GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TEKLİFİ VE DEVLET MEMURLARI KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI
Yasama Yılı:3
Birleşim:136
Tarih:10.07.2013

CANDAN YÜCEER (Tekirdağ) - Değerli milletvekilleri, demokrasiyi tesis edememiş ülkelerde demokrasiyi içselleştirmeyen yöneticiler -bu kişiler ister darbeyle gelsin, üniformalı olsun; seçimle gelip ister takım elbiseli olsun- iktidarı elde ettiğinde şöyle bir tablo ortaya çıkıyor: İnsan hak ve hürriyetlerinin kısıtlanması, ihlalleri; liyakatten, hakkaniyetten uzak bir şekilde devletin tüm kurumlarının kadrolarının iktidar yanlılarıyla doldurulması; devletin tüm kurum ve kuruluşlarının zulüm, baskı aracına dönüştürülmesi; şiddet, gözaltılar, uzun tutukluluk süreleri ve tüm muhalif sesleri susturma operasyonları yani korku imparatorluğu.

İki gün önce, Taksim Dayanışma Platformu'nda İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Doktor Ali Çerkezoğlu ve İstanbul Mimarlar Odası yöneticilerinin de bulunduğu 32 kişi keyfî, hukuksuz bir şekilde gözaltına alınıp evlerinde arama yapıldı. Kadınlar, gençler, sendikalar, gazeteciler derken sıra odalara geldi galiba. Meslek odaları, sendikalar, tüm sivil toplum kuruluşları demokrasinin temelleridir. Sivil toplum örgütlerini, sendikaları, odaları kontrol altına almaya çalışmak, alamadıklarını gözaltına alarak sindirmeye çalışmak, bununla da başaramadığını gece yarısı korsan bir önergeyle yetkilerini, gelirlerini gasbederek yok etmeye çalışmak bal gibi de demokrasiye darbedir, demokrasiye inanmamaktır.

Sivil toplum kuruluşları iktidarın odakları değildir. Meslek odaları sizin parti odalarınız değildir. Bunlar, demokrasinin beşikleridir; toplumun gücünün bir ifadesi, demokrasinin emniyet kemeridir.

Türkmenistan'da birçok yerde "Devlet adam içindir." yazısı var, çok doğru bir söz. Devlet halk için vardır, halkına zulmetmek için, halkına korku salmak, korku yoluyla baskılamak için yoktur. Evet, doğrudur, bizim gibi demokrasinin ileri olduğu ülkelerde bizdeki kadar ileri olmasa da polis şiddeti vardır ama hiçbir yerde eli palalılar, eli palalı caniler yok. Eli palalı caniler polislerin arkasında âdeta cani? Adı ne olursa olsun, kim olursa olsun, ne için, kimi kovalarsa kovalasın, onlar canidir, katil ruhludur. Eline o 50 santimlik palaları alıp âdeta polis eskortu eşliğinde kadınlara, gençlerimize saldırıyorlar. Amaç ne? Amaç korku salmak, amaç korkutarak baskılamak. Bu caniler meydanlarda o 50 santimlik palalarıyla öyle rahat dolaşıyorlar ki, o kadar rahat dolaşıyorlar ki yüzlerini gizleme gereği bile duymuyorlar.

Bakın, polis memurları gösteriler başladığından beri demokrasilerde yapılmaması gereken şeyleri yaptıklarını, orantısız güç uyguladıklarını kabul edercesine kask numaralarını gizliyorlar ama bu palalı caniler o kadar rahat, o kadar kendinden eminler ki ne yüzlerini saklıyorlar ne kendilerini saklıyorlar. Savunmasız, ellerinde hiçbir şeyi olmayan, barışçıl söylem ve eylemlerle sadece protesto eden gençlere saldıranlar, caniler? Siz görmezden geliyorsunuz onları. Hadi siz görmezden geliyorsunuz ama ülkemiz demokrasisi adına, geleceğimiz adına asıl korkutucu olan ne biliyor musunuz? Değerli milletvekilleri, asıl korkutucu olan bu kişileri, bu eli palalı canileri valilerin, polislerin, savcıların görmezden gelmesi, sizin korkunuzdan dolayı. Asıl ülkem demokrasisi adına, geleceğim adına beni korkutan bu, diğeri değil. Ama tüm dünya sizin gerçek yüzünüzü, sizin demokrasinizi gördü. Çocukları biber gazıyla, ilaçlı sularla, coplarla kır geçir, görevi başındaki gazetecileri, İstanbul İl Başkanımızı tartakla, "Kes lan!" de, ellerinde su tabancası olan çocukları gözaltına al, eli palalı canileri görmezden gel. Sizin demokrasiniz bu. Mısır söz konusu olduğunda demokrasi havarisi kesiliyorsunuz ama Ethem Sarısülük, Abdullah Cömert, Medeni Yıldırım, Mehmet Ayvalıtaş, Mustafa Sarı, Lobna Allami, daha on dört yaşında, şu an yaşam mücadelesi veren Berkin Elvan, Mustafa Ali Tombul, otuz altı gündür?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

CANDAN YÜCEER (Devamla) - ?yaşam mücadelesi veren ve bugün kaybettiğimiz maalesef, Ali İsmail Korkmaz adı sizin için ne ifade ediyor?

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Yüceer.

CANDAN YÜCEER (Devamla) - Gerçekten vicdanlarınız sızlıyor mu? Çünkü bizler günlerdir bu vatandaşlarımıza dair, onların isimlerine dair ne onların isimlerini sizin ağzınızdan duyduk ne de buna dair ufacık bir merhamet sözcüğü duyduk.

BAŞKAN - Sayın Yüceer, lütfen.

CANDAN YÜCEER (Devamla) - Sizin vicdanınız, sizin samimiyetiniz bu diyorum. (CHP sıralarından alkışlar)