| Konu: | GÖRÜŞÜLMEKTE OLAN KANUN TEKLİFİNİN 73'ÜNCÜ MADDESİNİN (P) BENDİNİN (1) NO.LU ALT BENDİYLE İLGİLİ GİRESUN MİLLETVEKİLİ NURETTİN CANİKLİ VE ARKADAŞLARININ VERMİŞ OLDUĞU ÖNERGENİN ÖZETİNDEKİ İMZANIN KİME AİT OLDUĞUNU ÖĞRENMEK İSTEDİĞİNE İLİŞKİN |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 135 |
| Tarih: | 09.07.2013 |
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yaptığımız usul tartışmasının esası İç Tüzük 84'üncü maddeye göre ama 63'üncü madde çerçevesinde yapılıyor.
63'üncü madde açık: "Görüşmeye yer olup olmaması?" Görüşmelerine başladık zaten konuyla ilgili. "?Başkanı gündeme veya Türkiye Büyük Millet Meclisinin çalışma usullerine uymaya davet?" Zaten Meclisimizin değerli milletvekillerinin verdiği oylarla gündem belirlenmiş. "?bir konuyu öne alma veya geriye bırakma gibi usule ait konular?" Ki o da grup önerileriyle getirildi. Grup önerilerinde araştırma önergelerinin konuşulması, gündemden vazgeçip bu araştırma önergelerinin konuşulmasından sonra yapılması şeklindeydi. O da, grup önerileri, bildiğiniz gibi, usul tartışması çerçevesinde 63'üncü madde doğrultusunda görüşülüyor; onu da geçtik. "?diğer işlerden önce konuşulur." Yani şu anda 63'e göre usul tartışması açmamız yersiz.
İç Tüzük'ün 84'üncü maddesi: "Anayasa'ya aykırılık önergeleri diğer önergelerden önce konuşulur." Şimdi, bu önergeyi, yani görüşmekte olduğumuz tasarının ek 4'üncü maddesindeki, mera ve yaylaklara ilişkin olan önergeyi savunan milletvekili -ki Cumhuriyet Halk Partisinin önergesini savunan milletvekili- Anayasa'ya aykırılıkla ilgili bir şey ifade etmedi. Madde gerekçesine baktığımda, Anayasa'ya aykırılıktan dolayıdır? Madde metnine baktığımızda, çıkarma önergesine baktığımızda, Anayasa'ya aykırılıktan dolayı olduğu da ifade edilmemiş. Eğer "Bu madde Anayasa'ya aykırıdır." diye ifade edilseydi, 84'üncü madde gereğince bütün önergelerden önce konuşulacaktı ama gerekçeye baktığımızda, "Anayasa'ya aykırılık" ifadesi gerekçesinde gösterilmiş ama çıkarma maddesinde, diyelim ki bu maddenin Anayasa'nın 45'inci maddesine aykırı olduğundan dolayı görüşülemeyeceği şeklinde bir önerge ifade etmiş olsalardı zaten bu şekilde görüşülmüş olacaktı ve usul tartışmasına da gerek kalmayacaktı.
Bir de değerli milletvekilleri, bakınız, İç Tüzük'ün 63'üncü maddesi bir sıralama ortaya koymuş. Biraz önce söylediğim gibi, öne alma, gündeme davet etme gibi konularda Başkanlığın tutumuyla ilgili herhangi bir usul tartışması açmaya yetkisi yok. "Bu yolda bir istemde bulunulursa onar dakikadan fazla olmamak şartıyla?" Ki bugüne kadarki uygulamalar hep üç dakikaydı, Sayın Başkan bu sefer beş dakika verdi, "Yanlışlıkla verdim beş dakikayı." diye ifade etti. Gelenek hâline gelmiş, yaklaşık dört yıldır falan üç dakikalık bir usul tartışması yapıyoruz. "?en çok ikişer kişiye söz verilir." yani lehte 2, aleyhte 2 kişiye. Başkanlık Divanı şu anda da olduğu gibi dört siyasi parti isterse belki birer kişiye? Anlaştıkları takdirde bunu da yapıyor ki grup önerilerinde de bunları yapıyoruz. En çok ikişer kişiye söz verilebilir. Başkanlık Divanı bir lehte, bir aleyhte de usul tartışmasında söz verebilir. Nasıl ki "Onar dakikayı geçmemek üzere" diyen ifadede üç dakikayı gelenek hâline getirdiyse Başkanlık Divanı da 4 kişinin konuşacağı şeklinde bir usulü, "En çok ikişer kişiye." diye bir lehte, bir aleyhte de bunu ifade ederek uygulama imkânı bulmuş olabilir. Nitekim, bu da İç Tüzük 84'üncü madde çerçevesinde Anayasa'ya aykırılık önergelerinin olup olmadığı, maddenin Anayasa'ya aykırı olup olmadığı konusunda bir usule ilişkin bir tartışmaysa iki kişiye de verebilir diye düşünüyorum. Bizim buradaki tasarı metnindeki maddemiz ile ilave ettiğimiz önergede şu ana kadar yapılmış mera ve yaylaklarda amacına uygun olarak yerleşim yeri için -ki 200 metrekareyi geçmemek üzere, bu da bir komisyon vasıtasıyla gerçekleştirilecek- mevcut madde metninde bunların tahsis bedellerinin ne olduğuyla ilgili sınır yoktu. Şimdi bununla ilgili bir alt sınır getirilmiş ve alt sınırda da yapılmış yapılar ve yapılacak yapılar varsa, komisyon marifetiyle verilecek izin çerçevesinde, bunların kiralarının alt sınırı tespit edilmiş. Alt sınırı tespit edilen kiraların da nasıl paylaşılacağı açık ve net bir şekilde önergeyle düzenlenmiş. O anlamda baktığımızda Anayasa'ya aykırı bir durumun olmadığını ifade ediyorum. Başkanlığın da Anayasa'ya aykırı olmadığı yönündeki açıklamaları da doğru. Komisyonda Anayasa'ya aykırılık tartışması varsa yapılmış. Genel Kurulda Anayasa'ya aykırılık önergesi verilmediğinden dolayı bunun yolu bellidir. Burada, Meclisin iradesi doğrultusunda siyasi partilerin Anayasa Mahkemesine başvuru hakları vardır. Bu çerçevede yapılacak işlem, önergenin Türkiye Büyük Millet Meclisinin takdirine bırakılması, diğer partilerin görüşlerinin hilafında bir sonuç çıktıysa Anayasa Mahkemesine itirazda bulunulması gerekmektedir.
Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)