| Konu: | BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TEKLİFİ VE DEVLET MEMURLARI KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 132 |
| Tarih: | 06.07.2013 |
DİLEK AKAGÜN YILMAZ (Uşak) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; sizleri saygıyla selamlıyorum.
478 sıra sayılı Tasarı'nın 46'ncı maddesi üzerine vermiş olduğumuz önerge üzerine konuşmak için söz aldım.
Öncelikle, konuşmama başlamadan önce Kamer Genç'e verilmiş olan üç oturum katılmama kararını onaylamadığımı, bunun kabul edilemez olduğunu belirtmek isterim. Çünkü, böylesine bir eleştiriyi bile kabul edemeyerek muhalefetin neler söyleyeceğine, nasıl muhalefet yapacağına sizler karar verecek oluyorsunuz ve muhalefet yapmamızı engellemeye çalışıyorsunuz, Meclis kürsüsünden dahi söz söylememizi engellemeye çalışıyorsunuz. Bu nedenle, alınan kararın kabul edilemez olduğunu belirtmek istiyorum.
Bunun yanında, bu madde, 46'ncı madde Türkiye Jokey Kulübünün borçlarının yapılandırılmasına ilişkin bir madde. Türkiye Jokey Kulübünün bu kadar çok borcu nasıl birikti ve böyle bir yapılandırma için bu madde konuldu onu anlayabilmiş değilim. Neden şimdiye kadar ödenmedi ya da neden ödenmesi sağlanmadı ya da devlet neden zarara uğratıldı? Tabii, bunları bu kanunun gerekçesinde bulabilmek mümkün olmadığı için böylesine bir yapılandırma kararı verilmiş. Bu, tabii ki Sayın Meclisin takdirine aittir.
Ancak, ben şu konuda konuşmak istiyorum: Özellikle, Uşak'tan gelen, belediyede geçici işçi statüsünde çalışan üniversite mezunu veterinerler, mühendisler ve avukatların bizden bir talebi vardı. Hepinize gelmiştir mutlaka bu arkadaşlarımız. 16 bin civarında, belediyelerde geçici işçi statüsünde çalışan insanın talepleri vardı, kadroya geçmek istiyorlardı. Bu kişiler en azından on beş yıldır belediyelerde ve özel idarelerde ve bağlı kuruluşlarda çalışıyorlar. Bu insanların çalışması sonucunda, belediyelerin pek çok yükünü ya da özel idarelerin pek çok yükünü bu insanların çektiğini hepimiz biliyoruz. Bunlar müdür yetkisiyle dahi donatılmış durumdalar, pek çok sorumluluğu bunlar üstleniyorlar, belediyelerde bunlar çalışmaları yürütüyorlar ama ne yazık ki bunlar kadroya alınmıyorlar. Hepsinin aklına şu geliyor, bizim de geldiği gibi: On üç yıl önce, on beş yıl önce işe alınmış olan bu fakülte mezunu teknik elemanlar sizlerin döneminde alınmadığı için yandaş konumunda değiller, AKP kadrosu konumunda değiller; zannederim, o nedenle kadroya geçirilmiyorlar. Ama, 25/6/2013 tarihi itibarıyla belediyelerde sözleşmeli çalışıp da bir gün sözleşmeli çalışan kişiler yine kadroya geçiriliyorlar ve bunların sayısının 96 bin civarında olduğu belirtiliyor. 96 bin kadroyu siz kendi insanlarınıza ayırmış gibi oluyorsunuz, böyle bir algı doğuyor. Ha, bunların içinde mutlaka hak edenler de vardır ama bir gün çalışan ile on beş yıl çalışan arasında bir farkın gözetilmesi gerekmiyor mu? Bu konuda sizlerin vicdanınız hiç mi yanmıyor?
Bunun yanında, 310 bin atanamayan öğretmenin olduğu belirtiliyor. 310 bin atanamayan öğretmen? Bunlar hâlen daha atanmıyor ama bir gün sözleşmeli çalışan kişi devlet memuru olarak atanıyor. Onun yanında, KPSS sınavlarına girmiş, atama bekleyen insanlar, yerleştirme bekleyen insanlar yine atanamıyorlar ama bir gün çalışmış kişi, sizin döneminizde alınmış kişi, bunların hemen ataması yapılabiliyor. Bunun yanında 4/C'li geçici personelin de yine ataması yapılmıyor. Taşeron işçilerle ilgili en ufak bir düzenleme yapılmadı. Geçenlerde Bakan bir açıklama yapmıştı, Karayollarıyla ilgili bir dava açılmış, Karayollarındaki taşeron işçilerle ilgili, "Onların da asli kadroya alınması gerektiği konusunda çalışma yapıyoruz." dedi. Bütün Karayolları işçileri ve taşeron işçiler umutla buraya bakıyorlar -her gün bize de telefon geliyor, mutlaka sizlere de telefon geliyordur- ama o konuda da bir düzenleme yapmıyorsunuz.
Böylesi eşitsizlikleri ve eşitlik ilkesine aykırı olan bu durumu nasıl açıklayacaksınız seçim bölgenize gittiğinizde ben gerçekten anlayamıyorum. O insanların yüzüne nasıl bakacaksınız, atanamayan öğretmenlerin, intihar eden kişilerin ailelerinin yüzüne nasıl bakacaksınız? On beş yıldır belediyelere, özel idarelere emek vermiş o insanların yüzüne nasıl bakacaksınız, nasıl açıklayacaksınız, ben bunu anlayamıyorum.
Bizim vermiş olduğumuz bütün önergelerimizi sizler kabul etmediniz ama bu işin vebali sizdedir; bunu açıklayabileceğinizi sanmıyorum. Bundan çok ciddi bir şekilde yarar umuyorsunuz ama alamadığınız, kadroya alınamayan ve haksızlığa uğrayan kişilerin de çok ciddi anlamda tepkilerine neden olacaksınız ve bunlar size oy olarak dönmeyecek, oylarını vermeyecekler sizlere haksızlığa uğradıkları için. Bu bile sizi kurtaramayacak.
Teşekkür ederim, sağ olun.(CHP sıralarından alkışlar)