GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: AK PARTİ GRUBUNUN, GENEL KURULUN ÇALIŞMA GÜN VE SAATLERİ İLE GÜNDEMDEKİ SIRALAMANIN YENİDEN DÜZENLENMESİNE; 10 TEMMUZ 2013 ÇARŞAMBA GÜNKÜ BİRLEŞİMDE SÖZLÜ SORULARIN GÖRÜŞÜLMEMESİNE İLİŞKİN
Yasama Yılı:3
Birleşim:135
Tarih:09.07.2013

MEHMET ŞANDIR (Mersin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; öncelikle yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Başlayan oruç ayını kutluyorum. Allah tüm insanlığa, milletimize, sizlere sağlık versin, huzur versin. Bu oruç ayında, bu ramazan ayında ülkemizin sorunlarının çözümünde de Meclisimize feraset versin, inşallah doğruları yaparak buna katkı veririz.

Değerli arkadaşlar, tabii, ramazan başladı, planlama, kararlaştırılan ramazandan üç gün önce, ramazanın başlamasından üç gün önce torba yasayı bitirip illerimize gitmekti, programımızı öyle kararlaştırmıştık. Ama, bir anlayış farklılığından, bir inatlaşmadan, bir zıtlaşmadan dolayı bugün buradayız, muhtemel daha bir hafta da buradayız.

Değerli arkadaşlar, sizler de bazen tesadüf ediyorsunuzdur, kaldırımlarda, yol kenarlarında "Verdiğimiz rahatsızlıktan dolayı üzgünüz, özür dileriz." diye tabelalar vardır, bunu görmüşsünüzdür. Ama o levhanın oraya konmasının sebebi, o hizmete talip olanların müracaatı üzerine o iş yapılıyor, dolayısıyla belediye de böyle bir nezaket gösteriyor.

Şimdi, sayın konuşmacı arkadaşımız muhalefeti suçlayarak, "Muhalefet buna sebep oluyor." diyerek bana göre sorumluluğu üzerinden attı. Her defasında söylüyoruz, evet, milletimiz, halkımız ülkeyi yönetmek, milletimizin beklentilerini karşılamak üzere yetkiyi Adalet ve Kalkınma Partisine verdi, o da hizmetini ortaya koyabilmek için yapması gereken düzenlemelerin öncelik sıralamasını belirleme hakkına sahiptir. Eyvallah, hiç itiraz etmiyoruz ama bunu birlikte yapıyoruz değerli arkadaşlar. Yalnız başına iktidar partisi burada kanun çıkarma sayısına sahip olsa bile hukukuna sahip değil.

Sayın Elitaş uyuyor, mesela yani! Benim arkadaşım olduğu için ona takılayım.

FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (İstanbul) - Elitaş uyumaz!

MEHMET ŞANDIR (Devamla) - Uyuyor.

FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (İstanbul) - Su uyur Elitaş uyumaz!

MEHMET ŞANDIR (Devamla) - Yani, burada kanun çıkarmak muhalefetsiz olmaz, demokrasi bu, hukuk devleti bu. O zaman, bu kanun çıkarma işleminin gündemini, çalışma şartlarını, şeklini birlikte belirlememiz lazım, birlikte belirlemezsek işte bu sonuçlar hasıl oluyor. Gelin, bu Meclisin hangi saatler arasında çalışacağını, bu çalışmada hangi kanunları görüşeceğini? 4 grup başkan vekiliyiz, 4 grubuz, her hafta da her gruptan 1 grup başkan vekili nöbetçi; 4 kişi kafa kafaya versek mutlaka anlaşırız, uzlaşırız.

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Ertesi gün bozarlar.

RECEP ÖZEL (Isparta) - Biz bozmayız.

MEHMET ŞANDIR (Devamla) - Ama iktidar grubunun böyle bir tavrı, böyle bir niyeti, böyle bir ısrarı asla olmuyor arkadaşlar, olmuyor değerli arkadaşlar.

RECEP ÖZEL (Isparta) - Vallahi, sözden kimin caydığı belli!

MEHMET ŞANDIR (Devamla) - Ben hiç kimseye haksızlık yapmak, şu oruç ağzımızla bühtanda bulunmak istemiyorum, olmuyor.

Bakın, size bir şey söyleyeyim: 3 Temmuz 2013 tarihinde burada bir Danışma Kurulunu oyladınız ve kabul ettiniz, Adalet ve Kalkınma Partisi Grubunun grup önerisini. Ne demiştiniz? "3 Temmuz bitimine kadar -on ikide bitmezse devamı- 142 maddelik torba yasayı bitireceğiz." demiştiniz. Var mı bunun bir imkânı değerli arkadaşlar? Yani karşılıklı, birlikte konuşsak bunun mümkün olmayacağını, bu 142 maddenin bir günde bitmesinin mümkün olmayacağını birbirimize söylerdik. Söylemiş olmamıza rağmen, "Çarşamba günü 142 maddelik torba yasayı, perşembe günü 43 maddelik 479 sıra sayılı Kanunu bitimine kadar çalışarak kanunlaştıracağız, sonra -yanlış hatırlamıyorsam- 6 tane de uluslararası sözleşmeyi bitireceğiz ve ramazan gelmeden cuma günü Meclisi kapatacağız." diye sizlerin oylarıyla? O gün de konuştuk, "Mümkün değil bu." dedik ama siz "Mümkündür." dediniz, muhalefeti yok saydınız, itirazlarımız yok saydınız, bir Danışma Kurulu oluşturdunuz.

Tekrar hatırlatıyorum, şu saatte milletimiz bizi izliyor: 142 maddelik torba yasayı bir günde bitirmeyi burada karar hâline getirdiniz, bir gün sonra, 43 maddelik kanunu bitirmeyi karar hâline getirdiniz.

AHMET AYDIN (Adıyaman) - Belki biter, belli mi olur Ağabey.

YILMAZ TUNÇ (Bartın) - 1.600 maddelik Ticaret Kanunu bir günde bitti.

AHMET AYDIN (Adıyaman) - Eğer önergelerinizi çekerseniz?

MEHMET ŞANDIR (Devamla) - Değerli arkadaşlar, yani yalnız başınıza çalışsanız olur; boyacı küpüne batır çıkar, olur ama muhalefet var burada.

Muhalefeti yok sayarsanız, muhalefetle bir uzlaşma aramazsanız, bir uzlaşma ısrarında bulunmazsanız, bir dayatma anlayışı içerisinde olursanız muhalefetin yapacağı şey bu İç Tüzük'teki imkânı kullanmaktır, onu kullanır.

RECEP ÖZEL (Isparta) - Bir şey demiyoruz, kullanın. Helali hoş olsun.

MEHMET ŞANDIR (Devamla) - Kullanılır ama işte, verdiğiniz rahatsızlıktan dolayı da özür dilemek noktasına gelirsiniz. Yani burada sabahlara kadar? Çarşambadan bu yana kaç gün oldu? Yaklaşık bir hafta oluyor, bir hafta. Bir haftadır günde en az on beş saat çalışılıyor.

Değerli arkadaşlar, hepiniz ilim sahibi insanlarsınız. Bazen fiziğe kimya itiraz eder. Milletin kimyasını bozdunuz. Bu kadar çalışmaya bu fizik dayanmaz, buna da hakkınız yok.

YILMAZ TUNÇ (Bartın) - Millet bizi çalışmak için gönderdi.

MEHMET ŞANDIR (Devamla) - Çalışacaksınız o zaman.

Şimdi de yeni şeyler getiriyorsunuz. Yine, gerilerdeki bir uluslararası sözleşmeyi öne çekerek, 7'nci sıraya alarak diyorsunuz ki: "Bu torba yasa bitecek, 43 maddelik 479 bitecek, sonra uluslararası sözleşme görüşeceğiz." Bugün 1 tane getirdiniz, 6 tane de önce getirmiştiniz. Ne getirirsiniz ona karışmayız ama getirdiğinizi size -yanıma almamışım- hatırlatmak istiyorum: Getirdiğiniz, Hükûmetimiz ile Çin Hükûmeti arasında imzalanan kültür değişimiyle ilgili uluslararası bir sözleşmenin kanunlaştırılması. Değerli arkadaşlar, yani ihtiyaç o mu şimdi? Toplumun ihtiyacı bu mu? Ülkenin ihtiyacı bu mu? Çin dediğiniz devlet Doğu Türkistan'da sizin soydaşlarınıza zulmediyor. Dışişleri Komisyonu Başkanı arkadaşımızın, sayın milletvekilimizin burada bir tercih, takdir hakkı yok, Hükûmet ne diyorsa onu getiriyor tabii ki ama tercihleriniz ve takdirleriniz bu milletin vicdanında karşılık bulmalı. Bu kadar sorun varken, bu kadar beklenti varken siz eğer bu Meclise ramazan gününde Çin'in sorunlarını çözmek için bir uluslararası sözleşmeyi getirir kanunlaştırmaya kalkarsanız doğru yapmazsınız, o zaman da muhalefet bu İç Tüzük'ten doğan haklarını kullanarak kendi verdiğiniz yanlış kararın rahatsızlığını size yaşatır. Mübarek ramazan, Allah sabrınızı artırsın. "Biz çalışacağız." dedi genç arkadaşım, "Milletvekili tatili hak etmiyor." dedi, bana göre doğru söylemiyor çünkü burada çok önemli işler yapıyoruz, çok da yoruluyoruz, ayrıca milletvekilinin sahada da görevi var, oraya gitmemiz lazım.

Değerli arkadaşlar, bakın, Milliyetçi Hareket Partisi olarak, son söz olarak söyleyeyim. Biz, yasamanın hızlanmasını, yasamanın kaliteli ve doğru bir şekilde ve hızla yapılmasını talep ediyoruz, bu yöndeki düzenlemeleri destekliyoruz. İç Tüzük çalışmalarında ilke olarak arkadaşlarımız bunu ortaya koydular ama denetimin etkili yapılmasını da sağlayamazsak adımız o zaman hukuk devleti olmaz, demokrasi olmaz. Denetim, muhalefetin görevi, ona o imkânı vermemiz lazım. Siz gündemi kendiniz belirler, muhalefete söz hakkı vermezseniz muhalefet de her gün grup önerisiyle kendi gündemini getirir, kabul etmeseniz bile burada kırk dakika görüşmeye sizi mecbur eder. Yapılan işlem budur, kimse kimseden rahatsızlık duymasın, herkes görevini yapmaktadır ama ben arzu ederdim ki milletin sorunlarını çözen bir gayretin içerisinde olayım.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

AHMET AYDIN (Adıyaman) - Torba kanunu getirdik Sayın Şandır.

MEHMET ŞANDIR (Devamla) - Yani Çin'in sorunlarını çözmek için uluslararası sözleşme getiriyorsunuz Ahmet Bey. 

Hepinize saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)