| Konu: | KAMU ÇALIŞANLARININ ÖZLÜK HAKLARI VE ÜCRETLERİNE İLİŞKİN GÜNDEM |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 106 |
| Tarih: | 15.05.2012 |
HASAN HÜSEYİN TÜRKOĞLU (Osmaniye) - Sayın Başkan, Türk milletinin saygıdeğer milletvekilleri; kamu personelinin ücret rejimine ilişkin konuları dile getirmek üzere gündem dışı söz almış bulunmaktayım. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Seksen dokuz yaşındaki cumhuriyetin son on yılını iktidarıyla yöneten AKP hükûmetleri, maalesef, hem Anayasa'mızda hem Hükûmet programlarında hem de beyanlarında ifade etmiş olmalarına rağmen, çalışanların sorunlarını çözme konusunda sınıfta kalmışlardır. İlk defa, beceriksiz ve basiretsiz Hükûmet yüzünden, çalışanlara her yıl yapılan zam yapılamamıştır. 10 milyona yakın emekli ve bir o kadar da çalışan fakirlik sınırı altında ya da açlık sınırı altında yaşamaktadırlar.
"Eşit işe eşit ücret" düzenlemeleri, bırakın farklı kurumlarda aynı işi yapanların aynı ücrete tabi olmalarını, düzenlemeyi yapan bu Meclisin çalışanlarına bile uygulanamamaktadır. Kadrolu-sözleşmeli ayrımında, aynı işin ücretleri arasında dağlar kadar fark vardır. Öğretmenlerin, uzman erbaşların, 4/C'lilerin, 4/B'lilerin, infaz koruma memurlarının ve daha birçok kamu çalışanlarının bırakın sorunlarını çözmeyi, AKP hükûmetleri onları açlığa, sefalete terk etmiş ve "Nankörlük etmeyin, size iş verdik, daha ne istiyorsunuz?" diyebilmiştir.
Bu kesimlerden birisi de, belki de en önemlisi Türk polis teşkilatıdır. Yüz altmış yedi yıllık geçmişi bulunan bu teşkilat nüfusumuzun dörtte 3'üne hizmet etmektedir. Cudi Dağı'ndan Kapıkule Sınır Kapısı'na kadar, terörle mücadeleden gençlerin kötü alışkanlıklarının engellenmesine varıncaya kadar her coğrafyada ve her alanda "yirmi dört saat vazife" anlayışıyla çalışan emniyet mensuplarıdır. Çalışma saatleri ve kaç saat çalışacağı belli olmayan polis, aynı işi yapan diğer güvenlik personelinden ortalama bin TL daha az almaktadır. Aynı işi yapan diğer güvenlik personelinin ek göstergesi 3.600 iken kendi ek göstergesi 2.200'dür ve emeklilikte aldığı maaşı çalıştığı döneme göre yüzde 60 azalmaktadır.
İl emniyet müdürü ek göstergesi ile ilde görevli astsubay başçavuş ek göstergesi eşittir. İl emniyet müdürü ile il jandarma komutanı arasında bin TL'den fazla, emniyet genel müdürü ile jandarma genel komutanı arasında 2 bin TL'den fazla ücret farklılığı vardır ve kendisini dışlanmış hisseden bir camiadır polis teşkilatı.
Emeklilikte de durum farklı değildir. Emniyet genel müdürü 4.150 TL alırken jandarma genel komutanı 5.750 TL almaktadır; il emniyet müdürü 2.200 TL almaktayken il jandarma komutanı 3.600 TL almaktadır; polis memuru ise 1.200 TL almakta, muadili astsubay 1.700 TL emekli maaşı almaktadır.
2007 yılında, 60'ıncı Hükûmetin başı olarak Sayın Başbakan, Samanyolu Televizyonunda, polis özlük haklarını iyileştirmeyi öncelikli olarak ele alacağını söylemişti. Beş yıl geçti; ortada, 10 Nisan Polis Günü ve Haftası'nda hükûmet üyelerinin süslü laflarından başka bir şey görünmemektedir.
Bu yıl Polis Haftası etkinliklerinde Başbakan Yardımcısı Arınç, emniyet mensuplarının hak ettiği özlük haklarına en kısa zamanda kavuşacağını ifade etmişti. İçişleri Bakanımız ise "Polisin hakkı ödenemez." derken "Acaba zam yapmayı düşünmediği için mi böyle söylüyor?" diye düşünmekteyiz.
Polis memuru Nadir Özgen ise hâlâ terör örgütünün elindedir. AKP, birçok kesime olduğu gibi polise de "Kuru kuru gadanı alayım, tıngır mıngır yoluna öleyim." yaklaşımıyla hamasetten başka bir şey yapmamaktadır. Polis ise Cudi'de, Gabar'da, Tendürek'te AKP'ye "Sana sevdanın yolları, bana kurşunlar." şarkısını söylemektedir.
Söz namustur. O hâlde, Hükûmet, her vesileyle "Polis namusumuzun bekçisidir." diye hamaset yapacağına sözünü yerine getirmeli ve polisin sıkıntılarına çözüm üretmelidir. Çalışma saatleri belli olmalı, fazla mesai ücreti sabit değil, diğer çalışanlara nasıl veriliyorsa, ne veriliyorsa aynısı verilmelidir. Ücretler vazifenin güçlüğü ve riskine uygun şekilde arttırılmalı, en azından diğer güvenlik personeline verilen kadar verilmelidir. Ek göstergeler, Emniyet Genel Müdüründen polis memuruna, hatta sayısı çok az kalan çarşı ve mahalle bekçisine kadar hakkaniyete uygun olarak yeniden düzenlenmelidir.
Polislerin kişisel, ruhsal, sosyal ve ekonomik sorunları için Meclis araştırması açılmalı, sonuçları değerlendirilmelidir.
Toplumun güvenlik, huzur ve esenliğinin teminatı polisimizin çalışma şartlarının iyileştirilmesi ve adil bir ücret sistemine kavuşturulması Milliyetçi Hareket Partisi olarak hedeflerimiz arasındadır.
Bu duygu ve düşüncelerle, Türk milletinin milletvekillerini saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Türkoğlu.