| Konu: | ÖDEME VE MENKUL KIYMET MUTABAKAT SİSTEMLERİ, ÖDEME HİZMETLERİ VE ELEKTRONİK PARA KURULUŞLARI HAKKINDA KANUN TASARISI (S. SAYISI: 473) |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 123 |
| Tarih: | 20.06.2013 |
MEHMET GÜNAL (Antalya) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, kanunun ikinci bölümünden sonra da maddelerini oylayıp bitireceğiz.
Şimdi, ben sordum ama herhâlde cevap alamayacağım gibi; birkaç köşesine ben değineyim yine, Sayın Bakanım burada.
"Faiz lobisi" diye şikâyet ederek bu işten kurtulmanın bir anlamı yok; madde bir.
İkincisi, bu şikâyet ettiğimiz sistemi senelerdir sıcak paraya muhtaç hâlde olduğumuz için biz kendimiz tesis ettik Türkiye olarak. Eğer siz düşük kur-yüksek faize dayalı bir sistemi teşvik ederseniz, tam tersine, kendi mallarınızı rekabetçi yapacak bir düzeyde rekabetçi bir kur politikası uygulamazsanız, bundan şikâyet etmeye hakkınız yoktur. Türkiye'deki temel ekonomik sorun, üretemeyen ekonominin temelinde, uygulanmış olan bu rejim ve sistem var.
Daha önce de söyledim, Sayın Bakan burada, kendisini "frenci" olarak suçladılar, bazıları da gazcı oldu; o arada Merkez Bankasına çaktılar, sağa sola, herkes kafasına göre bir şeyler söyledi ama işin esası şu: Merkez Bankası burada sorumlu değil. İşte burada Hükûmet; eğer bir bakan bir şey söyleyecekse, Hükûmetin bir üyesi olarak Bakanlar Kurulunda söyleyip karar çıkarması lazım. Kur rejimini Hükûmet belirliyor yani dalgalı mı, sabit mi, kontrollü dalgalı kur mu olacak, ne olacak, bunu Hükûmet belirliyor. Merkez Bankası Başkan Yardımcısı burada, onlar uygulanmasından yani kur politikasından sorumlu. Dolayısıyla, bütün bunları çözmeden, kalkıp dışarıda, içeride lobi aramanın bir anlamı yok.
Bunun çözümü ne, değerli arkadaşlar? Bunun çözümü, işsizliğin düşmesi, üretimin artması, yatırımın artması, ihracatın artması ama biz işsizliği düşüreceğiz diye bir taraftan Türkiye İstatistik Kurumunun hesaplama yöntemini değiştirip, üç ay yerine bir ayda "İşsiz kaldınız mı?" diye sorarsak, bakın, yarın öbür gün 1-2 puan daha düşecek. Nasıl düşecek? Üretimden, istihdamdan kaynaklanan şekilde düşmeyecek, sadece hesaplama yöntemini değiştirerek düşecek. Peki, gerçek anlamda nasıl düşüreceğiz? İşte, şikâyet ettiğimiz faiz lobisini yaratacak ortamı biz ortadan kaldırmamız lazım. Siz, bir taraftan sıcak paraya muhtaç olacaksınız, sonra da faiz lobisine efeleneceksiniz. Böyle bir şey yok. Eğer siz o reel faizi vermezseniz zaten bu sıcak paracılar gelmeyecek. Onun için ne lazım? Gerçekten, bir yatırım, üretim, ihracat seferberliği lazım. Biz Milliyetçi Hareket Partisi olarak her zaman yapıcı, yol gösterici, uzlaşmacı, çözümden yana bir muhalefet anlayışını benimsemiş bir partiyiz. "Önce ülkem ve milletim, sonra partim, sonra ben." diyen bir anlayışa sahibiz arkadaşlar. Bunu da "Lüzumsuz birtakım kanunlarla, siyasi çatışmalarla, kısır gündemlerle vakit geçirmeyelim." diye bu kürsüden defalarca söyledim. "Gelin, çıkması gereken yapısal önlemlerle ilgili ne varsa, burada bir öncelik sırası belirleyelim, çıkaralım." dedik ama -sağ olsun şu anda arkadaşlarımız hâlâ alt komisyonda görüşüyor- vergi kanunumuz ancak gelebildi, bu sezona yetişmesi bu şartlarda zor görünüyor. Dolayısıyla, bunların olması için ne yapmak lazım? Gerçekten üreten bir ekonomik yapı tesis etmek lazım ve bunun için de -Sayın Bakan söyledi- iki senedir bekliyoruz, Sayın Çağlayan "Gazlayalım." diyor ama güzel, gaza basalım da, "içeride üretilebilen malları üretecek girdi tedarik sistemi" dedi, biz hâlen daha bekliyoruz, hâlâ uygulamada ne bir genelge ne bir tebliğ ne bir kararname göremedik. Hâlen daha ihracatımız ve üretimimizin yüzde 70'inden fazlası ithalata bağlı. Peki, neyin şikâyetini yapıyoruz o zaman? Kendi kendimize söylediklerimizi yapamıyoruz. Burada söylendi "Tamam, destekliyoruz." dedik. Hâlâ bekliyoruz, turizm sezonu geldi "Yaşanan olaylardan dolayı iptaller var." diyorlar, Turizm Çerçeve Kanunu'muz var, beş yıldır söylüyorum bu Parlamentoda, komisyonlarda, sezon başlarken yine söyledim, hâlâ yok. Yani maalesef işin tartışma kısımlarıyla, sanal gündemlerle burada bizi oyalıyorsunuz. Gelin, bunları öncelik sırasına koyalım ve çıkaralım. MHP olarak ülkemizin lehine olan, milletimizin lehine olan ne varsa eksikliklerini söyleyeceğiz, tamamlanması gereken yerler varsa beraber tamamlayacağız, dikkate almıyorsanız da vatandaşa şikâyet edeceğiz. Ama bunların çıkması lazım, bunlar bekliyor. Biz ne yapıyoruz? Efendim, sözde "Şununla pazarlık, bununla onu yaptık, onu yetiştiremedik, bizi buradan tehdit ediyorlar, sıkıştırıyorlar." Biz buradayız, siz gelin, milletin aleyhine olan şeylerle uğraşmayın, milletin lehine olan kanunları çıkarın, biz de size destek olalım diyorum. Aksi takdirde, bu faizcilere de rantçılara da muhtaç oluruz, sıcak paracılara muhtaç oluruz. Bunun yolunu birlikte bulup çözmemiz gerekir diyor, saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)