GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: SÖZLEŞMELİ ERBAŞ VE ER KANUNU İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI VE CUMHURİYET HALK PARTİSİ GRUP BAŞKANVEKİLİ YALOVA MİLLETVEKİLİ MUHARREM İNCE'NİN; TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİ İÇ HİZMET KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA İLİŞKİN KANUN TEKLİFİ
Yasama Yılı:3
Birleşim:138
Tarih:12.07.2013

İDRİS BALUKEN (Bingöl) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum. Bu konuda en rahat durumda olan partiyiz çünkü düşüncelerimiz ve önergelerimizde dile getirdiğimiz hususlar son derece açık. Biz, açık ve net bir şekilde, Türkiye'de zorunlu askerliğin artık kaldırılması gerektiğini düşünüyoruz.

Şu anda, dünyadaki pek çok ülkede tanınmış olan vicdani ret hakkı, ileri demokrasilerde, hukuka, sosyal devlet ilkelerine uyan bütün ülkelerde vicdani ret hakkı bir bireysel hak olarak zaten tanımlanıyor; Türkiye'nin altına imza atmış olduğu uluslararası sözleşmelerde ve Avrupa insan hakları mahkemelerinin de bugüne kadar vicdani retle ilgili olan başvurularda vermiş olduğu kararlarda da bu durum çok açık ve net bir şekilde görülür. Dolayısıyla, Türk Silahlı Kuvvetleriyle ilgili bir kanun tasarısı burada görüşülürken zorunlu askerliğin kaldırılması, vicdani ret hakkının tanınmasıyla ilgili bir düzenleme yapılmış olsaydı, zaten bütün bu tartışmalar anlamını yitirecekti.

Şimdi, sabahtan beri, askerlik tanımı üzerine bir tartışma var yani düşünebiliyor musunuz, askerlik tanımının içerisine "Türk vatanına hizmet, Türk vatanını savunma" şeklinde bir şey konması gerektiği ifade ediliyor. Diğer bütün mesleklerde de o zaman bunu yapalım. Ben hekimim örneğin; biz, hekimlik tanımını "insan iyileştirme sanatı" olarak tanımlıyoruz, bütün dünyada evrensel hekimlik tanımı budur. Hekimliğin Türkiye'deki uygulamalarıyla ilgili, Sağlık Bakanlığının mevzuatında, yönetmeliklerinde ilgili tanımlamalar yapılır. Siz, hekimlik tanımı içerisine "Türk vatanı içerisindeki insanları iyileştirme sanatı" olarak bir ibare koyarsanız, o zaman o tanım problemli olur. Dolayısıyla, burada da açık ve net bir şekilde bu tanımlamaların doğru yapılması, partimize göre, vicdani ret hakkının tanınması, zorunlu askerliğin de bir an önce kaldırılması gerekiyor.

Hepiniz biliyorsunuz -hepiniz askerlik yaptınız, hepimiz askerlik yaptık- orduevlerindeki gençlerin "vatan hizmeti" adı altında nasıl angaryayla çalıştırıldıklarını, bilmem, subayların kişisel ihtiyaçlarını karşılama noktasında Türkiye'deki gençlerin nasıl kullanıldığını hepiniz biliyorsunuz. Bütün bunların artık ciddi bir şekilde revize edilmesi, bir reformla değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Tabii, burada asıl problem, zihniyet problemi. Zihniyet değişmediği sürece, zihniyet sivilleşmediği sürece, bu ülkede maalesef ileriye doğru gitmenin de koşulları her geçen gün ortadan kalkıyor.

Bakın, şimdi, biz bir süreçten bahsediyoruz, çözüm sürecinden bahsediyoruz, bir barış umudundan bahsediyoruz. Elimde bazı rakamlar var, ekonomistlerin çıkardığı rakamlara göre son beş ayda askerî harcamalar yüzde 20 oranında artmış. Özellikle de bölgede yani Bingöl'de, Hakkâri'de, Şırnak'ta, Dersim'de, Ağrı'da, Bitlis'te askerî harcamalar yüzde 20 oranında artarak 9 milyar TL'ye ulaşmış, 2012 yılına göre de bu artış oranı yüzde 5'ten daha fazla. Niye? Çünkü, aynı zihniyet devam ediyor; her tarafa karakollar, kalekollar, güvenlik barajları yapınca ortaya böyle bir tablo çıkıyor. Bakın, Dersim'de, Tunceli'de Ocak-Mayıs 2013 tarihi arasında toplam harcama 237 milyon TL, bunun askerî harcama oranı 168 milyon TL, neredeyse yüzde 70, yüzde 80'e varan bir oran. Bingöl'de aynı, Hakkâri'de aynı, Bitlis'te aynı. Bu bahsettiğim illerin tamamında hastane ihtiyacı var, okul ihtiyacı var, fabrika ihtiyacı var; tarım ve hayvancılıkla ilgili hayatın normalleşmesine, ekonomik hayatın kalkınmasını sağlayacak projelere ihtiyaç var. Niye böyle askerî harcamalarda, askerî zihniyette hâlâ ısrar ediyoruz? Bu zihniyeti değiştirmediğimiz sürece, yapmış olduğumuz yasalar da maalesef kadük kalır.

Diğer taraftan, ordu içerisinde birtakım yüzleşmelerin mutlaka olması gerekiyor. Onlara belki ilerideki önergelerde değineceğiz.

Biz, tekrar altını çizerek belirtiyoruz, zorunlu askerliğin kaldırılması ve vicdani ret hakkının bireysel bir hak olarak mutlaka tanınması gerektiğini düşünüyoruz.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.