GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TEKLİFİ VE DEVLET MEMURLARI KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI
Yasama Yılı:3
Birleşim:134
Tarih:08.07.2013

SÜLEYMAN ÇELEBİ (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; hepinizi saygıyla, sevgiyle selamlıyorum.

Bu yeni dönemde Sayın Başbakanın kampanyası? Biliyorsunuz, daha önce çıraklık dönemiydi, daha sonra kalfalık dönemi, ustalık dönemi, biz de bu ustalık döneminde Türkiye'nin gerçekten daha adil, daha adaletli, daha hukuka saygılı bir şekilde yönetileceği gibi bir ustalığı seçtiğini düşünmüştük. Yanılmışız, bu ustalık dönemi torbaların büyüdüğü dönem, çuvalların büyüdüğü dönem, harara dönüştüğü dönem ve bu ustalık dönemi yasaların birbirine karıştırıldığı dönem; kimsenin bir şeyden anlamadığı, adaletsizliğin ve hukuksuzluğun egemen olması için yaratılmış bir dönem. Bunları şimdi görüyoruz. Bunları şimdi görüyoruz. Burada nerede görüyoruz? Bütün uygulamalarda görüyoruz. Plan ve Bütçe Komisyonumuz, yeni madde ihdasında, hemen bir şey olduğu zaman oraya oturuyorlar, ne güzel ama burada diğer hukuksuzlukları anlattığımızda, adaletsizlikleri anlattığımızda lütfetmiyorlar. Nerede adaletsizlikler oluyor? Vakıflarla ilgili düzenlemeler oluyor, burada grup başkan vekilleriyle görüşüyorum, çok samimi duygumla, "Ya, doğru, olabilir bu, olmalı." diyorlar. Bakanlarla görüşüyoruz, "Olmalı." diyoruz.

NURETTİN CANİKLİ (Giresun) - Hayır, biz "Bakalım." dedik. Ben "Olabilir." demedim, "Tablo'yu görelim." dedim. 

SÜLEYMAN ÇELEBİ (Devamla) - Yani iyi niyetinizi anlatmaya çalışıyorum, iyi niyetle baktığınızı bir an için düşünüyorum.

Sayın Bakanlar da böyle daha önce söz vermişler, onlar da "Bakalım." diyorlar. O baktıkları yeri biliyorum. Baktıkları yer, hani eskiden hep şikâyet ediyordunuz ya, bürokrasinin iktidarı? Gerçek bürokrasinin iktidarını şu anda AKP'li bütün milletvekilleri görsün istiyorum çünkü oraya tosluyorsunuz. Orada bir bürokrat "Bu olmaz." dediği zaman? Bunu komisyonlarda da görüyoruz, bunu yasama Meclisinde, burada da görüyoruz, bundan sonraki uygulamalarda da. İlk önce sizleri ikna etmemiz bir şey ifade etmez, ilk önce bürokratları ikna etmemiz lazım ki biz buradan bu ve benzeri adaletsizlikleri bir engelleyebilelim, çözebilelim.

Bunu niçin söylüyorum? Şimdi, şöyle bir şey söylendi: Sevgili kardeşimiz İdris Bey "Tutuklama istisna olmalı." diye bir değerlendirmede bulundu. Şimdi, tutuklama, evet, istisna bir tedbirdir ama bu tedbiri birilerine göre başka, birilerine göre başka uygularsanız?

NURETTİN CANİKLİ (Giresun) - İrademizi de açık olarak söyledik.

SÜLEYMAN ÇELEBİ (Devamla) - Hayır, hayır, söylendi ama ben bir şey anlatıyorum ya, Adalet Bakanımız da burada, onun için anlatıyorum.

Şimdi, istisnai durum birilerine göre farklı uygulanıyor. Örneğin elinde palası olmayan, elinde satırı olmayanlar, çiçek atanlar, gül atanlar, karanfil atanlar tutuklanıyor, satırla dolaşanlar, satırla kadına vuranlar tutuklanmıyor. (Ak Parti sıralarında gürültüler)

NURETTİN CANİKLİ (Giresun) - Biz de istiyoruz tutuklansın, biz de istiyoruz.

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, lütfen?

SÜLEYMAN ÇELEBİ (Devamla) - Şimdi, niye? Çünkü diyoruz ki: Bu dönem hukuksuzluk dönemi, adaletsizlik dönemi, bu uygulanıyor. Burada da görüyorum. Şimdi, ne konuşursanız konuşun, hepsini tek tek konuşmaya varım. Nasıl bir hukuksuzluk yapıldığını burada gördük, gördük.

NURETTİN CANİKLİ (Giresun) - Tutuklansın, biz de istiyoruz. Tutuklanmasını biz de istiyoruz.

SÜLEYMAN ÇELEBİ (Devamla) - Biz "Hâkime talimat verin." demiyoruz, "Öyle bir yargı oluştu." diyoruz. 

NURETTİN CANİKLİ (Giresun) - Tutuklansın, o da tutuklansın istiyoruz.

SÜLEYMAN ÇELEBİ (Devamla) - Hayır, hayır öyle bir yargı oluştu ki birilerini koruyor, birilerini içeri atıyor; bunu söylüyoruz.

NURETTİN CANİKLİ (Giresun) - Ne yapalım yani Hükûmet ne yapsın, biz ne yapalım?

YUSUF BAŞER (Yozgat) - Burada mı yargılayalım?

YILMAZ TUNÇ (Bartın) - Palacı da tutuklansın, molotofçu da tutuklansın.

SÜLEYMAN ÇELEBİ (Devamla) - Yargı, bağımsız yargı değil, siyasallaşmıştır bunu söylemek istiyorum. Şimdi burada, işte bu düzenlemelerin bütününe baktığımda bakıyorsunuz, 28 Şubat vakıfları korunuyor, 12 Eylülde darbecilerin kapattığı kitle örgütlerinin mal varlıkları verilmiyor. "Gelin, burada 23 bin kişi kaldı, şu 4/C'lilerin sorununu aşalım." diyoruz, ona yanaşmıyorsunuz. "Gelin, yaşa takılanların sorunlarını aşalım." diye bir yaklaşım koyuyoruz, bunları aşmıyorsunuz. Onun için, bu ustalık dönemi tam da işte bu yeni dönemi tanımlayan, hukuksuzluğu, adaletsizliği, bir anlayışı koruyan, diğer anlayışı ötekileştiren bir hukuksuzluk dönemi olarak tarihe geçecek.

O nedenle şimdi vali? İşte, 70 yaşındaki insan parka gidiyor, oturuyor orada polis diyor ki: "Kalk." Engelli gidiyor?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

SÜLEYMAN ÇELEBİ (Devamla) - ?oradan kalk, kalkmayanlar dışarı atılıyor. Herhâlde bununla ilgili valilik şimdi yeni bir forum hazırlayacaktır.

OKTAY VURAL (İzmir) - Karar yeter sayısı?

SÜLEYMAN ÇELEBİ (Devamla) - Onun için, buradan bir kez daha duyuruyorum ki bugün hukuksuz olarak gözaltına alınan arkadaşlar, meslek örgütleri temsilcileri derhâl serbest bırakılmalı.

Hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)