GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TEKLİFİ VE DEVLET MEMURLARI KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI
Yasama Yılı:3
Birleşim:132
Tarih:06.07.2013

 SÜLEYMAN ÇELEBİ (İstanbul) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Değerli arkadaşlar, 478 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın 50'nci maddesi üzerinde söz almış bulunuyorum. Yüce Meclisi saygıyla, sevgiyle selamlıyorum.

Değerli arkadaşlar, Mecliste bütün partilerin ortak imzasıyla oluşturduğumuz Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu tarafından sunulan "Sonuç ve Öneriler" kısmında yer alan, 18'inci maddede de belirtildiği gibi,  "Darbe dönemlerinde mal varlıklarına el konulan ve/veya kamulaştırılan dernek, vakıf, sendika ve özel kişilerin malvarlıklarının iade edilmesi hususunda yapılabilecekler araştırılarak bu konuda gerekli adımlar atılmalıdır." Araştırma komisyonunun "Sonuç ve Öneriler"inde yer alan bu önemli karar, bu konuda düzenleme yapmak durumundadır yani darbe ve darbecilerle bir kere daha bu Meclis hesaplaşma durumundadır. Böylesi bir kararın alınması, darbeciler karşısında Meclisin iradesini bir kere daha somut olarak ortaya koymasını sağlayacaktır. Darbeler ve de darbecilere karşı olmak, onların yarattığı bütün antidemokratik kurumları, kanunları ve uygulamaları ortadan kaldırmaktan geçer. Yalnız 28 Şubat sürecinde haksızlığa uğrayanlar değil, yalnız bir siyasal anlayışa imtiyaz tanımak değil, yalnız yüzde 50'leri kapsayan değil, herkesi kucaklayan, mağdur olan herkese aynı eşitlikte olmak durumundayız.

Değerli arkadaşlar, şimdi bu kanunda korunan vakıfları okumak istiyorum: Dünya Spastik ve Ortopedik Özürlüler Vakfı, Zöhre Ana Ali Sosyal Hizmet Vakfı, Millî Gençlik Vakfı, Sahabe Eğitim ve Kültür Vakfı, Davet Eğitim, Kültür ve Kardeşlik Vakfı, Zehra Eğitim ve Kültür Vakfı, Gebze Hizmet Vakfı, İslami Dayanışma Vakfı, Polatlı Eğitim ve Kültür Vakfı, Bilim Araştırma Vakfı gibi devam ediyor.

Şimdi, değerli arkadaşlar, bir taraftan, bir süreci kapsayanları koruyacağız; diğer taraftan, önemli olan, hani bütün süreçle hesaplaşmak, darbecilerle hesaplaşma konusuna geldiğimizde orada yan çizeceğiz, manevra yapacağız. Bu doğru değil. Darbecilere ve darbelere karşı olmak, darbe döneminin bütün mağdurlarını, kurum, kişi, sendika, dernek, vakıf gibi haklarının iade edilmesinden geçiyor. Yoksa "Ben darbelere karşıyım." deyip darbe koşullarından beslenmek, darbe yasalarını kaldırmamak sahte demokratlıktır değerli arkadaşlar. Bu bağlamda, 12 Eylül öncesi mallarına el konulan, hapishanelere atılan TÖB-DER davası sadece Türkiye hukuk tarihinin değil, dünya hukuk tarihinin de özellikli davalarından biridir. 12 Eylül 1980 askerî darbesi emekçilerin üzerine bir silindir gibi yöneldiğinde, var olan yasalara göre kurulmuş ve çalışmalarını bu yasalar çerçevesinde yürütmekte olan TÖB-DER, "gizli örgüt" antipropagandasıyla kitlelerden kopartılmaya çalışıldı, haklarında Ceza Kanunu'nun ünlü 141 ve 142'nci maddelerine muhalefet ettikleri gerekçesiyle davalar açıldı.

Değerli arkadaşlar, çok uzun bir analizi var. Şimdi, bizim burada ifade ettiğimiz süreci uzun uzun burada analiz etmeyeceğim yalnız bir vakfı, belli bir anlayıştaki vakıfları burada kollamak ve korumak yerine gelin, 12 Eylülde mağdur edilmiş, 12 Eylülde gerçekten saf dışı edilmiş bütün dernek ve vakıfların hepsine bu hakkın tanınmasını buradan öneriyoruz. Ayrımcılık yapmayın. Tam da şimdi Meclisin bir sınav noktasıdır. İşte, o Komisyonda yaptığımız çağrının gereğini burada ayrım yapmadan yapın. 12 Eylülle, darbecilerle gerçekten hesaplaşmak istiyorsanız, generallerin kapattıkları örgütlerin de mal varlıklarını, darbecilerin de yok ettikleri örgütlerin mal varlıklarını iade edin diyoruz. Bunun için ayrımcılığa son diyorum, bunun için şimdi tam da bu Meclisin sınav günü diyorum.

Hepinize saygılar, sevgiler sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)