| Konu: | BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TEKLİFİ VE DEVLET MEMURLARI KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 136 |
| Tarih: | 10.07.2013 |
MEHMET GÜNAL (Antalya) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, hepinizi selamlıyorum tekrar.
Değerli arkadaşlar, maalesef böyle garabet bir yasaya devam ediyoruz.
Evet, garabet kibar kaçıyor, ramazan günü diye daha ağır konuşmuyorum yani yahu diyorsunuz da. "Hangara döndü" dedik, "hararı geçti" dedik, onun için "ucube" dedik. Hepsi geçerli bunun için. Bu maddede vatandaştan alınacak yani gümrük işlemi yapan vatandaştan alınacak fazla mesai ücreti?
Ben merak ediyorum, hastaneye gittiğimiz zaman eğer akşamüstü olacaksa veya PTT'ye gittiğimiz zaman ekstradan bir masraf alınıyor mu? Başka bir kamu hizmeti aldığınız zaman beş buçuktan sonra giderseniz ekstradan bu ücretlere bir zam oluyor mu diye merak ediyorum? İşimiz gücümüz para alalım, güzel. E, peki gümrükte bunları yapıyorsunuz, öbür taraftan, defalarca burada söyledik, gümrük kaçakçılığıyla ilgili bir sürü konu konuşuldu. Daha üç-dört gün önce bir milletvekili televizyonda iktidar grubunu da itham altında bırakacak bir şeyler söyledi. Ben hâlâ bekliyorum ki bir yerden bir açıklama gelsin veya net bir şey olsun diye.
Değerli arkadaşlar, Plan ve Bütçe Komisyonunda ilgili Bakana Komisyon üyesi arkadaşlarımız Sayın Akçay başta olmak üzere, Ankara'nın göbeğinde Kızılay Meydanı'nda kaçak satılan sigaraları gösterdiler. Şimdi, ben isterdim ki burada, bunlarla ne mücadele yapıldı; bunlarla ilgili bir kanun maddesi gelsin, bulamıyorsak eğer teknik eksiklik varsa onları tamamlayalım, personel eksikliği varsa onları tamamlayalım. Burada kanun hükmünde kararnamelerle yapamadığımız şeyi, mahkemeyi dolaşmak için yeniden kanuna koyuyoruz. Bunlar hoş şeyler değil değerli arkadaşlar.
"Kaçakçılık" demişken, hatırlarsanız, Sayın Başbakan 2007 yılında bu konuda önemli açıklamalarda bulunmuştu. Kendi ifadesiyle, birçok ülkeye bu konuda mektup yazıldığını ve 31 ülkeden cevap geldiğini söyledi. Yapılan karşılaştırma sonucunda bu ülkelerin kayıtlarına göre, kabaca, 28 milyar, 30 milyara yakın bir ithalat yapıldığını söyledi ama resmî kayıtlara göre bakıldığı zaman da 10 milyarı bulmayan, 9,3 milyarlık bir akaryakıt kaydı olduğunu söyledi. Ben hâlâ merak ediyorum. En az 5 defa burada hem Komisyonda hem gelen Gümrük ve Ticaret Bakanına sorduk, Enerji Bakanına sorduk: Bunlarla ilgili ne yaptınız? Bugüne kadar bizi gerçekten bilgilendirir misiniz? Yazılı soru sorduk arkadaşlar. Plan ve Bütçe Komisyonunda sorduğumuz sorular burada da cevaplanmıyorsa daha sonra bize yazılı olarak geliyor ama bunların hiçbirisinde kaçakçılıkla ilgili bugüne kadar ne yapıldığına dair? Sayın Başbakanın sözünün arkasında durun en azından diyoruz, orada bir kaçakçılık olduğunu tespit etmiş. "Bununla ilgili ne yapıldı, kim geldi, hangi firmalarla ilgili soruşturmalar yapıldı?" diyoruz, maalesef bunlarla ilgili bir şey yok. Burada gümrük kaçakçılığı var, akaryakıt kaçakçılığı var, bunları konuşmak yerine? Sayın Köksal o kadar genel müdürlük yaptı, ben isterdim ki bize bunlarla ilgili bilgi versin. Sağ olsun, o bize ekonomiyle ilgili bilgi aktarmaya kalktı. Komplolarla "Efendim, bu faiz lobisinden olur, biz borçları ödedik IMF'ye." dedi. Bundan artık vazgeçin lütfen, buna artık millet gülüyor arkadaşlar. Yani IMF'ye borcu defalarca söyledim, bir defa daha söyleyeyim çünkü sıkça kullanıyorsunuz, bütün milletvekilleri kullanıyor: 10 milyar doları siz aldınız Mayıs 2005'te, bir. IMF'ye borcu ödedin, Dünya Bankasından aldığın borçlar nerede? Borçların alt rakamına bakıyor musunuz? "Uluslararası kuruluşlara borçlar" diye bir tane madde vardır orada. Yani, şimdi, bu cebinden 1 lira ödeyip öbür cebinden 10 lira borçlanıyorsun, sonra da 1 lira borcumu ödedim diye göbek atıyorsun. Bakın, size dedik ki: "Toplamda özel sektörün borcu yükseldi, 100 milyarı kısa vadeli. Eğer kurda azıcık bir oynama olursa bu risk gerçekleştiği zaman özel sektör sıkıntıya düşer." İşte, buyurun. Yani 1,80'den adam borç aldıysa şimdi 1,95-2'ye eğer bozdurursa? Ödemek için mecburen alacak. O doları aldığı zaman yüzde 15-20 adamın zararı var şu anda. Tamam, siz "Borçlanmadık. Kamununki 150'ye çıktı, fazla olmadı." dediniz -o da çok da- peki, özel sektörün borcunu kim ödeyecek? "Efendim, reel sektörde yok, bankalarda var." diyor. Bankalar kime para veriyor? Banka aldığı krediyi kasasında boş tutmuyor ki, ya Merkez Bankasına -eğer kârlıysa- hazine kâğıdı alarak yatırıyor, hazineye veriyor veya özel sektöre veriyor. Banka niye kredi alsın dışarıdan eğer bundan kâr edemeyecekse? Sizler de biliyorsunuz ki ilk 10 şirket arasında, en çok vergi ödeyen, 8 tanesi banka, yarısı da kamu bankası.
Onun için, lütfen, gelin, gümrüğün sadece masraflarıyla, paralarıyla değil, aynı zamanda görevlerini de yerine getirecek yapı kuralım diyor, saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)