GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TEKLİFİ VE DEVLET MEMURLARI KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI
Yasama Yılı:3
Birleşim:132
Tarih:06.07.2013

ENVER ERDEM (Elâzığ) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 478 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin 49'uncu maddesi üzerine verilen önerge nedeniyle söz almış bulunmaktayım. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, teklifin 49'uncu maddesi kiraya verilen veya tahsis edilen Genel Müdürlüğe ait taşınmaz malların sigorta ettirilmesine ilişkin bir düzenlemeyi kapsamaktadır. Bu düzenlemenin doğru olduğunu ifade ediyorum ancak ben 478 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin geneli üzerinde bazı değerlendirmelerde bulunmak istiyorum.

Değerli milletvekilleri, yaklaşık dört günden beri bu teklifi -aslında teklif midir, tasarı mıdır ne olduğu da belli değil ama- değerlendiriyoruz. Muhalefet tarafından bu düzenlemenin her maddesini, her bendini ayrı ayrı eleştiriyoruz, tabiri caizse yerin dibine sokuyoruz, iktidar partisi de bunu yüceltiyor, göklere çıkarıyor. Yani, burada bir yanlışlık var; ya sizin söyledikleriniz doğru değil ya da bizim söylediklerimiz doğru değil.

Şimdi, bu düzenleme yaklaşık olarak 71 kanunu ilgilendiren, 142 maddeden oluşan bir düzenleme. Plan ve Bütçe Komisyonunda usuleten görüşüldü, Genel Kurulda da aslında milletvekillerinin konuya herhangi bir boyutundan vâkıf olmadan tasdik etmeleri gereken bir düzenleme olarak karşımıza çıktı.

Şimdi, ben sizlere soruyorum: Bizlerin vâkıf olamadığı, şimdi üzerinde küçük bir sınav yapsak herkesin sapır sapır döküleceği bir düzenlemeyle ilgili olarak vatandaşımız ne desin yani vatandaşımız bu konuya hangi boyutunda vakıf olsun, vatandaşımız görüşünü nasıl oluştursun? "Bu düzenleme Anayasa'ya aykırı." deniyor, kimsenin umurunda değil. "Yasalara aykırı." Vallahi, o da önemli değil. "İç Tüzük hükümlerine aykırı." Bunda da bir sorun yok. "Mevzuat yapma yönetmeliğine uygun değil." deniyor, bunda da bir beis yok.  Burada birbirimizi yıpratıp duruyoruz tabiri caizse.

Değerli milletvekilleri, bu bağlamda, çok sayıda kanunda aynı sıkıntıları yaşadık. Benim ricam sizlerden, bunu teklif olarak kendi adıma yapıyorum. Muhalefet grupları veya milletvekillerimiz de katılır mı, bilmiyorum ama gelin, burada birbirimizi yormayalım, 2 maddelik bir düzenleme yapalım yani Türkiye Büyük Millet Meclisinde 2 maddesi olan bir kanun çıkaralım ve özellikle iktidar partisi olarak sizin de ortadan kaldırmaya çalıştığınız cumhuriyeti, işte, hukuk devletini vesaireyi de çok kolaylaştıracak bir düzenleme. 1'inci maddesi "Türkiye emir ve fermanlarla idare edilir." diyelim. 2'nci maddesi de "Bunu da Sayın Başbakanımız yürütür." diye 2'nci bir madde koyalım. Vallahi, kimse kimseyi üzmesin istiyorum yani yoksa getirdiğiniz her düzenlemede benzer sorunlar yaşıyoruz.

Şimdi, arkadaşlar Türkiye Büyük Millet Meclisi sadece tasdik makamı değil. Bir de, değerli milletvekilleri, bak, burada sürekli çıkıp konuştuğunuz zaman muhalefetin nasıl yapılacağını söylüyorsunuz. Aslında, temel olarak Türkiye'deki yanlışlıklardan birisidir, hiç kimse kendisinin yapması gerekenleri düşünmez. Herkes bir başkasının yaptığı görevlere heveslenir. Yürütme yasamanın, yasama yargının, herkes birbirinin görevine ilgi duyuyor. Milletvekilleri olarak, iktidar milletvekilleri olarak neler yapmanız gerektiğini sizler, kusura bakmayın, birçoğunuz itibarıyla bilmediğiniz için muhalefete akıl vermeye çalışıyorsunuz. Muhalefeti çok iyi biliyorsunuz. Allah, inşallah, en yakın süre içerisinde de size muhalefet olmayı da nasip eder.

ENGİN ALTAY (Sinop) - Amin!

ENVER ERDEM (Devamla) - Çok iyi bildiğiniz bir şey olduğu için daha iyi yaparsınız. (MHP sıralarından alkışlar)

GÜLAY DALYAN (İstanbul) - Siz dururken bize düşmez.

ENVER ERDEM (Devamla) - Şimdi, arkadaşlar, muhalefet bu düzenlemeyle alakalı temelde ne istiyor? Temelde şunu istiyor: Arkadaşlar, temelde muhalefet ne istiyor? Biraz vicdanlı olmak lazım ya! Ne istiyoruz biz? Yani burada herkesin keyfî olarak gelip birbirine hakaret etmek, kızmak falan gibi bir görevi yok.

OSMAN AŞKIN BAK (İstanbul) - Projeleri anlat, hikâye anlatma.

ENVER ERDEM (Devamla) - Bak, bu ülkede herkes?

OSMAN AŞKIN BAK (İstanbul) - Projeleri anlat, hikâye anlatma!

S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) - Dinle, dinle.

ENVER ERDEM (Devamla) - Sen bir defa konuşmasını bil, terbiyesiz! Terbiyesiz!

AHMET AYDIN (Adıyaman) - O ne biçim laf ya!

ENVER ERDEM (Devamla) - Ya, konuşmasını bilsin!

AHMET AYDIN (Adıyaman) - Tamam, sen de konuşmasını bil!

BAŞKAN - Sayın Erdem, lütfen.

ENVER ERDEM (Devamla) - Şimdi, kardeşim, burada?

AHMET AYDIN (Adıyaman) - Terbiyeli konuşsana ya!

BAŞKAN - Lütfen sayın milletvekilleri.

AHMET AYDIN (Adıyaman) - Böyle konuşulur mu?

S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) - Sayın Başkanım, müdahil olur musunuz efendim.

ENVER ERDEM (Devamla) - Ha, öyle, bak, burada?

BAŞKAN - Sayın Erdem?

ENVER ERDEM (Devamla) - ?iktidar milletvekilliği nasıl yapılacaksa?

BAŞKAN - Sayın Erdem, Meclis kürsüsünden?

ENVER ERDEM (Devamla) - ?nasıl yapılacaksa öyle yapılması lazım.

BAŞKAN - Sayın Erdem lütfen şu kullandığınız kelimeyi geri alın, lütfen Meclisten özür dileyin, lütfen.

ENVER ERDEM (Devamla) - Burada, Sayın Başkan, eğer Milletvekili?

BAŞKAN - Lütfen?

ENVER ERDEM (Devamla) - ?kürsüde konuşurken onun konuştuğu şeylere?

BAŞKAN - Müdahale ediyoruz, biliyorum.

ENVER ERDEM (Devamla) - ?bu şekilde müdahale edilir, buna da ses çıkarılmazsa söylenecek?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ENVER ERDEM (Devamla) - ? bir şey yok. Özür dilerim.

BAŞKAN - Başka şeyler söylemek gerekir.

Lütfen, mikrofonu açıyorum, lütfen Sayın Erdem.

S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) - Enver Bey?

BAŞKAN - Sayın Erdem?

S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) - Enver, kastının o olmadığını söyle.

BAŞKAN - Sayın Erdem, Meclis kürsüsü kimseye hakaret kürsüsü değil. Lütfen, lütfen?

S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) - Enver, kastının hakaret olmadığını söyle.

BAŞKAN - Buyurun.

ENVER ERDEM (Devamla) - Sayın Başkan, burada bizim kastımızın kimseye hakaret olmadığını sizler de biliyorsunuz ancak?

BAŞKAN - Tamam, evet.

ENVER ERDEM (Devamla) - ?burada, bak, benim söylemek istediğim şeyleri söyletmeyen insanlara da sizin müdahale etmeniz lazım.

BAŞKAN - Müdahale ettim efendim ben, ediyorum da. Evet?

ENVER ERDEM (Devamla) - Siz her zaman tek yanlı Başkanlık yapıyorsunuz, sadece iktidar partisi milletvekillerinin lehine Başkanlık yapıyorsunuz. Burada ben konuşurken söylemem gereken önemli şeyleri söyleyemedim Sayın Başkanım.

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Erdem.

OSMAN AŞKIN BAK (İstanbul) - Başkanım, Başkanım, Sayın Başkanım?

BAŞKAN - Önergeyi?

OSMAN AŞKIN BAK (İstanbul) - Sayın Başkanım?

BAŞKAN - Efendim?

OSMAN AŞKIN BAK (İstanbul) - Bana hakaret etti, cevap vermek istiyorum.

FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (İstanbul) - Geri aldı, geri aldı.

S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) - Geri aldı ya kardeşim, hakaret kastının olmadığını söyledi.

OSMAN AŞKIN BAK (İstanbul) - Aynen iade ediyorum.

ENVER ERDEM (Elâzığ) - Niye bağırıyorsun, ben konuşurken niye bağırıyorsun?

OSMAN AŞKIN BAK (İstanbul) - Enver Bey, sadece projelerden bahset dedim, başka bir şey söylemedim.

ENVER ERDEM (Elâzığ) - Niye insicamımı bozuyorsun kardeşim? (AK PARTİ ve MHP sıraları arasında karşılıklı laf atmalar, gürültüler)