GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: SÖZLÜ SORU ÖNERGELERİNE VERİLEN CEVAPLAR
Yasama Yılı:3
Birleşim:124
Tarih:25.06.2013

ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI ERDOĞAN BAYRAKTAR (Trabzon) - Sayın Başkan, çok değerli milletvekilleri; tekrar hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Sayın Susam'ın sorusu "Katı atıkta mükerrer vergi alınıyor." denildi. Bunu ben inceleyeceğim, yalnız, mevcut yönetmeliğimizi değiştireceğiz bu talepleri de dikkate almak suretiyle, gerekli eleştiriler nedir, alacağız. Bu mükerrer vergi alınmasını mutlaka engelleriz, böyle bir şey olmaz, bu yanlış bir şey. Yönetmeliği de değiştiriyoruz, bunları sadeleştiriyoruz, bunu da ifade etmiş olayım.

İzmir Çeşme'de yaptığımız planın ben 6,50 olduğunu biliyorum eğer yanlış biliyorsam buna da bakacağım, bunun da cevabını sizlere vereceğim. Yani, Çeşme'deki irtifanın 6,50 olduğunu biliyorum ben ve yoğunluğunun çok az olduğunu biliyorum. Turizm amaçlı bir? Yani, daha fazla mı orada imar?

MEHMET ALİ SUSAM (İzmir) - Evet.

ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI ERDOĞAN BAYRAKTAR (Devamla) - Biz onayladık planı ama ben onu 6,50 irtifa biliyorum ve daha şikâyet de olmuştu.

MEHMET ALİ SUSAM (İzmir) - Değiştirdiğiniz yerde zaten plan 2 kat yapıya müsaade ediyordu?

ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI ERDOĞAN BAYRAKTAR (Devamla) - Yan, 2 kat diye biliyorum ben onu. Bilgim yanlış olabilir, ona bakıp size bilgi vereceğim.

Sayın Işık'ın sorusu: TOKİ 2002 yılında bir ihale yaparken? O ihaleyi de biz yaptık, tabii. 2002 yılı Aralık ayında ben göreve geldim, o Aralık ayı içerisinde bir tane ihale yaptık. Bizden evvel ihale hiç yoktu, TOKİ'nin sadece Ankara Eryaman'da iki tane okul tamamlama işi vardı, İzmir Mavişehir'de de Emlak Bankası'ndan gelen villaların onarım işi vardı. Daha sonra yıllara sari olarak bu ihaleler arttı ve inşallah eksiklerini daha çok gidererek TOKİ yoluna devam eder, ülkemizde konut bilincini, ucuz konut üretimini yapmaya devam eder.

Yalnız, bölgesindeki müteahhitlere iş verilememesini ben cevapladım, tekrar cevaplayayım: Kanunda böyle bir şey yok, yani bunu nasıl yapacağız Alim Bey, Sayın Hocam?

ALİM IŞIK (Kütahya) - Ama Sayın Bakanım, bu kanunu, Kamu İhale Kanunu yüz defa değiştirdiniz, onu da yapalım, oradaki insanlar işinden oldu.

ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI ERDOĞAN BAYRAKTAR (Devamla) -  Yani, bunu yapmak mümkün değil. Böyle bir kanun da olmaz ki, sen de git Ardahan'da yap, İzmir'de, Edirne'de yap ama şey konusunda, orada da tüccar malını verirken basiretli olacak, vermeyecek.

ALİM IŞIK (Kütahya) - Ama devlete veriyorum zannediyor. Devlete veriyorum zannediyor, ona güvenerek veriyor.

ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI ERDOĞAN BAYRAKTAR (Devamla) - Zannetmek yok, zan ile hüküm verilir mi? Zan ile hüküm hiçbir yerde yok. Ama gene de sizin bu dediklerinizi dikkate alıyorum. Daha sert, müteahhitlere yaptırım yapma noktasında? Müteahhit diyor ki: "Sana ne, sana borcum var mı, işimi yaptım mı? Borcum yok, benim bu adama." Onlar da gelip öyle söylüyorlar.

ALİM IŞIK (Kütahya) - Sayın Bakanım, üst, ana yükleyicide problem yok, alt taşerona geçtiği zaman orası ciddi anlamda mağduriyet yaratıyor.

ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI ERDOĞAN BAYRAKTAR (Devamla) - Onlara dikkat edeceğiz, ben dikkate alacağım, onu arz ederim.

Sayın Doğru "Son yıllarda sel baskınlarıyla ilgili ve diğer tabiat olaylarıyla ilgili daha öncesine benzemeyen olayla vuku buluyor." dedi. Bu gerek dünyada gerek Türkiye de inceleniyor, çok değerli milletvekili arkadaşlarım. Fakat bazı akademisyenler, bilim adamları ve bazı kuruluşlar, bazı laboratuvarlar bunu izah edebiliyorlar, bazıları da izah edemiyor. Mesela Amerika buna karşı çıkıyor, Çin karşı çıkıyor, işte diğer taraftan Norveç diyor: "Sel olayları iklim değişikliden oluyor." Türkiyede bunları inceliyor fakat bunlarla ilgili çok net bir veri yok. İnşallah daha ileriye yönelik, çok daha net bir veri elimizde olur.

Şimdi, söyle bir şey arkadaşlar, bize talep eden belediye hangi partiden olursa olsun orada konut yaparız, bundan sonra da olursa gene yaparız ve eğer belediyeler daha ucuza mal ediyorsa onlara da yardımcı oluyoruz, biz Çevre ve Şehircilik Bakanlığı olarak da yardımcı oluruz. O bakımdan Tokat'ta da epey konut yaptık, bundan sonrada yapmaya devam edeceğiz.

Sayın Halaman'ın sorduğu soru: Benim konum değil bu, tam konuyu bilmiyorum. Yani, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının Adana'da bir stat yapmak gibi bir projesi yok. Zaten benim Bakanlığım tasarlayıcı bir Bakanlık ve denetleyici bir Bakanlık. Yani uygulamacıyız ama denetleme tarzında, tamim getiren, yönerge getiren, genelge getiren, imar planı yapan, denetleyen bir Bakanlık. Yaptırım olarak direkt biz inşaat yapmıyoruz yani yapı işlerinde de çok acil işlerin dışında, 5543 sayılı İskân Kanunu'nun dışında da inşaat hemen hemen hiç yapmıyoruz, her bakanlık kendisi yapıyor. O bakımdan, bizim Bakanlığımız hem çevreyi korumada hem imar düzenini sağlamada hem de şehirciliği düzene sokmada daha çok denetleyici bir bakanlık konumundadır. Onun için, burada, 5 Ocak Stadı bizim de bildiğimiz? Tabii, bir AVM yapılacağı noktasında benim bilgim yok, ancak bunun da ben bilgisini alıp size takdim edebilirim.

Sayın Dedeoğlu'nun "Afşin Elbistan hava kirliliği had safhadadır?" Daha önceden de bu konuda bize uyarıda bulunduğu ve bir adım atılmadığı noktasında uyarısı var. Bunu da yine araştırıp ancak cevap verebilirim, bu bakımdan bunu da şu anda cevaplandıramıyorum ama eğer gerçekten Afşin-Elbistan'da böyle bir durum varsa bu da çok önemli.

Fakat çevre konusunda, tabii, dünya çok öne gitti artık.  Yani bütün dünyada, her tarafta, bütün, 195-198 devletde, maddi gücü olan da olmayan da -çünkü iletişim, ulaşım arttı- çevre konusunda çok duyarlı bir konuma geldi. Türkiye'de de biz -çok samimiyetle ifade etmek istiyorum- çevre konusunda belki harcama olarak Avrupa kadar harcama yapamıyoruz ama Avrupa'dan çok daha duyarlıyız. Bizde bahçelendirme, çiçeklendirme, ormanlandırma Avrupa'dan daha hızlı artıyor, bu çok net bir şeklide böyle.

İLHAN DEMİRÖZ (Bursa) - İcraat yok Sayın Bakanım.

ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI ERDOĞAN BAYRAKTAR (Devamla) -

Tabii, esas çevre problemini ortaya çıkaran Avrupa'dır. Şimdi, arkadaşlar, 20'nci yüzyılın başlarında Avrupa'da çevre problemi ortaya çıktı, dediler ki: "Ortalık kirleniyor, Tuna Nehri kirleniyor, Ren Nehri kirleniyor." Ve toplandılar, dediler ki: "Dünyayı biz çevre konusunda disipline edelim. Türkiye de aynı disipline girsin, Romanya da aynısına girsin, Çin de girsin." Biz anlaşmalar hem 1972 yılında yapılan, Birleşmiş Milletlerin yapmış olduğu anlaşmalar çerçevesinde Kopenhag'daki sözleşmelere uymaya başladık. Hem Kyoto Protokolü'ne hem Rio sözleşmelerine hem dünyadaki bütün anlaşmalara hem Stockholm'deki anlaşmalara; hepsine gidiyoruz, büyük bir katılım gösteriyoruz ve hepsine de uyuyoruz. Sorumluluğumuz yok, sorumluluğumuzun olması için bize daha çok para vermesi lazım. Bizim ülkemizin kalkınması, gelişmesi gerekiyor. Bizi getirip bir yere, boğmalarına da müsaade etmeyiz, ama inanın, biz, şu anda çevre konusunda Avrupa'dan çok daha duyarlıyız, Birleşmiş Milletlerin de tüm kararlarına uyuyoruz.

Bakın, bir iki rakam vermek istiyorum size. Kyoto Protokolü doğrultusunda, Türkiye'de katı atıklarda, atık su arıtmalarında 2002 yılı sonuyla bugünü mukayese edersek; 2002 yılı sonunda, sadece 248 belediyede, 145 atık su arıtma tesisiyle, belediye nüfusunun yüzde 35'ine hizmet verilirken, bugün 557 belediyede, 428 tesisle, belediye nüfusunun yüzde 72'sine hizmet vermekteyiz ve 2023 hedefi doğrultusunda Türkiye Cumhuriyeti'nin 76 milyonun -bugün 76 milyon, o gün nüfusumuz neyse- yüzde 100'üne atık su hizmeti vereceğimizi bugünden programladık.

Yine, bugün, çok ciddi bir şekilde ülkemizde 10 bin metreküp üzerinde atık su deşarjı yapan bütün kuruluşları, işletmeleri on-line olarak izliyoruz. Bakanlık olarak, çevresel altyapı projelerine 2002 yılından bugüne kadar 1 katrilyona yakın, yani 1 milyara yakın yardım ettik; karşılıksız, hibe yardımı yaptık.

Yine, belediyelerin ve atık su arıtma tesislerinin elektrik giderlerinin yüzde 50'sini hibe olarak ödüyoruz. Biliyorsunuz, bundan yirmi sene, yirmi beş sene evvel Türkiye'de hemen hemen büyük belediyelerimizin birçoğunda çöp dağları vardı, çöpler bertaraf edilemiyordu, düzenli katı atık da yapılamıyordu, bertaraf da yapılamıyordu; bugün, 69 düzenli depolama tesisiyle, 900 belediyede, 44,5-45 milyon insanımıza hizmet vermekteyiz.

Yine, aynı şekilde 2023'e kadar katı atıktan elektrik üretimi, enerji üretimi, sera üretimi gibi projelerimiz süratli bir şekilde devam etmektedir. Bu doğrultuda, en ileri ülkeler, Japonya, Kuzeybatı Avrupa ülkeleriyle karşılıklı çalışma ve görüşme hâlindeyiz ve katı atıktan enerji üretimi noktasında çok ciddi adımlar? Mamak çöplüğünden, bugün, hem enerji üretiliyor hem sera vardır orada ve karşısında alışveriş merkezleri yapıldı. Daha evvelden buradan kimse geçmiyordu, şehir o tarafa doğru büyümüyordu, sadece batıya doğru, Eskişehir Yolu'na doğru büyüyordu ama şimdi Mamak etrafındaki eski çöplükte de çok ciddi yatırımlar olmaktadır.

Yine, geri kazanım tesislerinden bugün çok ciddi şekilde kaynak temini yapılmaktadır.

Yine, gemi atıkları? 2002 yılında gemi atıklarının toplanması ve izlenmesi diye bir şey yokken bugün artık, 232 limanda gemilerin atıklarını hem topluyoruz hem de çok ciddi şekilde?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI ERDOĞAN BAYRAKTAR (Devamla) - ?bunlara ceza veriyoruz.

Sürem bitti, o bakımdan, tekrar teşekkür ediyorum. Hepinize saygılar sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)