GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: CHP GRUP ÖNERİSİNDE
Yasama Yılı:3
Birleşim:119
Tarih:12.06.2013

ÖZDAL ÜÇER (Van) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu selamlıyorum.

Aslında, aleyhte söz istemek Meclisin teknik çalışmasıyla ilgili bir durum çünkü İstanbul'daki genel sorunlar, -köprü sorunu, Gezi Parkı sorunu- konusunda gerçekten söylenmesi gereken çok şey vardı, çok şey söylendi ama söylenmesi gereken çok şey daha var. Çünkü, bu ülkede demokrasinin tesisi olmadan siz binlerce de köprü yapsanız, Boğaz'ın her noktasına köprü yapsanız ama insanların gönül köprüsünü kuramazsanız hiçbir şekilde başarılı olmamış olursunuz, ancak Japon firmalarına veyahut da uluslararası firmalara para kazandırmış olursunuz. Doğayı değiştirmiş olabilirsiniz ya da teknik olarak güzel bir köprü yapmış olabilirsiniz; onun üzerinden ekonomik hesaplar yaparak, işte, ekonomiyi geliştireceğiniz iddiasında bulunabilirsiniz ama ne olursa olsun, sizin 75 milyon nüfusu olan ülkenizde insanların büyük bir çoğunluğu belki o köprünün parasını ödeyemediği için o köprüden geçme şansını bulamayacaktır.

15 milyona yakın nüfusu olan İstanbul'da, hiç, İstanbul köprüsünden geçemeyen çocukların olup olmadığını düşündünüz mü? İstanbul'da yaşıyor olduğu hâlde hiç Boğaz'ı görmeyen insanlar var mı yok mu diye düşündünüz mü? Var. İstanbul'da olduğu hâlde bir gün gidip İstanbul'un piknik yerlerinde piknik yapamayan milyonlarca insan var ve Başbakan yirmi yıl önce köprüye karşıydı, şimdi, köprüden yana ve bir hizmet atağı olarak dayatmaya çalışıyor. Peki, yirmi yıl önce Başbakan neden karşıydı, bugün neden bunu bir icraat, bir hizmet, bir lütuf gibi dayatmaya çalışıyor. Yani, demek ki, çok samimi olmadığı bilinen bir gerçek.

Evet, Başbakanın para kazandırmak istediği ihale grupları var, bunu herkes biliyor. Ama ben bunu burada her zaman dile getireceğim: Belli başlı konular olduğunda bütün partileri işin içinde tutmak mümkün olmayabilir ama genel olarak ya da bütün şahısları işin içinde tutmak mümkün olmayabilir ama genel bir kanaat? Sözde, millî değerler; sözde, vatan millet Sakarya değerlendirmeleriyle her zaman bir şekilde bize, partimize, grubumuza, milletvekillerimize, belediye başkanlarımıza, özgürlük hareketinin kurumlarına bir şekilde öyle bir çatılıyor ki? Yani, bu ülkede, bu ülkeyi çok seviyorsanız, bu ülkenin sahillerini niye uluslararası şirketlerin yedi yıldızlı otel firmalarına satıyorsunuz? Neden köprü geçiş ihalesini uluslararası şirketlere veriyorsunuz? Bu ülkeye hizmet etmeyi düşünüyorsanız, köprüsü olmayan binlerce köy var, çok küçük ihale bedelleriyle köylerin? O köprüye yatırım olarak harcanacak kamu maliyeti Türkiye'deki bütün köylerin köprü sorununu halledecek meblağdadır. Ama halka hizmet amacı olsaydı önce köylerin köprüsü yapılırdı, sonra İstanbul'un üçüncü, dördüncü, beşinci? Binlerce de köprü yapsanız bu halka hizmet etmiş olmazsınız.

"Ağaç diktik." diyor Başbakan. Ee, dikeceksiniz. Yani, bir Başbakan ağaç dikmiş, havaalanı yapılmış, reklamını bir dille? Hizmet olarak anlatılır, denir ki: Ağaçlar dikildi, hizmet yapıldı, havaalanı yapıldı. Ama insanların gözüne soka soka? Siz, bundan önce, Hakkâri'de havaalanı olduğunu? Evet, düşünebiliyorduk biz Hakkâri'de. Yüz yıl önce de biz Hakkâri'deki tekstilin durumunu biliyorduk. Hakkâri'de havaalanı olmayışı Hakkârililerin eksiği miydi?  Bu devletin eksiğiydi, hükûmetin eksiğiydi. O zaman da Başbakanın zihniyetinde olan insanlar başbakanlık yaptılar.

Başbakan kendini öyle değerlendiriyor ki, dünyada ondan öncesi yok, ondan sonrası olmayacak! Her şeyi? Bir başbakan olarak ben bu devleti yönetiyorum, adam gibi sorumluluklarım var, bunları yerine getirmek zorundayım şeklinde değil, sanki babasının malını millete dağıtıyor, sanki babasının sermayesini milletin hizmetine sunmuş! Öyle yok. Böyle bir üslup olmaz. Kimse babasının malını dağıtmıyor, kimse babasının çiftliğini yönetmiyor.

"Ağaç diktik." deniyor. Evet, 2 milyar 800 milyon ağaç dikilmiş mi, dikilmemiş mi? Saymak lazım, denetlemek lazım. Onların dikimi esnasında ne kadar ihale yapılmış, ne kadar usulsüzlük yapılmış, bilmek lazım ama bence varsa 2 milyar 800 milyon, 1 ağaç daha eklemek lazım çünkü onu herkes görüyor, herkes biliyor. O 1 ağaçtan hiç bahsetmiyor Başbakan, milletin ocağına diktiği incir ağacından Başbakan hiç bahsetmiyor. Bu Hükûmet, milletin ocağına incir ağacı dikmiştir. Yoksulluk artmış. Hangi rakamlarla konuşuyorsunuz? Borsa indi, borsa çıktı değil, milyonları bulan açlık sınırında yaşayan insan var ve bunlar size oy vermişler.

Erciş'in Zortul (Çatakdibi) köyünde yüz binlerce ağaç kesiliyor. Neden? Bunu anlatayım size: TOKİ, AFAD oradaki köylülere ev yapacak. Tamam, iki yıl geçti, 72 konut yapılacak. Köylülere hibe verilmiyor, afet yardımı verilmiyor, kredi veriliyor. Ahırlar yapılsın diye 15 bin lira kredi verilmiş. Tamam, borçlandırılmış. Köylüler kendi arsalarında, kendi köyünde yeniden ev yapmak istiyorlar ama diyor ki: "Ben size bu krediyi vereceğim, siz tapunuza şerh koyacaksınız, ipotek ettireceksiniz." Ee, tapu müstakil değil. Tapu sorununu çözmeden, sen köylüye minnetle para veriyorsun, diyorsun ki, borçla faiz yükünün altına alıyorsun köylüyü, onlara ev de yapmıyorsun. İşte, programda bir hazine arsası belirlenecek, köy taşınacak, o köylüler mağdur edilecek ama oraya da? Niye? Çünkü başkaları da orada özel mülkiyet hak talebinde bulunuyor. Olabilir, vatandaşlar hazine malını kiralamak ya da satın almak amacında olabilir ama bizim yaklaşımımız ne orayı işleten, kiralayan insanın mağduriyetini ne de o köylülerin ev ihtiyacı? İki yıldır, deprem olmuş, insanlar başını sokacak bir barınak arıyor ama devlet oyalıyor, borç para veriyor ama onun için de tapu şerhi istiyor. Madem ki memleket, madem ki hizmet, neden bu yolsuzluklar? Ayrıca, TOKİ'nin daha önce Van'da yapmış olduğu MEMUR-SEN TOKİ'de hâlâ işçiler 15 trilyon borçlarını alamamışlar. Müteahhit firmaya hak edişleri olmadan parası verilmiş, trilyonlarca lira para vermiş, o müteahhit işçilerin parasını yemiş, işçiler mağdur, yüzlerce aile TOKİ'ye devletin kurumuna çalıştıkları için? O müteahhit kim, hangi milletvekilinin ortağı? O müteahhit hangi milletvekilinin kardeşinin sahibi olduğu şirketin ortağı ya da dükkânlarını kime? Bunlar, hepsi konuşulacak şeyler ve maalesef işinize gelmeyecek şeyler.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ÖZDAL ÜÇER (Devamla) - Bu ülkede sorunlar gerçekçi zeminde tartışılmadı mı hiçbir mantıklı sonuca varılmaz. Bu ülkenin sorunlarını çözmek için rakamlarla birbirini yarıştıran, rakamlarla birbirini ezen değil, bu ülkede halkın faydasına olacak projelere imza atmak gerekiyor.

Teşekkürler. (BDP sıralarından alkışlar)