| Konu: | SÖZLEŞMELİ ERBAŞ VE ER KANUNU İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI VE CUMHURİYET HALK PARTİSİ GRUP BAŞKANVEKİLİ YALOVA MİLLETVEKİLİ MUHARREM İNCE'NİN; TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİ İÇ HİZMET KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA İLİŞKİN KANUN TEKLİFİ |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 139 |
| Tarih: | 13.07.2013 |
ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, önerge üzerinde söz almış bulunuyorum. Hepinizi selamlıyorum.
Bir çelişkiden söz edeceğim. 18'inci maddede önemli bir değişiklik yaptınız. Askerin iç güvenlikle ilgili görevini aldınız, doğru da bir iş yaptınız; dış güvenlikle ilgili olarak, asker normal, rutin görevine dönmüş olacak. Ancak, 25'te geri getiriyorsunuz. Çok öyle itiraz etmeye gerek yok yani "Kaldırıyoruz." falan diye. 18'te kaldırdığınızı daha yasayı toplu olarak kabul etmeden geri getirmiş oldunuz. "Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu." derler size. Bu nedenle bu maddenin tasarıdan çıkarılması gerekir. Böyle bir yanlışı yapmayın lütfen. Alışılagelmiş, bir taraftan yapıyormuş gibi yapıp öbür tarafta geri aynı şekilde koruma meselesini biz çok iyi biliyoruz. Biz, bu davranışı, bu hareket tarzını ezberledik. Lütfen, bu defa tersini yapın. Yani, bizi yanıltın, bir defa da bizi yanıltın. Aynı tasarı içerisinde kaldırdığınızı geri getirmeyin, bu yanlıştır. Hiç olmazsa bir gün bekleseydiniz, bir gün bile üzerinden geçmedi ya.
İç tehdit meselesi -bu ülkenin, evet, bir iç tehdit sorunu vardır- iç tehdit dediğimiz şey, ret ve inkâr politikalarıdır. Siz ret ve inkâr politikasını terk ettiğiniz zaman, ret ve inkâr yerine demokrasi ve özgürlükleri koyduğunuz zaman iç tehdit faktörü ortadan kalkar. Çünkü problem ret ve inkârda yatıyor, ret ve inkârı dayattığınız zaman iç tehdit sorunu ortaya çıkıyor. İç güvenliği, siz asla ve asla asker ve polis marifetiyle, süngüyle sağlayamazsınız; siz, demokrasiyle ancak bunu sağlayabilirsiniz. Dünyada hiçbir ülke iç güvenliğini asker ve polis marifetiyle koruyamamıştır. Bu olmuş olsaydı, Libya korumuş olurdu, olmuş olsaydı Mısır korumuş olurdu.
Dünyanın hiçbir yerinde ordu ve polis, asker ve polis iç güvenliği sağlayamamıştır. İç güvenliği ancak kardeşlik bağları, demokrasi ve özgürlükler sağlayabilir. Bu felsefeyle baktığınız zaman iç güvenlik sorununu çok rahatlıkla çözmüş olursunuz.
İkinci bir şey? Şimdi, hep deniliyor, Kürt sorunu son otuz yılın, yirmi sekiz yılın sorunu olarak algılanıp bunun üzerine tezler geliştiriliyor; asla öyle değil, bu, tarihî bir çarpıtmadır.
Kanun-i Esasi'nin 17'nci maddesine baktığınız zaman, Kürt sorununun neden çıktığını görürsünüz, 1876'dan söz ediyorum. 17'nci maddede diyor ki: "Bu ülkede yaşayan, bu coğrafyada yaşayan herkes Türkçe öğrenmek zorundadır." İki yıl sonra, Şeyh Ubeydullah ayaklanması buna karşı başlamıştır. Yüz kırk yıl öncesinden söz ediyorum.
İlk Kürt ayaklanması 1806'dadır.
YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) - Durmadan isyan ediyorsunuz.
ADİL ZOZANİ (Devamla) - Kardeşlik hukukunu çiğneyen her türlü girişime Kürtler tarihte karşı koymuşlardır.
Cumhuriyet Halk Partili bir değerli milletvekili demin bir soru sordu Sayın Bakana, hayretler içerisinde dinledim: "Genel affın zeminini mi hazırlıyorsunuz?"
YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) - Evet.
ADİL ZOZANİ (Devamla) - Şu ifadeleri hatırlatayım size, sayın vekile hatırlatalım: "Kürt sorununu çözmeye talibiz, kardeşlik içinde çözeceğiz. Sağlıklı, güçlü bir ekonomi politikası izleyerek çözeceğiz. Herkesin düşüncesini özgürce ifade edebileceği bir Türkiye yaratarak çözeceğiz. Toplumsal barışın bir parçası olacaksa affa `evet' deriz." diyor. Kim bunu söylüyor? Cumhuriyet Halk Partisinin o zamanki Grup Başkan Vekili, şimdiki Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu bu sözleri söylüyor. Ne zaman söylüyor? 7 Mart 2010'da Batman'da söylüyor. Genel Başkanınızın, toplumsal barışa hizmet edecekse, toplumsal barışın tesisi için iyi olacaksa genel affa evet dediği bir noktada bugün burada niye tartışma konusu açıyorsunuz?
Evet, bu ülkenin genel affa, toplumsal uzlaşmaya ve karşılıklı helalleşmeye ihtiyacı vardır. Herkesten çok bu ülkenin sosyal demokratları, eğer ki sosyal demokrat iseniz, herkesten çok sosyal demokratların sahip çıkması gerekir.
GÜRKUT ACAR (Antalya) - Yani Abdullah Öcalan'ı serbest bırakmaya ihtiyacımız var!
ADİL ZOZANİ (Devamla) - Herkesten çok sosyal demokratların sahip çıkması gerekiyor. Sosyal demokratlardan beklenti budur.
Eğer ki, ihtiyaç hasıl olmaz inşallah, daha konuşmam ama bütün vekillerimizi Ramazan Bayramı'nda Hakkâri'de bayramlaşmaya bekliyoruz. Hepinizi Hakkâri'ye davet ediyoruz. Umarım, davetimize icabet edersiniz.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (BDP sıralarından alkışlar)