| Konu: | BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TEKLİFİ VE DEVLET MEMURLARI KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 132 |
| Tarih: | 06.07.2013 |
MEHMET ERDOĞAN (Muğla) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 478 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın 44'üncü maddesi üzerinde vermiş olduğumuz önerge hakkında söz almış bulunmaktayım. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Şimdi, buradaki madde oldukça sakıncalı bir düzenleme getirmektedir. Bu düzenlemeyle, değişik gerekçelerle hem belediyelerin elindeki birtakım yetkilerinin Çevre ve Şehircilik Bakanlığının kullanmasının önü açılmakta hem de mera alanlarının büyükşehirlerde daraltılması sonucu ortaya çıkmaktadır. Hâlbuki Türkiye'de çok ciddi bir hayvancılık potansiyeli vardır ve bu potansiyelin desteklenmesine, güçlendirilmesine ciddi manada ihtiyaç vardır. Son yıllarda, AKP iktidarında çiftçi çaresiz bırakılmış ve hiç bugüne kadar yaşamadığımız gıda ithalatıyla karşı karşıya gelinmiştir. Bunların içerisinde de et ithalatı ve canlı hayvan ithalatı cumhuriyet tarihinde hiç karşılaşmadığımız seviyeye ulaşmıştır.
Tabii ki bunun buraya niye geldiğiyle ilgili çok uzun tartışmalar, çalışmalar yapılır. Bunu, daha önce de Mera Kanunu görüşülürken değişik boyutlarıyla konuştuk. Türkiye'de meraların ıslah edilip, hayvancılığın teşvik edilip köylünün desteklenmesi gerekirken baktık ki iktidar başka şeylerle uğraşıyor. Geçtiğimiz günlerde medyaya düşen, Sayın Tarım Bakanıyla bir iş adamının arasında geçen konuşmaların çözümü var arkadaşlar burada. Burada özetle, Sayın Tarım Bakanıyla konuşan iş adamı diyor ki: "Sizin yaptığınız Mera Kanunu Petrol Kanunu'ndan daha önemli. Öyle bir iş yaptınız ki artık, bundan sonra meraları? Ben çok mutluyum. Bu kanun çıktıktan sonra en büyük zenginliğimiz olan, petrolden de önemli zenginliğimiz olan meralarımızı el birliğiyle işleriz, bunları servete dönüştürürüz." Bunu yüce heyetin takdirine bırakıyorum. Bu ülkede Tarım Bakanlığı yapan bir bakanla bir iş adamı arasındaki görüşmenin tutanakları bunlar. Eğer bunlar doğruysa bu bakanın istifa etmesi lazım. Bu bakan istifa etmiyorsa bu Hükûmetin bu bakanı görevden alması lazım.
Ülkemizin en önemli zenginliklerinden birisi olan meraların talan edilmesine göz yummak Türk tarımına ihanettir. Gene bu görüşmeler içerisinde başka bir şey söylüyor bu çok kıymetli iş adamı sayın bakana, diyor ki: "Tarımı ve hayvancılığı köylüden kurtarmak lazım." Arkadaşlar, tarımı ve hayvancılığı köylüden kurtarınca köylü ne iş yapacak? O getirdiğiniz, o tarımı peşkeş çektiğiniz uluslararası sermayenin ucuz işçisi hâline gelecek Türk köylüsü. Sizin istediğiniz bu mudur? Türk köylüsüne, Atatürk'ün "milletin efendisi" dediği Türk köylüsüne reva gördüğünüz durum bu mudur arkadaşlar? Onun için, meralarla oynamayı bırakın. Bu ülkenin, bu çiftçinin, köylünün en önemli varlığı olan meraları köylüye bırakın. Her kanunla bu ülkenin ormanlarını, bu ülkenin meralarını, bu ülkenin hazine arazilerini birilerine peşkeş çekeceğiz diye özel düzenlemeler yapmaktan vazgeçin. Bu çok tehlikeli bir gidişat.
Türkiye'de, hayvancılık yine çaresiz bir duruma sıkıştırılmıştır. İktidarınız döneminde, Türkiye ilk defa saman ithal etmiştir. Niye saman ithal etmiştir? Meraları adam gibi kullanmadığınız için, köylüyü desteklemediğiniz için. Bugün, köylünün kullandığı bütün girdilerin fiyatları artarken köylünün ürettiği bütün ürünlerin fiyatı da düşmektedir.
Bu sebeple, meraların, Türkiye'deki meraların daraltılmasına sebep veren bu düzenlemenin bu metinden çıkartılmasını talep ediyor, bu önergemize desteklerinizi bekliyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)