| Konu: | SÖZLEŞMELİ ERBAŞ VE ER KANUNU İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI VE CUMHURİYET HALK PARTİSİ GRUP BAŞKANVEKİLİ YALOVA MİLLETVEKİLİ MUHARREM İNCE'NİN; TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİ İÇ HİZMET KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA İLİŞKİN KANUN TEKLİFİ |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 138 |
| Tarih: | 12.07.2013 |
MEHMET ŞANDIR (Mersin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; gerçekten tarihî bir olayı tartışıyoruz, Türk Silahlı Kuvvetlerinin İç Hizmet Kanunu'nu değiştiriyoruz. Türk Silahlı Kuvvetlerinin görevi Anayasa'nın 72'nci maddesinde "vatan hizmeti" olarak tanımlanıyor. Şimdi, "vatan hizmetini yapma sanatı" olarak askerlik görevini yani Türk Silahlı Kuvvetlerinin vazifelerinin öznesi mahiyetinde askerlik görevinin askerlik tanımını burada değiştiriyoruz. Ne yapıyoruz? Dediğiniz şey, yaptığınız husus: "Askerlik harp yapma sanatıdır." Sayın Baluken'in dediği gibi, artık askerlik zorunlu olmaktan çıkacak. Vicdani retçiliğe kapıyı aralıyorsunuz, adam "Ben harp yapma sanatını öğrenmek istemiyorum?" Vatan hizmeti olmaktan çıkardığınız takdirde askerliği, artık yani bir "Ben berber olmak istemiyorum, ben marangoz olmak istemiyorum." noktasına indiriyorsunuz. Mesele vatan savunması, vatan görevi olmaktan çıktığı an, artık Anayasa'nın 18'inci maddesinin amir hükmü gereği iş angaryaya oturur. Angarya Anayasa'ya, evrensel hukuka göre yasaktır ve siz askerliği zorunlu olmaktan çıkartmak mecburiyetinde kalırsınız.
Değerli arkadaşlar, bu kanunun eski hâli şudur. Şimdi değerli milletvekillerinin bilgisine ve vicdanına seslenmek istiyorum. Hangi gerekçeyle bunu değiştirmeyi gerekli görüyorsunuz, bunu size sormak istiyorum. Sayın Bakanla da konuştuk biz bunu, Sayın Nurettin Canikli'yle de konuştuk. "Doğrusunuz, `Vatan savunması için harp yapma sanatını öğrenmek ve yapmak mükellefiyetidir.' diye tanımlayabiliriz." dediler. Ama şimdi bunu, bilemediğimiz bir sebeple -nereden talimat geldiyse onu anlayamadık- şu iki saat içerisinde tavır değişti, yeniden meseleyi böyle vatan savunması, vatan görevi olmak vasfından çıkarttınız; böyle profesyonel yani işte, marangozluk öğrenmek, doktorluk öğrenmek gibi profesyonel bir hâle getirdiniz. Eski hâli şu değerli milletvekilleri, 211 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanunu'nun 2'nci maddesinde askerlik şöyle tanımlanıyordu: "Türk vatanını, istiklal ve cumhuriyetini korumak için harp sanatını öğrenmek ve yapmak mükellefiyetidir." Bu tanımın neresinden rahatsız olduk? Eğer "cumhuriyeti korumak" birtakım çağrışımlarda bulunuyorsa buna tedbiren "cumhuriyeti korumak"ı çıkartabiliriz oradan, buna itiraz etmiyoruz. 35'inci maddeden de çıkartılmasına itiraz etmiyoruz ama askerlik denen hadiseyi vatan savunmasından çıkarttığınız takdirde ne anlamı kalacak? Buna niye ihtiyaç duyuyorsunuz?
Değerli arkadaşlar, bakın, şu şüpheleri birlikte size soruyorum, körüklüyorsunuz. PKK talep ettiği için mi bunları çıkarıyorsunuz? PKK'yla yaptığınız müzakerelerin bir mutabakat maddesi midir bu? Niye, niye ihtiyaç duyuyorsunuz bu düzenlemeyi yapmaya? Bu kadar yıl iktidarsınız, demokrasiye tehdit olarak gördüğünüz darbelerle ilgili mücadeleyi şimdi mi aklınıza geldi de Askerlik Kanunu'nun 35'inci maddesi ve ona dayalı olarak askerliğin tanımını değiştiriyorsunuz? Niye? Türk vatanını savunmak öznesini niye bu kanundan çıkarıyorsunuz ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin vazifesinde özneyi profesyonelleştiriyorsunuz?
NURETTİN CANİKLİ (Giresun) - Asla çıkarmıyoruz.
MEHMET ŞANDIR (Devamla) - Artık askerlik, işte taşeron işçiliği gibi profesyonel bir hâle geliyor. Bir vatan savunması, bir vatan görevi olmaktan çıkarıyorsunuz.
NURETTİN CANİKLİ (Giresun) - Bir sonraki maddede var.
MEHMET ŞANDIR (Devamla) - Değerli kardeşim, ben soruyorum, benim çocuğum vatan savunması için askere gidiyor?
NURETTİN CANİKLİ (Giresun) - Doğru.
MEHMET ŞANDIR (Devamla) - ?harp sanatını öğrenmek için gitmiyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MEHMET ŞANDIR (Devamla) - Niye çıkarıyorsunuz?
NURETTİN CANİKLİ (Giresun) - O, 35'inci maddede aynen var.
OKTAY VURAL (İzmir) - Hayır, hayır.
NURETTİN CANİKLİ (Giresun) - Aynen var.
OKTAY VURAL (İzmir) - Askerlik mükellefiyeti? Asker, askerlik mükellefiyetini yerine getiriyor, kendi kendinizi kandırmayın.
MEHMET ŞANDIR (Devamla) - Değerli arkadaşlar, her meseleyi tamamladınız da bir eksik kalan bu muydu, buna mı ihtiyacınız var?
HASAN HÜSEYİN TÜRKOĞLU (Osmaniye) - Hayır, kendileri söyledi.
OKTAY VURAL (İzmir) - Nurettin Bey siz de inanmıyorsunuz.
NURETTİN CANİKLİ (Giresun) - Aynen var.
OKTAY VURAL (İzmir) - Siz "Koyacağız." dediniz.
HASAN HÜSEYİN TÜRKOĞLU (Osmaniye) - Geldiler kendileri burada masamızın önünde dediler "Biz koyacağız bunu." diye.
MEHMET ŞANDIR (Devamla) - Bunu vicdanınıza bırakıyorum. Tarih sizi bundan mahkûm edecek. Yanlış yapıyorsunuz.
Teşekkür ederim. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler? Kabul etmeyenler? Önerge kabul edilmemiştir.
S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) - Onların böyle iradeleri yok ki ya, yukarıdan talimat gelir, neyse, onlar onu yaparlar.
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, tasarının 17'nci maddesinin oylanmasında açık oylama şeklinde yapılmasına dair bir önerge vardır, önergeyi okutup imza sahiplerini arayacağım.
MEHMET ŞANDIR (Mersin) - Evet, tarih tescil edecek.
OKTAY VURAL (İzmir) - Arkadaşlar çok yanlış, istirham ediyoruz inanın.
MEHMET ŞANDIR (Mersin) - Yanlış yapıyorsunuz. Tarih tescil edecektir, bu açık oylama onun için yapılıyor.
OKTAY VURAL (İzmir) - Ondan sonrakinde asker, askerlik mükellefiyetini yerine getiren kimseye deniyor. Askerlik mükellefiyetini yerine getirmek harp sanatını öğrenmek değildir. Vicdani redde ön açıyorsunuz.
NURETTİN CANİKLİ (Giresun) - Lügat tanımıdır?
MEHMET ŞANDIR (Mersin) - Ansiklopedi yazmıyoruz değerli arkadaşlar, tarih yazıyorsunuz, tarih.