| Konu: | BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TEKLİFİ VE DEVLET MEMURLARI KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 133 |
| Tarih: | 07.07.2013 |
ALİ ÖZ (Mersin) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 478 sıra sayılı kanunun 73/(b) fıkrasında vermiş olduğumuz önerge üzerinde Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz almış bulunuyorum. Yüce Meclisi saygılarımla selamlıyorum.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, elbette ki toplum için son derece önem arz eden bir bakanlık. Türkiye'de, genel manada değerlendirdiğimiz zaman, toplum kesimlerinin çok geniş bir yelpazesini içerisine alan hizmetleri sunmakla ilgili bir bakanlıktan bahsediyoruz.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığında "müfettiş" tanımı, görev olarak aynı görevi ifa etmesine rağmen "denetçi" olarak ismi değiştiriliyor. Tabii ki burada öncelikle şunu vurgulamak lazım: Kanun hükmünde kararnameyle alelacele, yangından mal kaçırır gibi bazı düzenlemeleri yapmış olmanın, daha sonra Anayasa Mahkemesi tarafından esasen bir hata olmamasına rağmen usul nedeniyle kanunların bu şekilde yapılacağını bildirerek Parlamentoya yeniden iade etmesi, sizlerin yani iktidar partisinin bizim bu konuda daha önce vermiş olduğumuz itirazlara hiçbir karşılık ve cevap vermeden "Bizim bildiğimiz doğrudur." anlayışınızın bir tecellisidir. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının aslında hem kurum içinde adil ve liyakatli bir kadroyla hem de nitelikli, yetişmiş müfettişlerle hem de kurum dışı farklı birimler tarafından denetlenmesi zaruridir. Eğer bu yapılmazsa, suistimale açık bir durum hâline gelmesi de kaçınılmaz olacaktır.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı son derece hassas bir bakanlıktır. Buradan hassas davranılmadığı anlamını ifade etmek istemiyorum ancak sosyal yardımlar, sosyal devlet anlayışının olmazsa olmazıdır ancak bu sosyal yardımları siyaseten kullanmak, herkese, hesabını veremeyeceğimiz büyük sorunlar yükler düşüncesindeyim.
Değerli milletvekilleri, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, başta engelli vatandaşlarımız, şehit ve gazi aileleri, yaşlılar, huzurevleri, çocuk sağlığı ve hizmetleri, mağdur olmuş kadınlar gibi toplumun çok geniş bir yelpazesini ilgilendiren alanda hizmet üretmek durumundadır. Burada adalet ve hakkaniyet keyfî uygulamalara terk edilirse bu vebali ödemek mümkün olmaz. Yapılacak projelerin hiçbirisi siyasi rant eksenli ve ayrımcı olmamalıdır. Kim düşmüşse onu kaldırmak devletin görevi olmalıdır.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının her alanda faaliyetlerinin denetimi, diğer kurumların denetimine göre daha hassas olmalıdır. Burada 76 milyon insanın hakkı bir ve eşit tutulmalıdır. Yapılan sosyal yardımlar bir başkasına yeni bir gelir kapısı olarak değerlendirilmemelidir. Uygulamada bu konularla ilgili şikâyetler peşinen reddedilmemeli ve doğruluk payı araştırılmalıdır. Burada sunulan hizmetler sosyal devlet ilkelerine uygun olmalıdır.
Tabii ki Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının, son zamanlarda, özellikle engelli bireyler üzerinde engelli bakım yardımıyla alakalı yeni birtakım düzenlemeler yapmaya muhtaç olduğunu da ifade etmek istiyorum.
Bu durumda özellikle engelli vatandaş aileleri tarafından onlara destek olmak doğrudur ama bunun da hakkaniyetle, hak edenlere adil bir şekilde ulaştığının mutlak suretle temin edilmesi, bunların denetlenmesi, denetlemede ihmali olanların da mutlaka cezalandırılması gerektiğine inanıyor, yüce Meclisi saygılarımla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)