GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: SÖZLEŞMELİ ERBAŞ VE ER KANUNU İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI VE CUMHURİYET HALK PARTİSİ GRUP BAŞKANVEKİLİ YALOVA MİLLETVEKİLİ MUHARREM İNCE'NİN; TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİ İÇ HİZMET KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA İLİŞKİN KANUN TEKLİFİ
Yasama Yılı:3
Birleşim:138
Tarih:12.07.2013

İDRİS BALUKEN (Bingöl) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Şimdi, bu darbe dönemleri, bildiğimiz gibi, olağanüstü dönemlerdir. Bir nevi olağanüstü hâl dönemlerine tekabül ediyor. Tabii, burada olağanlaşma durumunu hep beraber yaratmamız gerekir ki bu ülkede tekrar bu olağanüstü hâl durumlarını görmeyelim, yaşatmayalım. Bu olağanlaşma sürecinin tek bir ilacı vardır, o da demokratikleşmedir. Yani darbelerin antidotu, darbelerin panzehiri demokratikleşmedir. Demokratikleşmeyi sağlamadığınız sürece bu darbe zeminlerini ortadan kaldırmanız mümkün değil. Bakın, bugün pek çok antidemokratik yasa örneği verebiliriz ancak sadece Seçim Kanunu ve Siyasi Partiler Kanunu'na baktığınız zaman, hâlâ siyasetin özgür bir şekilde halkı temsil edemediği trajik bir resimle karşılaşırsınız. Düşünün ki bu ülkede bu saat, bu dakika itibarıyla 9 milletvekili şu anda cezaevinde bulunuyor. Çok tanıdık geliyor değil mi? Siyasetçilerin zindanlarda, beton duvarlar arasında, demir kapılar arasında bulunması tam da darbe döneminin uygulamalarıdır. Onlarca belediye başkanı, belediye meclis üyesi, il genel meclisi üyesi, yani milyonlarca oyun iradesi, milyonlarca oyun temsiliyeti eğer hâlâ cezaevlerindeyse burada vesayetin kaldırılmasından, darbe riskinin ortadan kaldırılmasından bahsetmemiz mümkün değildir.

Bu, yaklaşık bir hafta on gündür neredeyse yirmi dört saate varan bir emek harcanıyor, bir çalışma temposu ortaya konuyor. Ne olduğu belirsiz olan torba yasalar yerine bir demokratikleşme paketi buraya getirilmiş olsaydı, Siyasi Partiler Kanunu'ndan Terörle Mücadele Kanunu'na, Türk Ceza Kanunu'na bir demokratikleşme paketiyle biz bu Meclisi kapatıyor olsaydık ne kadar hayırlı bir iş yapmış olacaktık. Ama, maalesef, hâlâ bu ülkenin olağanlaşmasıyla ilgili net bir kararın ortada olmadığını görüyoruz.

Bakın, bu getirmiş olduğunuz yasal düzenlemede de, 25'inci maddede, her valiye olağanüstü hâl, yani bir nevi yerelde olağanüstü hâl ilan etme yetkisi veren bir düzenleme var. Böyle bir şey olabilir mi? Yani tek bir OHAL valisinin yetkilerini siz her bir ildeki valiye dağıtırsanız, orada olağanlaşmayı, demokratikleşmeyi bekleyemezsiniz. Apoletli vesayetçiler yerine takım elbiseli, aşırı yetkilendirilmiş birtakım uygulamaları devreye sokarsanız orada olağanlaşma olmaz, orada olağanüstü hâl yaşamın her alanında sürekli gündemde olur. O nedenle, acil bir demokratikleşme planını mutlaka bu Hükûmet kendi gündemine almalıdır. Çünkü "topluma karşı devlet" refleksinden kurtulmadığımız sürece, "az devlet, çok toplum" ilkesini benimsemediğimiz sürece, devlete karşı bireyin özgürlüklerini garanti altına almadığımız sürece, maalesef, bu ülkede, her zaman birtakım risklerle karşılaşmış oluruz.

Bir diğer önemli konu, ordunun özellikle şeffaf bir şekilde hesap verilebilirliği, denetlenebilirliğiyle ilgili konu. Bu konuda da çok ciddi yetersizlikler var. Sadece son bir ayda kaç kez bu şüpheli asker ölümlerini buraya getirdiğimizi artık hatırlamıyoruz. Aslında, "şüpheli" diyoruz ama şüpheli falan değil. Yani, incelendiği zaman kışla içerisinde kasti öldürme fillerinin olduğunu çok rahat görürsünüz. Çünkü, olayın üstünü kapatma, olayı sümen altına süpürmeye çalışmak, bütün bunların hepsi burada kasti birtakım uygulamaların olduğunu gösteriyor. Bu şüpheli asker ölümlerinden dolayı sadece son on yılda bine yakın gencimiz bu şekilde yaşamını yitirmiş, her yıl 100'e yakın gencimiz bu şekilde yaşamını yitiriyor. Korkunç bir tablo; Meclis müdahil olmuyor, Hükûmet soruşturma açmıyor, ordunun kendi içerisinde yürütmüş olduğu, belirtmiş olduğu soruşturmaların hiçbirinden sonuç çıkmıyor, geriye gözü yaşlı aileler, anneler kalıyor. Bu soruşturmaların tamamı askerî mahkemede olduğu sürece, böyle çift başlı bir hukuk sisteminde bu olayların üzerine gitmeye çalıştığınız sürece de herhangi bir sonuç çıkmayacaktır, tekrar hatırlatmak isterim. (BDP sıralarından alkışlar)