GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TEKLİFİ VE DEVLET MEMURLARI KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI
Yasama Yılı:3
Birleşim:134
Tarih:08.07.2013

SÜLEYMAN ÇELEBİ (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; hepinizi saygıyla, sevgiyle selamlıyorum.

Bizler bu milletin vekilleri olarak, günlerdir, sabah-akşam demeden, yamalı yasalarımızla uğraşmaya mahkûm bırakılıyoruz. Bu yama kanunlarla hukukun temel ilkelerini yok ediyorsunuz. Toplumu ilgilendiren bu önemli yasaları bütünlükten yoksun bir şekilde ele alırken köklü çözümler üretmekten kaçındığınız gibi, toplumun sorunlarına sahici çözümler de üretemiyorsunuz. Bürokrasinin yasaları formalite icabı Mecliste görüşülüyor, birçok önerimiz dikkate alınmıyor. Bu torbada, adaletsizliğin, eşitsizliğin göstergesi birçok düzenleme var. AKP'nin seçim politikaları çerçevesinde, kendi keyfine, bürokratların keyfine göre kadro veriyor, düzenleme yapıyor, sınavlar açıyor. Darbe döneminde bedel ödeyen, mal varlıklarına el konulan vakıf ve derneklerin hakları ne yazık ki iade edilmiyor. Darbe karşıtlığı üzerinde politika yürüten Hükûmet, darbeyi sadece 28 Şubattan ibaret sanıyor. 12 Eylül askerî darbesini bu halk unutmadı. Hâlâ daha 12 Eylül askerî darbesinin etkileri, yasaları, kurumları, yasakları duruyor. Darbelere karşı olmak, darbe yasalarını, antidemokratik kurumlarını ortadan kaldırmaktan geçer. Darbe karşıtlığı, gelmiş geçmiş bütün darbelere karşı net bir tutum sergilemekten olur.

"12 Eylülde tüm bedel ödeyenlerin haklarını iade edin." diye burada ifade ettik, ne yazık ki kabul görmedi. Darbelerle ve darbecilerle mücadele ancak özgürlükleri geliştirmek ve demokrasiyi içselleştirmek, uygulamakla olur. AKP ancak darbe dönemlerinde görülebilecek baskı, şiddet ve zulmü günlerdir sokaklarda yaşatıyor. Bugün Vali "Halka alanları açıyoruz." dedi. Vali tuzak mı kurdu, tutuklamak istediklerini acaba Gezi Parkı'nda mı buluşturmak istiyor yani burada ava mı çıkmıştır, sürek avına mı çıkmıştır? Bunun bir cevabının olması gerekiyor. Demokratik kitle örgütleri, sendika temsilcileri, diğer meslek örgütlerinin temsilcileri arabaya bindirildi ve gözetim altına alındı ve sorgulanıyorlar ama diğer taraftan değerli arkadaşlarım, bugün bu süreç yaşanırken, burada grup başkan vekilimizin yaptığı çağrı, bizim yaptığımız çağrı hiçbir şekilde dikkate alınmıyor ve bu Meclis bu süreci seyrediyor. Ama kimsenin bu parka girmeyeceğini herhâlde Vali düşündü sanırım, sonra tekrar halka şiddet uygulayarak halkı oradan uzaklaştırdı. Parklar kamusal alanlardır. Kamusal alan devletin açtığı değil,  geri çekildiği alandır. "Polis benim, asker benim" diyen zihniyet, bu halkın, bu gençlerin hayallerine, hayatlarına darbe indirmiştir. Biz, Taksim'de, 1 Mayıslarda darbenin ta kendisini gördük; şiddeti, baskıyı, zulmü gördük. Şimdi, her fırsatta çıkıp CHP'lilere "Siz darbecisiniz." diyenler birazcık samimi olsunlar. Kimin darbeden yana olduğunu, kimin darbe kanunlarını hâlen uygulamaya koyduğunu bir kez daha ortaya koyalım. Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanından bütün yöneticilerine, üyelerine, darbenin en çok mağduru olmuş, bu konuda bedel ödemiş insanlarız, artık bu darbe fobisinden AKP'nin bir an önce kurtulup gerçek gündeme dönmesini istiyorum. Bu ülkede, demokrasiyi savunan, hukukun üstünlüğünü, Meclisin iradesini tanıyan, darbelerin getirdiği antidemokratik yasalara karşı kanun teklifi veren biziz. Hukuk tanımayan, ülkede faşizm rüzgârları estiren, 12 Eylülü aratmayan manzaraları yaratanlar yine sizlersiniz.

Şimdi soruyorum: Kim gerçekten darbe karşıtı? AKP, yıllardır uyguladığı baskıcı politikalarla, çıkarılan keyfî yasalarla, toplumu kışkırtıcı, ayrıştırıcı söylemlerle halkı isyan noktasına getirmiştir. "Ağaçlarımız kesilmesin." diye yükselen ses bir orman gibi büyümüş, tüm dünyaya destan olmuştur.

Diğer bölümlerine sıram geldiğinde devam edeceğim. Bu süreci bu akşam böyle tamamlamak istiyorum.

Hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)