GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: SÖZLEŞMELİ ERBAŞ VE ER KANUNU İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI VE CUMHURİYET HALK PARTİSİ GRUP BAŞKANVEKİLİ YALOVA MİLLETVEKİLİ MUHARREM İNCE'NİN; TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİ İÇ HİZMET KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA İLİŞKİN KANUN TEKLİFİ
Yasama Yılı:3
Birleşim:139
Tarih:13.07.2013

D. ALİ TORLAK (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; kanun tasarısının 26'ncı maddesinde değişiklik yapılması hakkındaki önergemiz üzerinde Milliyetçi Hareket Partisi adına söz aldım. Bu vesileyle yüce heyetinizi saygılarımla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, havacılık tıbbı, hava araçlarına binerek yüksek hız, irtifa, düşük basınç, radyasyon, G kuvveti ve üç düzlemde hareketlere maruz kalan pilot, mürettebat ve yolcularda ortaya çıkan tıbbi problemlerle ilgilenen, bunlara çözüm veya önlemler geliştiren bir tıp dalıdır. Yolcu ve mürettebat olarak uçan insanlarda muhtemelen birçok rahatsızlıklar baş göstermektedir. O nedenle, hava uzay hekimliği uzmanları ve uçuş ekipleri, yolcu ve mürettebatta oluşacak olası rahatsızlıkların tanı ve tedavisinden sorumludurlar.

Bu kapsamda, dünya askerî havacılığında uçuş sağlık ekiplerinin etkin rol almalarının tarihi 1916 yılıdır. Türkiye'de ilk uçuş doktorunun 1929 yılında Fransa'da eğitim alması sağlanarak bu alandaki eksikliğimiz giderilmeye çalışılmıştır. Devamında, Türk Silahlı Kuvvetlerinin ihtiyacını karşılamak amacıyla Eskişehir Hava Hastanesi bünyesinde 1948 yılında uçuş doktoru kursları açılmış, 1986 yılında ise GATA'da "Hava ve Uzay Hekimliği Anabilim Dalı" kurulmuştur. 1990 yılında ise Eskişehir'de, hava araçlarıyla seyahat edenler ve uçuş ekipleri için uçuş esnasında karşılaştıkları fizyolojik sorunları eğitim amacıyla emniyetli laboratuvar koşullarında test eden dünyanın en gelişmiş cihazlarıyla donatılmış eğitim merkezi faaliyete başlamıştır.

Değerli milletvekilleri, bu kısa bilgilerden sonra, ülkemizde hâlen hava, kara, jandarma ve deniz kuvvetlerinin ihtiyaçları doğrultusunda yetiştirilmiş uçuş doktorlarının ve yardımcı sağlık ekiplerinin sayısının yeterli olduğunu söylemek mümkün değildir. Yıllık ortalama 30 civarında uçuş doktorunun katıldığı bu alan sağlık ve yardımcı sağlık ekipleri bakımından istenilen seviyeye ulaşamamıştır. Bunun nedenini de görüşmekte olduğumuz bu madde kapsamında düşünmemiz gerektiği açıktır. Çünkü, 10 Ekim 2011 tarihli, 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 6'ncı maddesiyle tanımlanan görev ekibi, uçmakta olan bir hava vasıtasının içindeki pilot, silah sistem subayı, seyrüsefer subayı, taktik koordine subayı ve uçuş ekibinin dışında, hava vasıtalarının uçurulmasıyla ilgili direkt bir sorumluluğu bulunmayan Genelkurmay Başkanlığı ve kuvvet komutanları ile Sahil Güvenlik Komutanlığınca onaylanan ve sadece ilgili uçuşlarda bulunarak hava vasıtasında, verilen görevin yerine getirilmesi için uçakta bulunması gerekli olan kişiler belirtilmiştir. Sağlık ve yardımcı sağlık ekipleri ise bu tanımın dışında tutulmuştur. Dolayısıyla, sağlık personelinin dışarıda tutulduğu bir yasal mevzuat, sağlık personelinin bu gibi tehlikeli alanlarda ihtisas yapmak istek ve azmini kırmaktadır. O nedenle, mevcut mevzuatta yer alan görev ekibi ile birlikte aynı ortamda çalışan sağlık ve yardımcı sağlık hizmetleri sınıfındaki personelin tazminat haklarının bu tasarıda yer alması doğru bir yaklaşımdır. Ayrıca, bugüne kadar, söz konusu bu personellere tazminat hakkının verilmemesi bu arkadaşlarımıza karşı yapılmış bir hatadır diye düşünüyorum.

Değerli milletvekilleri, bu yasa tasarısıyla 2629 sayılı Kanun'un 4'üncü maddesinin (1)'inci fıkrasına eklenen bent ile sağlık ve yardımcı sağlık hizmetleri sınıfında bulunan görev ekibi personelinde kıstas aylığının yüzde 50'si kadar bir tazminat öngörülmektedir. Mevcut yasanın aynı maddesindeki diğer bentlere bakıldığında ise subay astsubay ve uzman erbaşlara da tazminat ödendiği görülmektedir. Ancak, bu tasarıda bir taraftan sağlık personelinin mağduriyeti giderilmeye çalışılırken diğer taraftan ödenecek tazminat tutarında haksızlık yapılmaktadır. Tazminat oranının subay, astsubay ve uzman erbaşlara oranla çok düşük tutulması yasa tasarısında olması gereken eşitlik ve adalet mekanizmasına uygun düşmemiştir.

Bu nedenle, ödenecek tazminatın en az kıstas aylıklarının yüzde 67'si seviyesinde olması gerektiğini düşünüyor, önergemize desteklerinizi bekliyor, yüce heyetinizi saygılarımla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)