GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: TUNCELİ MİLLETVEKİLİ KAMER GENÇ'E, GÖRÜŞÜLEN KANUN TEKLİFİNİN 16'NCI MADDESİYLE İLGİLİ ÖNERGE ÜZERİNDE YAPTIĞI KONUŞMA SIRASINDA CUMHURBAŞKANIYLA İLGİLİ SÖZLERİNDEN DOLAYI ÜÇ BİRLEŞİM İÇİN MECLİSTEN GEÇİCİ OLARAK ÇIKARMA CEZASI VERİLİP VERİLMEMESİ HAKKINDA
Yasama Yılı:3
Birleşim:130
Tarih:04.07.2013

MEHMET ŞANDIR (Mersin) - Değerli arkadaşlar, bu ve buna benzer hadiseleri birçok defa yaşadık. Tüm yaşadıklarımızın ortak özelliği, bu zaman. Gecenin saat on ikisinden neyin hayrını bekliyorsunuz, neyin güzelliğini bekliyorsunuz? Dolayısıyla, bu yaşananlar, bu konuşulanlar Meclisimize yakışmıyor. Bir defa, Milliyetçi Hareket Partisi Grubu olarak söylüyorum: Sayın Cumhurbaşkanına, devletimizi yönetenlere asla hakaret edilmesini tasvip edemeyiz, bunu hiçbir şekilde savunamayız. Sayın Kamer Genç kendini savunacaktır ama bizim, grup olarak, devleti yönetenlere, Sayın Cumhurbaşkanına, hatta hiç kimseye hakaret edilmesini tasvip etmemiz mümkün değil.

İkinci bir husus, ben Sayın Hamzaçebi'nin tepkisine saygı duyuyorum. Gerçekten, Türkiye Büyük Millet Meclisi, Türkiye Büyük Millet Meclisinde grubu bulunan partilerin grup başkan vekilleriyle birlikte yönetilmelidir ve bunu hep yapıyoruz zaten. Her defasında Sayın Yakut da bunu yapıyordu. Bu gibi durumlarda grup başkan vekillerini arka odaya çağırır, neyin yapılması gerektiği birlikte kararlaştırır, birlikte sahiplenirdik eylemi. Bu defa öyle olmadı; öyle olsa, güzel olurdu. Sayın Elitaş arkaya geçti, beklerdik ki bizi de çağırsaydı. Yani bir karar verilecekse bu kararı hepimiz verip hepimiz sahiplenseydik daha güçlü olurdu, daha anlamlı olurdu. Bunu yapmamıştır. Yapmayışında bir özel maksat var mı yok mu, onu bilmiyorum Sayın Başkanın ama bunun yapılmasında fayda olduğu kanaatindeyim.

Tekrar söylüyorum değerli arkadaşlar, yani saat 14.00'ten bu yana çalışıyoruz, saat yirmi dört, on saati geçtik. Dolayısıyla, buna fiziğimizin dayanması mümkün değil. Ben size şimdi güzel sözler söylesem onlar da ağır gelir. Bu yorgunlukla bardak taşıyor. Yani son damlaya suçu yüklemek hakkında değiliz, o bardağı dolduran tüm sebepleri de sorgulamamız lazım. Dolayısıyla, Türkiye Büyük Millet Meclisi gibi böyle milletin Meclisinde, millete yakışmaz birtakım davranışlara muhatap veya sebep oluyorsak, bu haksızlıktır, bu sorumluluk gerektirir. Bunun sebeplerini -yani sivrisineği öldürebilirsiniz ama bataklığı kurutmazsanız olmaz- bu sebepleri ortadan kaldırmamız gerekir. Dolayısıyla, ben, Sayın Meclis Başkanının, bu türlü kararları verirken, tüm grup başkan vekillerini arkaya çağırarak kararı birlikte almalarının daha doğru olduğu kanaatindeyim. Bu defa yapmamış olmasının sebebini bilmiyorum.

Hepinize saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)