GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: SÖZLEŞMELİ ERBAŞ VE ER KANUNU İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI VE CUMHURİYET HALK PARTİSİ GRUP BAŞKANVEKİLİ YALOVA MİLLETVEKİLİ MUHARREM İNCE'NİN; TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİ İÇ HİZMET KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA İLİŞKİN KANUN TEKLİFİ
Yasama Yılı:3
Birleşim:138
Tarih:12.07.2013

ÖZDAL ÜÇER (Van) - Genel Kurulu selamlıyorum.

Sayın Başkanın da bizi konuşma kürsüsüne davet etme biçimini birkaç defadır gözlemliyoruz. Başkanlık Divanı ve Başkanlık makamına yakışmaz bir tutum içerisinde olduğunu ifade etmek istiyoruz. Başka milletvekillerini çağırırken "Sayın" ve "Buyurun" hitaplarını kullanırken bize yönelik böylesi bir nezaketten uzak tutumunu kınadığımı belirtmek istiyorum.

BAŞKAN - Sayın Üçel, sözlerini iade ediyorum. Tutanakları ister bakarsınız kimleri nasıl davet ettiğimi.

ÖZDAL ÜÇER (Devamla) - Duymadım.

BAŞKAN - Tutanakları inceleyin o zaman.

ÖZDAL ÜÇER (Devamla) - Tamam tutanakları incelediğimizde bakacağız.

MİNE LÖK BEYAZ (Diyarbakır) - Görevini yapıyor, hiç öyle bir şey yok. Ayıp!

ÖZDAL ÜÇER (Devamla) - Sizin gibi milletin canını okuyacağıma tutanakları okurum. (BDP sıralarından alkışlar, AK PARTİ sıralarından gürültüler)

KEMALETTİN AYDIN (Gümüşhane) - Şovmen ya, tamam şov yapma ya.

ÖZDAL ÜÇER (Devamla) - Konuşacağımda, bazen susmak daha iyidir. Ben biraz yavaş konuşuyorum.

Sayın Başkan,. bu genel başkanlık göreviniz gereği salonda sükûneti sağlarsanız konuşmamı yapacağım.

KEMALETTİN AYDIN (Gümüşhane) - Arkadaşlar konuşacak bir şeyi yok susun da otursun.

ÖZDAL ÜÇER (Devamla) - Çok var, çok var. Anlayacaksan konuşacak çok şey var.

KEMALETTİN AYDIN (Gümüşhane) - Geç onları geç, şov zamanı değil. Meclisin zamanını alma.

ÖZDAL ÜÇER (Devamla) - Darbelerden en çok muzdarip olan ülkelerden birinde yaşıyoruz. Herkes darbenin olmaması, sivil demokrasinin olması gerektiği konusunda bir tutum içinde. Ama öylesi yaman bir çelişki var ki darbeden nemalanmayan da yok gibi.

Her on yılda bir darbe olan bir ülkedeyiz. Hatta son dönemler beş yılda bire gidiyor. Sadece askerî darbeler olmadı, sivil darbeler oldu. Sivil darbelere karşı yasal tedbirler nasıl alınır onu da düşünmek lazım. Askerin darbe yetkisinin elinden alınmasına ilişkin bütün Meclisin, halkın önüne çıktığında Meclis üyelerinin hepsinin istisnasız bir şekilde "Biz bu ülkede darbe olmasına karşıyız, darbelerin olmasını istemiyoruz." diye açık beyanatlarda bulunduğunu hepimiz gözlemledik dönem dönem. Ama darbelere karşı sessiz kalındığı da gözlendi.

Darbeyi kimler yaptı, askerler tek başına mı yaptı? Kenan Evren tek başına mı bu ülkede darbe yaptı? Onun Güvenlik Konseyinde çalışanlar kimlerdi? İlk Meclis kabinesinde kimler yer aldı? Onun adına yetkiyi devralan Hükûmet hangisiydi, hangi politikaları izledi? 27 Mayıs ihtilalini yapanlar kimlerdi, kimler eliyle Meclisi yönettiler? Darbe darbedir arkadaşlar, sivili askerîsi yoktur.

Şimdi, bir darbe de şu an, hâlihazırda Hükûmet tarafından yapılıyor sivil iradeye karşı.

İHSAN ŞENER (Ordu) - Nasıl yani?

ÖZDAL ÜÇER (Devamla) - Bir toplumda, bakın, Mısır'da askerî darbe var, sokağa çıkan insanlar güvenlik güçleri tarafından katlediliyor; bu darbedir. Türkiye'de de herhangi bir sebepten dolayı Gezi Parkı'nda veyahut da farklı bir şeyde eyleme çıkan sivil insanlar güvenlik güçleri tarafından katlediliyor; o zaman bu da darbedir.

İHSAN ŞENER (Ordu) - Nerede oldu bu?

ÖZDAL ÜÇER (Devamla) - Demokrasinin? Demokrasinin? (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

Önce Sayın Başbakan çıkıp "Mezara kadar gidecek." dediği Büyükanıt görüşmesinin özel notlarını paylaşmalıdır, bu Meclisle paylaşmalıdır, halkla paylaşmalıdır.

Darbeler demokrasi karşıtıysa o zaman demokrasiyi güçlendirmek esasında darbeyi yok edecektir. Bin tane darbe karşıtı yasa da çıkarsanız, darbe yapmayı isteyenler darbe yapacak güce geldikten sonra mutlaka darbe yapacaklardır çünkü darbe -hani, hepiniz daha iyi bilirsiniz- darp yani güç, cebir anlamındadır.

Gücü olan eğer vicdanı yoksa darbe yapacaktır ama demokrasi kültürünü geliştirirseniz, demokrasi kültürünü herkes kendine demokrat olmaktan ziyade, bir toplum yaşamının kaidesi olarak benimserse, demokrasiye saygılı bir tutum içinde olursa, darbe niteliği taşıyabilecek bütün kanuni düzenlemeler tasfiye edilir, ondan sonra darbeye karşı bir tutum geliştirilebilir.

60 darbesini kimler yaptı, kimler mağdur oldu, kimler nemalandı? 70 darbesini kimler yaptı, kimler nemalandı, kimler mağdur oldu? 80 darbesini kimler yaptı, kimler nemalandı, kimler mağdur oldu? 90 darbesini kimler yaptı? Mecliste milletvekillerimizi alıkoyup, derdest edip götüren polisler darbe yapmadı mı? O darbeydi, halkın iradesine darbeydi ama demokratik bir birliktelik, özgür bir yaşamdan bahsediliyorsa, tarihten bahsediliyorsa, kardeşlikten bahsediliyorsa, insanlık onurundan bahsediliyorsa, bir kere Türk'ü, Kürt'ü, Laz'ı, Çerkez'i olmaksızın herkes için eşitlik ilkesini ortaya koymak lazım.

Anayasa'nın kendisi darbe anayasasıdır. Zorla herkese "Türk" diyen bir darbe anayasasını zorla bize kabul ettirmeye çalışan bu Meclisin kendisi değil midir? Türk olmayan, Türk olsun ya da olmasın, bütün çocuklara zorla "Türk'üm, doğruyum, çalışkanım."ı söylettiren bu Anayasa değil mi? O zaman, darbeye karşıysa, bu Anayasa bir an önce değişsin. İşte, 40 tane maddede uzlaşma olmuş. Hangi 40 maddede? Zaten o 40 maddede herkes uzlaşır. Devletin idari yapılanması, işleyişiyle ilgili anayasal kanunlarda uzlaşmasızlık alanı bulmak bir kere kabiliyet gerektirir ama devletin temelini esas alan, demokrasinin temelini teşkil eden ana sözleşmenin ilk 5, 10, 3, hangi maddesinde olursa olsun, bir kere temel bir kriter olacak.

Bu ülkede sadece Türkler yaşamıyor, Türklerden daha çok şehit veren halklar vardır bu ülke için ama onların ismi anılmayacak. Onlar, askerlik görevinde bile terörist kabul edilip, intihar süsü verilerek öldürülecekler. Askerde "İntihar etti, yılan soktu, zehirlendi, duvardan düştü, eğitim zayiatı." diye kaç insan yaşamını yitirdi son on yıl içinde? Bine yakın. Bakın, dünyada savaşan devletleri istatistikleriyle değerlendirin, birçok ülke bu kadar askerini kaybetmemiştir. Hangi ülkede bir teğmen askerlerinin eline pimi çekilmiş el bombasını verip de katlediyor? O pimi çekilmiş el bombasını o askerlere veren teğmen kaç yıl ceza yedi? İki buçuk yıl, üç yıl. Ama, bir panzere taş attı diye bir çocuk on üç yıl ceza yedi. O zaman, o çocuk "Bu ülkede taş atmanın cezası bomba atmanın cezasından daha çoktur. Ben bir dahaki sefere bir şey atacaksam o zaman taş atmayayım." demez mi? Der.

Demokrasiyse, insanlık onuruysa, özgürlükse, eşitlikse bunun pazarlığı olmaz. Darbeye karşıysanız karşısınızdır, değilseniz değilsinizdir. Bu Mecliste eğer bu madde hâlen tartışılıyorsa, ulusal güvenlik, iç güvenlik, dış güvenlik tartışılıyor ve askere yetki veriliyorsa, o zaman şu yazıyı şu duvardan sökün atın.

Ha, AKP politikası "Askerden yetkiyi aldık, polise verdik." sözleşmesine götürüyorsa, o zaman polis devleti, o da polis darbesi olur.

Esası tartışalım; bu ülkede yaşayan halkların birlik, beraberlik değerlerini tartışalım, "Bir arada daha çok nasıl yaşayabilinir"in esaslarını tartışalım, herkesin dilini, dinini, düşüncesini, siyasetini, ideolojisini, özgürce yaşayabileceği esasları tartışalım; kanun düzenlemesiyse bu esasta tartışalım, birliktelikse bu esasta tartışalım.

"Özgürlük mücadelesini veren Kürtler teröristtir." diyorsunuz, "Hakkını arayan emekçi teröristtir." diyorsunuz, "Panzere taş atan çocuk teröristtir." diyorsunuz; bir çocuğa su sıkan panzerdir terörist olan, insanları asit kuyularına atan devlettir terörist olan. Bunları, esası tartışalım.

Eğer birliktelikse, burada herkesin birliktelikten yana, açık yürekli ve demokrat olması gerekiyor. Demokrasiden yanaysak zaten bütün darbeyi andıran yasaları temizlemek gerekiyor, Anayasa'da, kanunlarda... Seçim Kanunu darbenin kendisidir. Yüzde 10 baraj darbe değil midir? Niye değiştirmiyorsunuz? Siyasi Partiler Kanunu darbenin kanunu değil midir? Gelin değiştirelim. Millî Eğitim Temel Kanunu bütün dilleri yok eden bir kanun değil midir? Gelin değiştirelim ama yok?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ÖZDAL ÜÇER (Devamla) - ?sadece laf olsun torba dolsun, dostlar alışverişte görsün hesabıysa, o zaman bazı şeyleri enikonu tartışmak lazım.

Teşekkür ederim. (BDP sıralarından alkışlar)