| Konu: | BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TEKLİFİ VE DEVLET MEMURLARI KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 132 |
| Tarih: | 06.07.2013 |
MEHMET ŞANDIR (Mersin) - Değerli arkadaşlar, Değerli Başkan; öncelikle gecenin bu geç saatinde yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. Güzellikler diliyorum size.
Çok öfkelendik, çok kızdık ama beraber çalışacağız, birlikte çalışacağız başka yolu yok, bunun için buraya geldik. Onun için, yapılan tüm yanlışlıklara karşı çıkalım ama yine de birlikte çalışma iradesini ortaya koyalım. Yanlışsa yanlış? Doğruyu yapmaya niyet gösterelim.
Değerli arkadaşlar, bu maddede Kamu Denetçiliği Kurumu Kanunu'nun 28'inci maddesinde bir değişiklik yapılıyor. Benim itiraz ettiğim husus şu: Değişiklik yapabilirsiniz, ihtiyaçtır, değişiklik yapılır ama biz bu Kamu Denetçiliği Kurumu Kanunu'nu yanlış hatırlamıyorsam -ki tarihi var burada- bir yıl önce yaptık, burada beraber yaptık, hem de yine böyle dar zamanda yaptık, ciddi tartışmalarla yaptık. Şimdi, altı ay süre koymuşuz, bunu iki yıla çıkartıyoruz; üç ay uzatılabilme imkânı getirmişiz o zaman, şimdi bunu bir yıla uzatıyoruz. O zaman en kısa sürede sonuçlandırmayı hüküm hâline getirmişiz, şimdi on günde sonuçlandırmayı amir emir hâline getiriyoruz. O zaman birçok kurum, birçok görevli sayılıyor, bu defa hâkim ve savcıları da ilave ediyoruz. Buradan şunu söylemeye çalışıyorum değerli arkadaşlar. Hani trafikte bir söz vardır, hızlı gidebilirsiniz, yakalanmazsanız ceza da ödemezsiniz ama acele giderseniz, acele ederseniz Allah korusun, kaza yapar, ölüme gidersiniz.
Şimdi, bakın değerli dostlar, o kadar çok özensizlik, o kadar çok aculiyet gösteriyoruz ki hemen her konuda, her defasında muhalefet partileri iktidar grubunu bundan dolayı tenkit ediyor. Bu doğru değil ya, devasa bir grubunuz var, devlet elinizde, bürokrasi elinizde. Gerek Meclis Başkanlığı bünyesinde gerek Başbakanlık bünyesinde kanunlar kararlar diye devasa kurumlar, tecrübe, birikim var, niye bu aculiyet, niye bu yanlışlık, bunu anlamak mümkün değil. Tabii, bu sinir gerginliği de bu türlü meselelerden doğuyor maalesef değerli arkadaşlar.
Bakın, biraz önce bir konuda biz canhıraş çığlıklarla yanlış yaptığınızı söyledik. İki defa Özcan Yeniçeri konuştu, iki defa Alim Işık konuştu, olmadı ben grup başkan vekiliyle konuştum, komisyon başkanıyla konuştum, kalktım ÖSYM Başkanıyla konuştum, bir milim kımıldatamıyoruz. Ne yaptınız biliyor musunuz değerli arkadaşlar? Üniversite seçme ve yerleştirme sınavlarının görevlendirmesini, bu sınavları yapacak görevlilerin belirlenmesini, komisyonların belirlenmesini daha önce ÖSYM'nin Yönetim Kurulu belirliyordu. Bu yönetim kurulunu da şurada kanunda okudum yani devletimizin tüm kurumlarının başkanları ve yetkilileri var. Şimdi bu yetkiyi kanundan çıkartıyorsunuz yani yönetim kurulundan bu görevi alıyorsunuz Başkanın uhdesine veriyorsunuz. Yani niye böyle bir şey oluyor? Sordum Ali Bey'e, Ali Hoca'ya, niye böyle bir şey yapıyorsunuz yani bu kadar şaibeli, bu kadar sorgulanan, suçlanan bir işlemden dolayı yetkiyi bir kurullara devretmek dururken bütün yetkiyi kendinize almanızın sebebi ne? Bana verdiği cevap, iyi niyetle tabii, diyor ki: "Bürokrasi artıyor efendim." Yani şimdi, "bürokrasi artıyor" diye işte Hükûmeti falan da feshedelim, bakanlıkları kaldıralım, yetkinin hepsini bir kişiye bağlayalım. Yani birinin aklından bir şey geçiyor, ne kanunlar kararlar -bu tekliflerin sıkıntısı bu- ne buradaki Kanunlar Kararlar ne Komisyon ne Hükûmet ne grup "Ya, doğru mu yapıyoruz, yanlış mı yapıyoruz?" diye bakmıyor.
Şimdi, oylarınızla oluşturduğunuz sonuç şu: Her yıl 1,5 milyon-2 milyon çocuğumuzun veya tüm yerleşme hadiselerine hakemlik yapan ÖSYM'nin kurullarını oluşturmak yetkisi yönetim kurulundan alındı, başkana devredildi. Ben inanıyorum, üç gün sonra buraya geri geleceksiniz, "Yanlış yaptık, düzeltelim efendim." diyeceksiniz. Ne yapalım? Yani kızmayalım, sinirlenmeden konuşalım ama sürekli bu yanlışlar oldukça bu bardak taşıyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MEHMET ŞANDIR (Devamla) - Değerli arkadaşlar, bunu arz etmek için söz aldım.
Saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)