendislerimiz, peyzaj mimarlarımız bir an evvel çiftçilerimizle, üreticilerimizle buluşmak, Türk tarımı ve hayvancılığına katkı sağlamak istemektedirler.

Sayın milletvekilleri, diğer taraftan, 1380 sayılı Su Ürünleri Kanunu'nda resmî su ürünleri mühendisi tanımı yapılmamış olması ve su ürünleri koruma ve kontrol alanlarında yetkilendirilmemiş olmaları su ürünleri mühendislerinin kamu ve özel sektörde istihdamlarının önünde ciddi bir engeldir. Ülkemizde şu anda 15 binden fazla su ürünleri ve balıkçılık teknolojisi mühendisi ciddi şekilde mağduriyet yaşamaktadır. Dolayısıyla, bu mağduriyetler ülke tarımını ve hayvancılığını da olumsuz yönde etkilemektedir ki çiftçinin, üreticinin hâli perişandır. Siz, her ne kadar kabul etmeseniz de çiftçi inim inim inlemektedir.

Değerli milletvekilleri, milyonlarca dönüm tarım yapılabilir hazine arazisi boş durmaktadır. Bir kanun veya kanun hükmünde kararname ile bu arazilerin işlemek isteyen ziraat mühendislerine tahsisi sağlanabilir. Üç tarafımız denizlerle çevrili. Yurt içi su kaynaklarımız -zengin olmasak da- ciddi ve hatırı sayılır bir mahiyettedir, su ürünleri mühendislerimizi de bu imkânlardan istifade ettirmek mümkün olabilecektir. İşletme kredisi desteklemeleriyle buralarda örnek tarım uygulamaları yapılabilir ve ülkemiz ekonomisine önemli bir istihdam ve katma değer sağlanmış olunabilir.

Değerli milletvekilleri, gerçekten, tarımımızın içinde bulunmuş olduğu şartlar iç acısı. Zira, girdi maliyetleri gün geçtikçe artıyor. Milat olarak kabul ettiğiniz 2002 yılında 1 litre mazot alabilmek için -ki tarımın en ciddi girdilerinden bir tanesidir- 2,5 kilo buğday satmak yeterliyken, bugün 6 kilo, 7 kilo buğday satmak zorunda kalıyor çiftçimiz. Diğer taraftan, yine 1 litre mazot alabilmek için, 2002 yılında 10 kilogram pancar teslim etmesi yeterliyken, bugün, maalesef, tam 45 kilo, 46 kilo pancar teslim etmesi gerekiyor. Bu, gerçekten, çiftçimizin, üreticimizin nereden nereye geldiğinin en ciddi karineleri, en ciddi ispatlarıdır. Bu olumsuz gidişata bir "Dur." denilmelidir. Zira, ithal hayvancılık, ithal damızlık hayvan, ithal canlı hayvan, ithal et konusu, pek çok tarım ürününün ithal edilmesi çiftçimizi canından bezdirmiş, üretim yaptığına, yapacağına pişman olmuş vaziyettedir.

Diğer taraftan, pek çok açığımızın, özellikle yağ bitkileri ve yem bitkileri noktasındaki ham yağ açığımızın kapatılması konusunda çok ciddi ithalat yapmaktayız. Bunların önlenmesi noktasında işte ziraat mühendislerimiz, işte veteriner hekimlerimiz, işte gıda ve su ürünleri mühendislerimiz hazırdır, beklemektedir. Bize düşen görev bunların önünü açmaktır, bunlara imkân ve fırsat vermektir ki bunlardan, sadece biz burada muhalefet olarak sorunları dile getirmekle yetinmiyoruz. Bu kürsüden defalarca çözüm yollarını da sizlerle paylaştım ama tekraren söylüyorum. Bu sorunları biz söylemekten bıkmadık, usanmadık fakat siz dinlemekten veya ifade etmekten, anlamaktan çok ama çok uzak kaldınız. Şu anda huzurda bulunan milletvekillerimizin, iktidar partisine bağlı milletvekillerimizin varlığı da bunun göstergesidir. Gerçekten, tarıma hiç ama hiç değer vermiyorsunuz.

Çözüm yollarından bir tanesi de şu: Sözleşmeli, alım garantili üretim yaptırılarak, milyarlarca dolar ödeyerek dışarıdan aldığımız yem ve yağ bitkileri açığımız kapatılabilir.

Değerli milletvekilleri, mühendislik -ki ziraat, gıda, su ürünleri- ve peyzaj mimarı ve veteriner fakültelerinden mezun olan gençlerimizin yaşadığı sorunların araştırılarak alınacak önlemlerin belirlenmesi için Meclis araştırması açılması aciliyet arz etmektedir.

Desteklerinizi bekler, takdirlerinize arz ederim. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)