GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TEKLİFİ VE DEVLET MEMURLARI KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI
Yasama Yılı:3
Birleşim:130
Tarih:04.07.2013

ALİ ÖZ (Mersin) - Teşekkür ediyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 478 sıra sayılı Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin 20'inci maddesi üzerinde Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz almış bulunuyorum. Yüce Meclisi saygılarımla selamlıyorum.

Burada bugün aslında yapmaya çalıştığımız, ilk düğmenin yanlış iliklenmesinden ibaret gömleğin düzgün bir şekilde insanın üzerinde durmaması. Kanun hükmünde kararnamelerle başlayan, yüce Mecliste muhalefet olarak itirazlarımıza sürekli kulak asılmamasının bedelini gecenin bu saatlerinde, bir torba yasa içerisinde, çok değişik şekillerde yeni bir düzenleme yaparak, yeni yanlışlıklara da vesile olarak yapmak istiyoruz.

Bu torba yasanın içerisine özellikle trafikle alakalı sürücü belgeleri, sürücü belgesinin alınması, sürücü belgesinin değiştirilmesi? Bunların gerçekten Türkiye'de neler kazandıracağının herkes tarafından iyi bilinmesi lazım. Ülkemizde 2002'yle 2011 yılları arasında her yıl yaklaşık 4 bin, 5 bin civarında vatandaşımızı trafik kazalarında maalesef kaybediyoruz. Ülkemizde yine 2002'yle 2011 yılları arasını kıyasladığımız zaman, ölümlü trafik kazalarında bir değişiklik olmamış olmamasına rağmen trafik kazalarının sayısında ve yaralanmaya vesile olan, daha sonra da vatandaşlarımızın engelli hâlde kalmasına yol açan çok sayıda trafik kazasının yaşandığını bilmek durumundayız. Yapmış olduğumuz kanunun sadece sürücü belgelerinin yenilenmesi, trafik polislerinin keyfî uygulamasına da vesile olacak, eskisinden farklı olmayan bir düzenlemenin yeniden burada kanun içerisine derç edilmiş olmasını anlamak aslında çok da mümkün değil. Normalde bu kanunun daha önceki hâlinde "Sağlık durumlarında sürücülüğe engel bedensel bir değişikliğin görülmesi ve tespiti hâlinde sağlık kuruluşlarında muayenesi istenir." ibaresi yani hâliyle "Aşikâr bozukluk" olarak değerlendirilmekte. Bu aşikâr bozukluğun kararını verecek olan kim? Hangi durumda niye aşikâr bozukluk diyecek? Oysa ki sağlık kurulu raporlarında, son zamanlarda, sürücü belgesi alımı için yetkili kılınan bazı yerlerdeki yetersiz incelemelerin denetiminin daha sağlıklı yapılması, bu maddenin gerçekte uygulanmasını daha da kolaylaştıracağı anlamına gelmekte.

Tabii ki ülkemizde toplu taşımaya önem verilmemesi, büyükşehirlerimizde taşıtların âdeta bir yerden bir yere taşınma amacı dışında sığınma amaçlı kullanıyor gibi olması, büyükşehirlerdeki trafik karmaşası? Her ne kadar çok fazla miktarda övündüğünüz duble yolların Anadolu'daki köy yollarıyla iller arasındaki bağlantı yolları dışında ilçeler ve beldeleri birbirine bağlayan yollarda hâlâ ne kadar geri olduğumuzun herkes tarafından bilinmesi lazım. Aslında, bu kanunu düzenlerken asıl önemsememiz gereken artan fazla taşıt sayısıyla ne yapmak istediğimiz, çevre kirliliğine nasıl katkıda bulunduğumuz. Dolayısıyla, sadece sürücü belgesinin değiştirilmesi, değerli kağıt parası alarak maliyeye bir kazanç temin etmesinin ötesinde bu düzenleme çok fazla bir şey getirmeyecektir. Bu düzenlemeyi yaparken temelde, esasında, üzerinde durmamız gereken bir diğer nokta da sürücü belgesini tedbiren geri aldığınızda bu sürücü belgesini -hangi amaçla- keyfî amaçla geri alan trafik polislerine neyi yapmayı düşündüğümüzde aslında kanunla net bir şekilde ifade etmek durumundayız. Burada, ruhsal bozukluğu değerlendirirken başlangıçta sürücü belgeleri verilirken, bunların iyi değerlendirilmesi, ruhsal bozukluğa bağlı olarak değerlendirmenin yetersizliği durumunda da trafik polislerinin arada kalacağı, keyfî uygulamalara yol açacağının göz ardı edilmemesi gerektiğine inanıyor, düzenlemenin aslında iyi niyetle düzenlenmiş olmasına rağmen, birtakım sorunlara da vesile olacağını herkesin bilmesini istiyor diyor, saygılarımı sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)