| Konu: | ÖDEME VE MENKUL KIYMET MUTABAKAT SİSTEMLERİ, ÖDEME HİZMETLERİ VE ELEKTRONİK PARA KURULUŞLARI HAKKINDA KANUN TASARISI (S. SAYISI: 473) |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 123 |
| Tarih: | 20.06.2013 |
D. ALİ TORLAK (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; kanunun 9'uncu maddesinde verdiğimiz önergeyle ilgili Milliyetçi Hareket Partisi adına söz aldım. Bu vesileyle yüce heyetinizi saygılarımla selamlıyorum.
Tabii, konu ekonomi ve Sayın Bakanımız burada olunca, müsaade ederseniz, ben de denizcilikle ilgili sıkıntıları dile getirmek istiyorum.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yaklaşık otuz yılını vermiş bir denizci kardeşiniz olarak üzülerek ifade etmeliyim ki 2008'de dünyada başlayan kriz Türkiye'mizi çok ciddi etkilemiş ve tersaneler başta olmak üzere, armatörler başta olmak üzere yan sanayisi ve işçi çıkarımlarını düşündüğünüzde Türkiye çok ciddi bir sıkıntıyla sektör adına karşı karşıya kalmıştır. Bakınız, sadece ve sadece Tuzla tersaneler bölgesinde 40 bin kişinin çalıştığını düşünür ve bu 40 bin kişiden, çalışan 1 kişinin dışarıda 7 kişiye ekmek verdiğini değerlendirirseniz, iş sahası açtığını düşünürseniz yaklaşık 100-150 bin kişi civarında insan işsiz kalmıştır. Ben bunu defalarca bu kürsüden dile getirdim ancak derdimizi Milliyetçi Hareket Partisi olarak bir türlü anlatamadık.
Adalet ve Kalkınma Partisi denizcilik alanında ciddi işler yapmıştır. Bunların en önemlilerinden bir tanesi, Sayın Bakan yeni tersaneler kurmuştur. Ben Milliyetçi Hareket Partisi mensubu olarak İstanbul'da, Türkiye'de 40 tersanenin değil bu ülkede 400 tersanenin, 500 tersanenin olmasını isteyen bir arkadaşınızım. Ama Sayın Bakan, sadece ve sadece Yalova'da ve Karadeniz'de birkaç tane tersane yeri verip onun peşini bırakmıştır. Sadece tersane yeri vermiştir. Bugün, Trabzon'da verilmiştir, Samsun'da verilmiştir, Yalova'da verilmiştir, Ereğli'de verilmiştir. Bu tersane yerlerine çok ciddi yatırımlar yapmışlardır ancak iş alamama noktasına geldiklerinde de bankalarla karşı karşıya kalıp büyük sıkıntılar yaşanmıştır.
Bankalar deyince de değerli milletvekilleri, şunu hatırlamak, şunu söylemek lazım: 2008 yılına kadar armatörlerin ofislerinden, tersanecilerin tersanelerinden çıkmayan bankalar, 2008'den sonra bu kriz yaşandığında asla ve asla ne ofislere ne tersanelere uğramamışlardır. Ben, şunun olmasını isterdim, Hükûmetimizin, Sayın Bakanımızın bunu takip etmesini isterdim: 2008 yılına kadar denizcilik sektöründen çok ciddi paralar kazanan -ve bugün Türkiye'de sektör olarak iki sektörün para kazandığını düşünürsek bunlardan bir tanesi bankacılıktır, bir tanesi inşaatçılıktır- bankalar, denizcilik sektöründen kazandığı paranın yüzde 10'unu devam ettirseydi, 2008'den bu yana denizcilikteki bu sıkıntı devam etmezdi Sayın Bakanım.
Bakınız, şu anda öyle bir hâle geldik ki armatörlerimiz gemilerini işsizlikten alargaya açmış, alargaya çıkarmış, alargada üzerine bir tane adam koymuş, "laid" yapmak suretiyle gemilerini bekletmektedir. Dolayısıyla, armatörün de sıkıntısı çok büyüktür. Armatörün sıkıntısı olduğunu düşündüğümüzde bu sirayet önce tersaneye yansır, tersaneden de yan sanayicilere yansır.
Bu sıkıntıların giderilebilmesinin yolu çok fazla. Bunlardan bir tanesi, geçenlerde -çok övünerek söylüyorum- yurt dışından aldığımız, Enerji Bakanlığına aldığımız bir gemi. 130 milyon dolara aldığımızı ifade ediyor Bakanlık. Ben arkadaşlarımla görüştüm, bu gemi gerçekten çok ciddi bir gemi, çok özel bir gemi ama şunu çok özel ifadeyle anlatmak ve söylemek isterim ki, -kendilerine de ifade ettim Sayın Bakanın- bu geminin aynısını Türkiye artık yapabilecek güçtedir Sayın Bakanım. Bir tek eksiğimiz var bizim, bankalar bize sıcak bakmıyor, denizcilik sektörüne sıcak bakmıyor; dün bakıyorlardı, bugün bakmıyorlar. İş alsanız, yurt dışından bir iş alsanız, buraya getirseniz, en önemli probleminiz banka teminat mektubu, bunu çözmek lazım. Bunu çözmediğiniz takdirde, siz istediğiniz kadar "En iyi gemiyi biz yaparız." deyin, "En iyi sistemi biz oluştururuz." deyin, bundan bir sonuç alamazsınız.
Sayın Bakanım, kazandıklarının sadece ve sadece yüzde 10'unu söylüyorum, yüzde 10 tekrar bu sektöre devridaim edildiği takdirde sektördeki bu kriz biter ve insanlar gene eskisi gibi, 150 bin kişi, 200 bin kişi ekmek yer. Bunu çok ciddi olarak takibe almanız lazım Sayın Bakanım.
Armatörlerimiz bitti, tersanecilerimizin birçoğu iflas erteleme aldı. Yeni kuran tersaneci arkadaşlarımız sektörü iyi, ciddi gördükleri için büyük borçlar altına girdi; bugün bankalar onların üzerlerine gidiyor, evlerini de alıyor, iş yerlerini de alıyor, işçiyi de rezil ediyor, kendilerini de rezil ediyor.
Dolayısıyla, bunu tekrar gözden geçirmenin faydalı olacağını düşünüyor, hepinizi saygılarımla selamlıyorum efendim. (MHP ve CHP sıralarından alkışlar)