| Konu: | BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TEKLİFİ VE DEVLET MEMURLARI KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 136 |
| Tarih: | 10.07.2013 |
İDRİS BALUKEN (Bingöl) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; vermiş olduğumuz önerge üzerine söz almış bulunmaktayım. Heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Neredeyse bir haftayı aşkın bir süredir saatlerce çalışan, gece gündüz demeden çalışan bir Meclis pratiği var ancak çalıştığı konulara baktığımız zaman, maalesef halkın gündeminden kopuk, her zamanki gibi daha çok bürokratların vermiş olduğu siparişler, bakanlıkların buraya vermiş olduğu öneriler üzerine getirilmiş olan bir torba yasası üzerinde maalesef Meclis çalışıyor. Oysa ki halkın gündemi çok farklı, halkın Meclisten beklentileri çok farklı. Bu Meclis eğer halkın gündemini takip ederek geceli gündüzlü çalışmış olsaydı, bu mübarek ramazan ayının her bir dakikasını, her bir saniyesini kalıcı bir barış için ibadete çevirecek çok erdemli bir işle noktalayabilirdi. Maalesef bu Meclisin hâlâ halkın gündeminden çok uzak olduğunu belirtmek durumundayız.
Bugün, halkın gündemine baktığınız zaman Diyarbakır'ın gündemi şuydu: Tam yirmi iki yıl önce HEP il başkanı olan Vedat Aydın, evinden kendisini emniyet görevlileri olarak tanıtan birtakım kontra yapılanmalar tarafından alınmıştı ve birkaç gün sonra Vedat Aydın'ın cenazesi, Elâzığ'ın Maden ilçesi yakınında bir köprünün altında bulunmuştu. O gün Vedat Aydın şahsında, aslında bütün bir halkın özgürlüğüne, mücadelesine, diline, kimliğine yönelik yapılmış olan bu cinayet, bir katliamlar silsilesinin işaret fişeğiydi ve Vedat Aydın'dan sonra Musa Anter'ler, Mehmet Sincar'lar, Abdülsamet Sakık'lar, binlerce faili meçhul cinayetler, binlerce köy yakmalar, işkenceler, toplu mezarlar maalesef bu ülkenin gerçek gündemi olmuştu. Vedat Aydın'ın cenazesinde bir araya gelen yüz binlere, Diyarbakır Surları üzerinden özel timler tarafından gerçek mermilerle ateş açılarak resmî rakamlara göre 8, gayriresmî rakamlara göre 23 vatandaşımız, yurttaşımız yine hunharca katledilmişti. Aslında bu Meclis Vedat Aydın'ın katledilişinin yirmi ikinci yılında, bu cinayetleri ortaya çıkaramamanın, failleri belli olan bu cinayetlerle yüzleşmemenin bir sancısını taşımalıydı. Maalesef yirmi dört saattir neredeyse çalışıyor Meclis ama bu konuyla ilgili veya bu sorunun çözümüyle ilgili burada gerçek anlamda barışı isteyen, bu ülkenin kardeş kavgasını bitirmeyi amaçlayan bir iradeyi göremedik.
Hâlâ sizin sıralarınızda milletvekili olan, o dönemin İçişleri Bakanı olanların basına yansıyan demeçlerine baktığınız zaman, bu cinayetin bir an önce çözüleceği, halkın üzerine ateş açanların mutlaka yargılanacakları söylenmişti ama on binlerce faili meçhul cinayet gibi maalesef faili belli olan o cinayetler de zamana yayılarak üzeri örtülmeye çalışıldı. Failleri biliyoruz biz; failler, Ethem Sarısülük'ü katledenler, Medeni Yıldırım'ı katledenler, Ali İhsan Korkmaz'ı katledenlerle aynıdır. Çünkü zihniyet değişmediği sürece bu ülkenin maalesef kaderinin değişme ihtimali yoktur.
Bakın, çok önemli tartışmaları, çözüm süreciyle ilgili, barış umuduyla ilgili çok önemli tartışmaları yaşadığımız bugünlerde Meclise getirdiğiniz önergelerde, korucuların maaş artışlarını öneriyorsunuz; ek madde ihdaslarında, koruculuk sisteminin devam etmesinden yana bir iradeyi buraya taşıyorsunuz. Bu kadar samimiyetsizlik, bu kadar ciddiyetsizlik olur mu? Barış yapacaksanız koruculuk sistemini lağvetmeniz gerekmiyor mu? Silahlar devreden çıkacaksa 80 binlik bir paramiliter gücün -ki bölgede bugüne kadar yaptıkları belli olan bir gücün- devamından yana buraya getirdiğiniz önergelerin ne anlamı var? Çok tehlikeli sularda yelken açmış durumdasınız.
Suriye politikanız, Irak, İran politikanız iflas etti, Mısır politikası duvara tosladı; Avrupa Birliğiyle her gün restleşip efeleniyorsunuz; Amerika'yla makas açıldı. Size nefes aldıran tek bir şey var; o da çözüm sürecidir, barış umududur.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
İDRİS BALUKEN (Devamla) - Bu çözüm süreciyle ilgili tehlikeli oynarsanız nefes alacağınız bir damarı, bir soluk borusunu siz kapatmış olursunuz. Bu uyarıları yapmayı gecenin bu saatinde istemezdim ama maalesef, AKP'nin çözüm süreciyle bunlara uymayan politikalarındaki ısrarı devam ediyor.
BAŞKAN - Evet, teşekkür ediyorum Sayın Baluken.
İDRİS BALUKEN (Devamla) - Umarım ki bu yanlışlardan vazgeçersiniz.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (BDP sıralarından alkışlar)