| Konu: | SÖZLEŞMELİ ERBAŞ VE ER KANUNU İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI VE CUMHURİYET HALK PARTİSİ GRUP BAŞKANVEKİLİ YALOVA MİLLETVEKİLİ MUHARREM İNCE'NİN; TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİ İÇ HİZMET KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA İLİŞKİN KANUN TEKLİFİ |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 139 |
| Tarih: | 13.07.2013 |
MEHMET GÜNAL (Antalya) - Teşekkür ederim.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli arkadaşlar, maalesef, uyarılarımıza rağmen bu kanun da bu şekliyle, iktidarın taassubuyla yasalaşacak gibi görünüyor. Sonuna doğru geliyoruz, birkaç hüküm kaldı. Allah'tan bizim uyarımızla "millî" kelimesinin "Türk" kelimesinin çıkartılmasına her ne kadar baştan cevaz verdiyseniz de sonradan o hatadan dönüldü. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
Bunu şundan konuşuyorum: Çünkü bir sonraki aşama, burada gördüğünüz şerefli subaylarımızın da mensubu olduğu "Türk Silahlı Kuvvetlerinin adından da Türk'ü çıkaralım."a gideceği için memnuniyetimi dile getiriyorum. Teşekkürümüzü dahi algılamıyorsunuz. Ne yapayım yani? Diyoruz ki: "Hassasiyet gösterdi Başkanlık Divanı, siz de katıldınız." Çünkü belli bir süre sonra aşırı derecede yüz verince böyle oluyor, yani buraya kadar gelebiliyorlar. Onun için, teşekkür ediyorum; size, hassasiyeti doğru bulduğunuz için, uyarımızı dikkate aldığınız için teşekkür ediyorum dedim, burada bir şey yok. Tam tersine, teşekkür var. Çünkü biz öbür taraftan, burada çıkan kanunun içerisinde her şey var ama arkadaşlarımız az önce gösterdiler, Sayın Bakana da ifade ettiler, bir taraftan -niye dediğimi biliyorsunuz- buradan bir konuşmacı geldi dedi ki: "Polise de ihtiyaç yok. Asker değil, polisinizi de çekin." diyor. Sayın İçişleri Bakanı burada oturuyor, o cesareti bulabiliyor. Nasıl bulabiliyor? Yani, arkasından başka şeyler de gelecek. "Seçilmiş vali istiyoruz." diyor, arkasından bir sürü şey gelecek. Onun için, oralarda, çekildik, çekileceğiz derken "Öz Savunma Gücü" diye koymuş, üzerlerinde silahlı olarak -işte, dünkü gazetelerde yer almış, İnternet sitelerine de düşmüş resimleri var- insanlar kendisine göre böyle bir güç oluşturmuş. Dolayısıyla, bizim yaptığımız uyarı budur. Bu vesileyle sanki içeride tehdit bitmiş gibi yaparsanız dedik?
Değerli arkadaşlar, burada "Vatan savunması olmayınca olmaz." dedim, "Vatan olmayınca niye askere gidelim." diye söyledik, "Sanat yapmak için askere gidilmez." dedik. E, şimdi içeride tehdit bitti mi ki? "Bitti." diyoruz. O zaman ne yapacağız, yani bu konuda uyarı yapmayalım mı size? Önemli olan, erbaşlarla ilgili düzenleme olabilir, sözleşmeli erbaş yapabiliriz, uzman yaparız, profesyonel yaparız ama bir askerlik mevhumu var mı burada? Var. E, bizim "Peygamber ocağı" dediğimiz askerliği eğer böyle basite indirgersek; vatanı, milleti, ülkeyi, cumhuriyeti savunmayacaksa, o zaman bu askerliğin normal bir memuriyetten bir farkı kalmaz. Gelirsiniz parayla? Onlarda bile -memuriyetin de kendine göre bir şeyi var biliyorsunuz- sözleşmeli yaptırdıklarınıza belli işleri yaptırabiliyorsunuz. Dolayısıyla, burada, lütfen, bu işin sonunun nereye vardığını görmeniz konusunda uyarıyoruz. Çabalar iyi niyetli olabilir ama içinde olanların arka planını görmediğimiz zaman, sizin demokratikleşme diye bize söylediğiniz şeyin arkasından eğer bölücülük gelecekse, eğer bir kademe sonrasını söylüyorlarsa? Ben demin bir haber okudum, ürktüm. Bir milletvekili -milletvekili şu anda- sizin burada sesinizi çıkarmadığınız milletvekillerinden bir tanesi toplantıda aynen şöyle diyor: "Bundan sonraki toplantıda inşallah özerkliğimizi kutlayacağız." Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisindeki bir toplantıda bunları yapabiliyorlar. Bizim uyarımız budur. Bakın, bunlar iyi niyetle, sadece belli bir yere kadar taviz vermekle falan çözülebilecek şeyler değil değerli arkadaşlar. Bu konuda önlem alınması gerekiyor, mücadele ile müzakereyi karıştırmamamız gerekiyor. E, bir yere kadar getiriyoruz, sonra tıkanınca "Hadi yeniden başa dönelim." diyorsunuz. O zaman, bunların vakitlice önlemlerini almak lazım yani testi kırılmadan önce biz sizi uyarıyoruz. Bunlara eğer bu şekliyle davranır, her söylediklerini burada kanun hâline getirirsek?
Şimdi -Sayın Bakan da içinde olması lazım- bir koordinasyon kurulu kurmuşsunuz, "Bayramdan sonraya yetişecek yeni bir paket getireceğiz." diyorsunuz. Şimdi, biz hâlâ anlayamıyoruz; ne var yani kiminle, ne görüşülüyor da onun içerisinde hâlâ olmayan ne kaldı, açıkçası ben merak ediyorum. Başka sözler varsa bizi de burada, Türkiye Büyük Millet Meclisinde aydınlatın. Arkada bakanlar birileriyle konuşuyor. Dolaylı olarak oradan İmralı'daki bebek canisi bu süreçleri yönetebiliyor.
Az önce siz de gördünüz, burada cüretkâr bir şekilde sayın milletvekili ne dedi? "Meclisi kapattırırız." Bu Meclis nasıl kapanır? Bu Meclis ancak normal, anayasal olarak kapanma tarihi belli, onun dışarısında Meclis kapanmaz. Bu Meclis gazi Meclis, bu Meclis Kurtuluş Savaşı'nı yönetmiş bir Meclis. Savaşın içerisinde dahi Meclis çalışmış, bizim bugüne gelmemizi sağlamış.
Onun için, bu yaptığımız şeyler iyi niyetli olup ses çıkarmayabilirsiniz ama sonuçlarını, maalesef, burada görüyoruz. Yol yakınken sizi uyarmak için bu kanun vesilesiyle söz aldık. İnşallah, bundan sonraki süreçte en azından bu kadar ileri gidilmesini engellersiniz diyor, saygılar sunuyor, hayırlı ramazanlar diliyorum. (MHP sıralarından alkışlar)