GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: SÖZLEŞMELİ ERBAŞ VE ER KANUNU İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI VE CUMHURİYET HALK PARTİSİ GRUP BAŞKANVEKİLİ YALOVA MİLLETVEKİLİ MUHARREM İNCE'NİN; TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİ İÇ HİZMET KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA İLİŞKİN KANUN TEKLİFİ
Yasama Yılı:3
Birleşim:138
Tarih:12.07.2013

MEHMET ŞANDIR (Mersin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Milliyetçi Hareket Partisi Grubu olarak bir irade beyanında bulunmak istiyorum. Milliyetçi Hareket Partisi olarak biz, milletin iradesine, milletin iradesiyle oluşmuş Türkiye Büyük Millet Meclisine ve bu Meclisten çıkmış siyasi iktidara karşı, sebebi ne olursa olsun, sahibi de kim olursa olsun hukuk dışı yollardan bir müdahaleye sonuna kadar karşıyız. Dolayısıyla, adına "darbe" denen bu hukuk dışı yollara hukukumuzun hangi maddesinde, hangi kanunda atıf varsa onu çıkartalım, buna hiç itirazımız yok. Cumhuriyetimizi koruma, kollama görevinin bu cumhuriyetin kuruluşunda Türk Silahlı Kuvvetlerine verilmesi çok doğrudur, çok tabii, zorunlu bir mecburiyettir, bir mecburiyet ama geldiğimiz noktada, artık, cumhuriyeti koruyup kollama görevi Türk milletine aittir, Türk milletinin meşru güçlerine aittir, hukuka aittir, Türkiye Büyük Millet Meclisine aittir. Türk Silahlı Kuvvetlerinin artık cumhuriyeti koruyup kollamak gibi bir görevi olmamalıdır.

Milliyetçi Hareket Partisi olarak, Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanunu'ndan, 35'inci maddesinden cumhuriyeti koruma, kollama görevinin Türk Silahlı Kuvvetlerinin üzerinden alınmasına başından bu yana itiraz etmiyoruz, destek veriyoruz. Ancak değerli milletvekilleri, böyle bir doğru işi yaparken çok tarihî yanlışlar da yapıyoruz. Bakınız, bu devlet bir millî mücadele sonrası kuruldu. Bu millî mücadele sonrası kurulan bu devletin kuruluş hukuku, kuruluş felsefesi kurucu kahramanlar tarafından ifade edildi. Bunu değiştirmeye kalkarsanız, hani, babasının şirketinin hukukunu değiştiren "haramzade" denilen evlat neyse, o duruma düşersiniz. Bugün, bu Anayasadan, bütün anayasalarımızda var olan özneyi buradan çıkartmaya kalkarsanız ulaşacağınız sonuç odur.

Şuurlu bir şekilde, iki ileri bir geri mantığıyla, Türk hukukundan "Türk" kelimesini çıkartmak gayretlerini tarih affetmeyecektir. Türk vatanını savunmayı Türk Silahlı Kuvvetlerinin üzerinden almak, Türk Silahlı Kuvvetlerinin öznesi olan askerliğin tanımından çıkartmak çok tarihî bir hatadır, tarih bunu affetmeyecektir. Bakınız, bu anlayışla, bu yaklaşımla ülkelerde her dönemde hemen her bölgede ayrışmalar, cepheleşmeler, çatışmalar ve kopuşlar yaşanmıştır.

Değerli arkadaşlar, devletin birliği önemli ama milletin birliği hepsinden önemli. Ama tüm bunlardan daha önemli olan milletin kimliği. Siz milletin kimliğinden? Daha anlayacağınız bir ifadeyle söylüyorum: Bir cümleden özneyi çıkartırsanız yüklemin ne anlamı var? Bu topraklarda bedelini kanla ödeyerek kurduğumuz bu cumhuriyetin, bu devletin öznesi olan Türk milletini, egemenliğimizin kaynağı, kimliği olan Türk milletini hukukunuzdan çıkartırsanız sizin yükleminizin ne anlamı var, ne değeri var? Sizi kim ciddiye alacak? Yaptığınız iş bu, damla damla, adım adım, milim milim oraya götürüyorsunuz Türkiye'yi. Hâlbuki bizim en değerli varlığımız, en önemli zenginliğimiz birliğimizdir. Birliğimizin kimliği, ismi Türk milletidir.

Bu Anayasa'dan "Türk milletini", "Türk" kelimesini çıkartmak, bu coğrafyayı parçalamaktır, bu, PKK'nın talebidir, bu, küresel güçlerin talebidir, bu, Balkanların elimizden çıkmasına sebep olan süreçtir; bu, Orta Doğu'nun elimizden çıkmasına sebep olan süreçtir. Kafanızı kuma gömmeyin, bu coğrafyada bir Kürt devleti kurulmak istenmektedir. Bu, AKP'nin himayesinde, taşeronluğunda kurulmaya çalışılmaktadır. Kafanızı kuma sokmayın. Tarihî sorumlulukla, vicdanlarınızın sorumluluğunda sizi tekrar düşünmeye davet ediyorum.

Teşekkür ediyorum, saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)