| Konu: | TOKAT MİLLETVEKİLİ REŞAT DOĞRU'NUN, (2/16) ESAS NUMARALI 2022 SAYILI 65 YAŞINI DOLDURMUŞ MUHTAÇ, GÜÇSÜZ VE KİMSESİZ TÜRK VATANDAŞLARINA AYLIK BAĞLANMASI HAKKINDA KANUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN TEKLİFİ'NİN DOĞRUDAN GÜNDEME ALINMASINA İLİŞKİN |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 124 |
| Tarih: | 25.06.2013 |
KEMALETTİN YILMAZ (Afyonkarahisar) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 2022 sayılı 65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkındaki Kanun Teklifi'yle ilgili olarak şahsım adına söz almış bulunuyorum. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
65 yaşını doldurmuş, kendisine kanunen bakmakla mükellef kimsesi bulunmayan, sosyal güvenlik kuruluşlarının herhangi birisinden her ne nam altında olursa olsun bir gelir veya aylık hakkından yararlanamayan, nafaka bağlanmamış veya bağlanması mümkün olmayan, mahkeme kararıyla veya doğrudan doğruya bir gelire sahip bulunmayan ve de muhtaçlığını il ve ilçe sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarından alacakları belgeleriyle kanıtlayan Türk vatandaşlarına hayatta bulundukları sürece ödenen halk arasında yaygın adıyla "yaşlılık aylığı" 2013 Haziran ayı itibarıyla -ki yüzde 5 ek ödemeler dâhil- 125 lira 60 kuruştur.
Diğer taraftan, başkasının yardımı olmaksızın hayatını devam ettiremeyecek şekilde engelli olduklarını tam teşekküllü hastanelerden aldıkları sağlık kurumu raporuyla kanıtlayan, 18 yaşını dolduran ve kanunen bakmakla mükellef kimsesi bulunmayan engelliler ile herhangi bir işe yerleştirilmemiş olanlar ve 18 yaşını tamamlamamış engelli yakını bulunanlara bakım işlerini fiilen gerçekleştirmek kaydıyla ödenmekte olan aylıklar da özür oranlarına göre aylık 251 lira ile 376 lira arasında değişmektedir. Bu bedeller insani ihtiyaçları karşılamaktan oldukça uzaktır. Gerek yaşlılık gerekse engelli ve engelli yakınlarına ödenmekte olan bu aylıklar çok ciddi sosyal bir problemin çözümünü amaçlamakla birlikte bugün için, ki 12 kilogramlık mutfak tüpünün 68 lira 50 kuruş olduğu bir ortamda, maalesef devede kulak misali kalmıştır. Hele hele son yıllardaki elektrik ve su faturalarını karşılamakta zorluk çeken bu insanlarımızın bir de evleri kira ise yaşam koşulları iyice zorlaşmaktadır.
Yeteri kadar beslenemeyen bu insanlarımızın sık sık hastalanmaları kaçınılmazdır. Yol parasına derman gelmiyor demektedirler. Sosyal devlet vatandaşını aç ve açıkta bırakmaz, bırakmamalıdır da.
Değerli milletvekilleri, hâlen bu aylıkların tespitinde her yıl bütçe kanunu esas alınmaktadır. Getirilmiş olan bu kanun değişikliği teklifiyle muhtaç vatandaşlarımıza bağlanacak aylıklarda aylık tutar asgari ücrete endekslenecek ve birazcık olsun günümüz şartlarına taşınabilecektir.
Her türlü siyasi mülahazadan öte, bu kanun üzerinde önemle durmanızı ve bu teklife destek vermenizi bekliyorum.
Öncelikle, engellilerimize iş vermek ve onların da ekonomimize katkı vermelerini temin etmeliyiz. Gerek kamudaki gerekse özel sektördeki engelli kontenjanlarının bir an evvel doldurulması konusunda çok ciddi takip ve yaptırım uygulanmalıdır.
Ülkemizde, Mart 2013 dönemi itibarıyla hâlen yaşlı aylığı ve engelli aylıkları almaya hak eden 1 milyon 242 bin 461 vatandaşımız vardır, bu sayı oldukça önemlidir.
Gelin, değerli milletvekilleri, hep beraber bu vatandaşlarımızın gelirlerini biraz olsun arttıralım. Zira, bu vatandaşlarımızın başka hiçbir gelirleri zaten yoktur.
Güçlü ve sosyal devlet garip gurebaya, fakir fukaraya, yaşlısına, engellisine belirli koşullar doğrultusunda sahip çıkmalıdır. Sahip çıkıyormuş gibi yapmamalıyız, istismar etmemeliyiz ve hiçbir zaman da bu insanlarımızın başına kakmamalıyız.