| Konu: | YARGI HİZMETLERİ İLE İLGİLİ OLARAK BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI (S. SAYISI 475) |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 126 |
| Tarih: | 27.06.2013 |
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) - Saygıdeğer Başkan, çok değerli milletvekilleri; tasarının 9'uncu maddesi üzerinde Cumhuriyet Halk Partisinin görüşlerini aktarmak için söz almış bulunuyorum.
Değerli arkadaşlar, demin de söyledim, yargıyla ilgili birçok değişiklik yaptınız burada, Türkiye Büyük Millet Meclisi, yüce Meclis birçok değişiklik yaptı. Yargı paketleri yaptınız; birinci paket, ikinci paket, üçüncü paket, dördüncü paket; olmadı, olmuyor. Neden olmuyor?
Şimdi de yine, yargı hizmetlerinin iyileştirilmesi için daha önce çıkardığınız bir kanun hükmünde kararnamenin -defalarca söylememize rağmen- iptali üzerine bu yasayı yapıyorsunuz.
Şimdi, maddeye baktığımız zaman, Başkanlık Kurulunu düzenliyor. Bunu 11'inci maddeyle beraber düzenlediğinizde, ele aldığınızda, bu düzenlemeyi özellikle (4)'üncü bendiyle beraber ele aldığınızda şunu görüyorsunuz: Yine olmadı, olmayacak. Nedeni açık, çok açık değerli arkadaşlar. Bağımsızlık sorununu, yargının bağımsızlığını gerçekten de görmezden geliyorsunuz. Kadrolaşmaya, hukuku tanımamaya maalesef o kadar büyük bir önem verdiniz ki Türkiye'de yargı bağımsızlığını tamamen ortadan kaldırdınız.
Ethem Sarısülük hakkında verilen kararı demin sevgili arkadaşlarım da söylediler. İnanılması güç bir karar. Dünyanın hangi demokratik ülkesinde yargı böyle bir karar verse, o ülkede iktidar partisi, adalet bakanı, hatta muhalefet partileri bile "Bir şeyi yanlış yaptık, bir şey yanlış oldu." der.
Bugün, benim milletvekili olduğum Eskişehir'de Ali İsmail Korkmaz kardeşimiz hâlen bilinci kapalı olarak komada yatıyor. Başka bir ülkede olsa -ve iddiaları hâlen herhangi bir şeye sebebiyet vermedi, hâlen yaptığı iddia edilen kişiler yargının karşısına bile çıkartılmadı- o yargıyı iyileştirmenin sonuçlarını veya nedenlerini bu düzenlemelerde değil, mutlaka yargı bağımsızlığında o parlamento arar.
Sevgili dostlar, söylüyorum: Daha önce biz söyledik, kabul etmediniz. Bu, yargıyı içine soktuğunuz durumu, sizin çok değer verdiğiniz, şu anda MYK üyesi olarak aldığınız Osman Can'ın kadim dostu?
YILMAZ TUNÇ (Bartın) - MKYK Hocam, MYK değil.
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Devamla) - Neyse, oraya aldığınız?
?Orhan Gazi Ertekin de kitabında yazdı. "Eşekli demokrasi" diye yazdığı kitabında, çok değer verdiğiniz Orhan Gazi Ertekin, arkadaşı da sizin en üst kurulunuzdayken yazdı, dedi ki "Biz bağımsız ve tarafsız yargı için yola çıkmıştık, ne utanç verici skandallar oldu." ve anlattı ve hiçbiriniz de bu paketleri hazırlarken "Osman Can, anlat bakalım, nedir bu söylediği, kitabında yazdığı utanç verici skandallar?" demediniz sevgili arkadaşlar.
Bunları kadrolaşmak için yaptınız, kadrolaşmak için. Ama şuralara bakın gerçekten bunları yaptığınız zaman artık ne ilaç olacak ne merhem olacak, bırakın onu pansuman bile olamayacak nitelikte yasalarla bunu görmezden geliyorsunuz.
Bu konuda son bir şey daha söyleyeceğim sevgili dostlar. Adalet Komisyonunda yer alan çok değerli üye arkadaşlarınıza sorun, geneli için söylüyorum, o kadar şeyler yaptınız ki ticari bir faaliyet olarak gördünüz, gösterdiniz ki sonunda Anayasa Mahkemesi Başkanı -hani biliyorsunuz 250-300 bin liralık araba kiraladığınız kişi- geldi dedi ki: "Para yetmiyor bana özel vakıf kurun kanunla." Hatırlıyorsunuz değil mi? biliyorsunuz daha görüşmedik, Komisyonda kabul edildi. "Bana vakıf kurun" dedi. "Neden kuruyoruz?" dedik. Bu ticari bir faaliyet olarak görüyorsunuz, zaten bunun bağımsızlığında filan değilsiniz ki dedi. Sevgili arkadaşlar, lütfen? Bu Parlamentodan artık bağımsızlığa yönelik yasalar çıkartmayı Godot'yu bekler gibi hep beraber bekliyoruz.
Hepinize saygılar. (CHP sıralarından alkışlar)