| Konu: | BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TEKLİFİ VE DEVLET MEMURLARI KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 132 |
| Tarih: | 06.07.2013 |
DİLEK AKAGÜN YILMAZ (Uşak) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum. 478 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın 47'nci maddesinde vermiş olduğumuz değişiklik önergesi üzerinde konuşacağım.
Bu vermiş olduğumuz önerge ve değişiklik aslında şunu içeriyor: İnternet ortamında işlenen suçlarla ilgili 5651 sayılı Yasa'da bir değişiklik öngörülüyor. Deniyor ki bu yasada, biraz önce aslında Alim Bey de söyledi: İnternet ortamında işlenen suçlar varsa, bunların öncelikle hâkim, mahkeme, savcılık ve çok özel durumlarda, müstehcenlik ve çocuk istismarı gibi durumlarda TİB başkanlığı yani Telekomünikasyon Başkanlığı tarafından erişimin engellenebilmesi söz konusu oluyor ama yapılmak istenen bu değişiklikle aslında çok aykırı, yasanın ruhuna da aykırı bir değişiklik yapılmak isteniyor. Şans oyunlarını düzenleyen, örneğin Millî Piyango, örneğin Jokey Kulübü gibi kurumların ve kuruluşların İnternet erişimini yasaklama kararını kendi başına alması hakkı veriliyor ve bunu da uygulaması için TİB'e bildirilmesi değişikliği yapılmak isteniyor ama her kurumun kendi alanıyla ilgili konularda erişim kararını, erişimin engellenmesi kararını vermesini eğer getirirseniz siz, o zaman bu işin altından kalkılmaz. Bu işin uzmanları vardır, bir.
Telekomünikasyon Başkanlığına zaten özel durumlarda bu konuda yetki verilmiş, onun dışında mahkemelere ve savcılıklara verilmiş, o zaman kurumların kendi kendilerine böyle karar verme yetkileri olmaz. Yani, böylesi bir değişikliğin yapılmaması gerekiyor. Alt komisyon metni çok daha düzgün, 39'uncu maddede "Tespit ettiği takdirde bir suç kendi alanıyla ilgili, örneğin izinsiz kumar oynanmasına ilişkin bir olayı fark ettiğinde başkanlığa bildirir." denmiş. Alt komisyon metni böyleyken, nasıl olduysa üst komisyonda, ana komisyonda o hâle dönüştürülmüş. Bu madde bu hâliyle gerçekten sakıncalı. Bunun yolu açılırsa, o zaman her kuruma, her özel şirkete, kendisiyle ilgili bir alan olduğu iddia edilerek keyfî bir şekilde İnternet erişimini engelleme kararını alma yetkisi verilir ki, bu olabilecek bir şey değildir. O nedenle önergemizi desteklemenizi ve alt komisyonun yaptığı şekilde bir düzenlemenin yapılması gerektiğini ben sizlerden talep ediyorum.
Bunun yanında, İnternet ortamında işlenen suçlarla ilgili aslında bizim Meclisin şu anda gündeminde olan ama ne yazık ki Genel Kurula indirilmeyen 380 sıra sayılı Sanal Ortamda İşlenen Suçlar Sözleşmesi var. Bu uluslararası sözleşmeyi biz yanılmıyorsam 2010 yılında imzalamışız ama Meclisimizden geçirmediğimiz için bir iç hukuk kuralı hâline gelmemiş. Nedir bu sanal suçlar, siber suçlarla ilgili düzenleme? Bu, evrensel anlamda bilgisayar ortamında ya da İnternet ortamında işlenen suçların belli bir şekilde düzene girmesini sağlamaya çalışıyor ve uluslararası bir de etkinlik kazandırmaya çalışıyor. Neyi öneriyor buradaki bu şeyler? Özellikle yasa dışı bir şekilde bilgisayara müdahaleyi engelliyor. Bilgisayar verilerine müdahaleyi engelliyor. Bilgisayar bağlantılı sahtecilik suçlarını engelliyor. Depolanan bilgisayar verisinin korunmasını ve bu bilgisayar verilerinin saklanmasını, aranmasını, bunları düzenliyor. Bu konuda hukukumuzda çok ciddi boşluk var. Bu boşluk nerede anlaşıldı? Balyoz, Ergenekon ve İzmir casusluk davası, Oda TV gibi davalarda bilgisayarlara özellikle dışarıdan bazı bilgilerin enjekte edildiğini, bazı bilgilerin sonradan yüklendiğini iddia etti insanlar ve bu konuda bilirkişi incelemesi bile yapılmadı ne yazık ki Balyoz davasında ve insanlar ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkûm edildiler, yirmi yıla varan mahkûmiyetleri söz konusu oldu. Hâlen daha Yargıtayda biliyorsunuz.
Şimdi, bu konuda, bizim yasamız, 5651 sayılı Yasa bu konuda yeterli değil. CMK 134 de yeterli değil, herhangi bir şekilde bilgisayardan veri alındığı takdirde, onun bir kopyasının verilmesiyle ilgili konu da yeterli değil çünkü o kadar gelişmiş bir teknoloji var ki o teknolojiyle siz bilgisayarda istediğiniz oyunu yapabiliyorsunuz ve Balyoz davasında, Ergenekon davasında teknik elemanlar bunu kanıtladılar. O nedenle, lütfen, 380 sıra sayısıyla bekleyen, sanal ortamda işlenen bilgisayar suçlarıyla, İnternet suçlarıyla ilgili bu uluslararası anlaşmayı Meclisimizden geçirelim ve mahkemelerimizin de onlara uymasını lütfen sağlayalım. Bu konudaki yanlışlıklardan, eksikliklerden ve sahteciliklerden dolayı, biliyorsunuz, Balyoz davasından mahkûm olan 36 asker "Biz bu sahte verilerle mahkûm edildik. Şu anda da dosyamız Yargıtayda ama?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
DİLEK AKAGÜN YILMAZ (Devamla) - ?sesimizi hiçbir şekilde duyuramıyoruz" diyerek üç günlük açlık grevine girdiler ama Türkiye'de birtakım insanlar onların sesini duymadı.
Ben onların sesini de duyurmak için, yarın sizlerin de başına gelebileceği için, bizlerin de başına gelebileceği için, lütfen, hukukumuzda olması gereken, evrensel hukukta olan 380 sıra sayılı sanal ortamdaki suçların düzenlenmesiyle ilgili tasarının Meclisimizden bir an önce geçirilmesini talep ediyor, iyi günler diliyorum. (CHP sıralarından alkışlar)