| Konu: | BOLU'NUN GENEL SORUNLARINA İLİŞKİN |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 4 |
| Tarih: | 08.10.2013 |
TANJU ÖZCAN (Bolu) - Sayın Başkan, çok değerli milletvekilleri; ben, öncelikle yeni yasama yılımızın hayırlı uğurlu olmasını, memlekete fayda getirmesini temenni ederek sözlerime başlamak istiyorum.
Evet, gündem dışı sözü Bolu'nun genel sorunlarıyla ilgili istedim ancak Bolu'nun genel sorunları çok fazla. Onlara girmeden önce, isterseniz, beni çok üzen, çok rahatsız eden bir konu hakkında yüce Meclisimizi, sayın milletvekillerini bilgilendirmek istiyorum.
Arkadaşlar, sayın milletvekilleri; tarih 27 Eylül 2013, henüz on beş gün önce Bolu'da Bolu Belediyesi hemen belediyenin arkasında bir bina yıkımı gerçekleştirdi. Belki bunu izlemişsinizdir. Bu bina halkevi binasıydı. Halkevi binasının yıkım sürecinin, hukuken baktığınızda, bir hukukçu olarak söylüyorum, hukuka uygun bir karar olmadığı açıktı. Önce bir yıkım kararı veriyorsun, Sakarya İdare Mahkemesi bunu durduruyor, sonra benzer mahiyette bir yıkım kararı veriyorsun, hukuki süreç tamamlanmadan da apar topar binayı yıkmak istiyorsun.
Tabii, bu uygulamanın hukuksuz olmasının yanı sıra orada tuhaf olan şu: Arkadaşlar, siz hiç, dünyanın hiçbir yerinde, insanlar içindeyken bir binanın yıkıldığını gördünüz mü? İnsanlar içindeyken bir binanın yıkıldığını gördünüz mü?
Bakın, size iki tane resim göstereceğim. Arkadaşlar, bu resimler halkevi binasının yıkımı sırasında çekildi. İki katlı bir binadan bahsediyorum. Bu iki katlı bina yıkılırken binanın suyu kesilmedi, binanın elektriği kesilmedi, binanın doğal gazı kesilmedi. Binanın içinde ben de dâhil 15 insan varken de bina iş makinesiyle yıkılmaya devam edildi.
Bakın, dikkatinizi çekiyorum, bina insanlar içindeyken iş makinesiyle yıkılmaya devam edildi. Bu durumun engellenmesi için "İçinde insanlar varken bina yıkılmaz." dediği için Sayın Bolu Valisi Belediye Başkanından tepki gördü. Binanın yıkımını gerçekleştiren kepçeci gözümün önünde işinden atılmakla tehdit edildi.
Arkadaşlar, bakın, dikkatinizi çekmek istiyorum, öyle bir belediye başkanı tarafından yönetiliyor ki Bolu, durumun vahametini görün. Gözünü kin bürümüş, gözünü nefret bürümüş ve içinde insanlar varken bile "Ben bu binayı yıkarım." diyecek kadar da gözü kararmış. Bu hususa özellikle dikkatinizi çekmek istiyorum. Nasıl bir belediye başkanı olduğu yönünde sizlere bir fikir versin diye sadece veciz bir sözünü hatırlatmak istiyorum sizlere. En son gazeteye verdiği demeçlerden bir tanesi: "Allah bazı kişileri özel yaratır, ben de onlardan biriyim."
Sayın Elitaş, size soruyorum: Size mensup bir Belediye Başkanının böyle bir söz söylemesini, size mensup bir Belediye Başkanının insanlar içindeyken, doğal gazını, suyunu, elektriğini kesmeden bir binayı yıkmasını nasıl karşılıyorsunuz? Sayın İçişleri Bakanını aradım yıkım esnasında, dedim ki: "Ben Türkiye Cumhuriyeti devletinin milletvekiliyim ve şu anda binadayım. Bina tepemize yıkılmak üzere. Ben içeriden çıksam, içeride polis memurları var, sade vatandaşlar var, çoluk çocuk var. Bundan sonra benim ve onların can güvenliği size ait." Ancak, Belediye Başkanımız Sayın Bakanı bile dinlemedi. Şimdi ben huzurunuzda soruyorum sayın milletvekilleri: Binayı insanların tepesine yıkmaya kalkan, insanların canı pahasına bunu yapan Bolu Belediye Başkanı hakkında Hükûmetiniz, Sayın Başbakan ve İçişleri Bakanı ne yapacak? Görmemezlikten mi geleceksiniz, duymamazlıktan mı geleceksiniz, yoksa birçok sefer yaptığınız gibi, ödüllendirme yöntemine mi başvuracaksınız? Ben bunun cevabını merak ediyorum. Bunun cevabını almadan da önümüzdeki günlerde bu konuyu gündeme getirmeye devam edeceğim.
Tabii, meselenin bir yönü de şu: Biz ideolojik sebeplerle bu binanın yıkımını engellemeye çalışmış değiliz. Mağdur olduğuna inandığımız halkevlerinin yanındaydık o gün. Yarın bir gün bir cemaat binasını yıkmaya kalkarsa gene aynı hukuksuz uygulamanın karşısında olacağız. Bunu da bilmenizi istiyorum. Hani bazılarının söylediği gibi, "Bunlar Cumhuriyet Halk Partili. Haksız hukuksuz bir şekilde yapılan işlemi engellemek değil amaçları; amaçları şov yapmak, konuyu başka yere çekmek." derler ya, inanın böyle değil. Bizi tanıyan tanır. Bolu'da Süleymancıların yurduna benzer uygulama yapıldığında da yine aynı şekilde karşı duran da bizlerdik.
Ben, bu konuda sizleri bilgilendirme şansı bulduğum için Sayın Başkana çok teşekkür ediyorum.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)