| Konu: | CHP GRUBUNUN, BOLU MİLLETVEKİLİ TANJU ÖZCAN VE 20 MİLLETVEKİLİNİN BELEDİYE KANUNU'NUN 11'İNCİ MADDESİ KAPSAMINDA BELEDİYELERE DÂHİL EDİLEN KÖYLERİN SORUNLARININ ARAŞTIRILARAK ALINMASI GEREKEN ÖNLEMLERİN BELİRLENMESİ AMACIYLA 4/7/2012 TARİHİNDE TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA VERMİŞ OLDUĞU MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGESİNİN, GENEL KURULUN 8 EKİM 2013 SALI GÜNKÜ BİRLEŞİMİNDE SUNUŞLARDA OKUNMASINA VE GÖRÜŞMELERİNİN AYNI TARİHLİ BİRLEŞİMİNDE YAPILMASINA İLİŞKİN ÖNERİSİ |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 4 |
| Tarih: | 08.10.2013 |
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Cumhuriyet Halk Partisinin grup önerisi hakkında söz aldım. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
5393 sayılı Belediye Kanunu Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi, dolayısıyla 1580 sayılı Belediye Yasası ortadan kalktı. Peki, yeni Belediye Yasası'yla ne oldu? Yasanın 11'inci maddesiyle belediye, İçişleri Bakanlığına başvurarak, Danıştayın da görüşünü alarak herhangi bir köyü belediyeye bazı gerekçelerle katıp mahalle hâline getirme imkânına sahip oldu. Ancak, ne yazık ki yasanın yürürlüğe girmesinden sonra 11'inci madde amacı dışında kullanılmaya başlandı. Bu yasanın 11'inci maddesi 2009 yerel seçimleri öncesinde AKP'li belediyeler tarafından siyasi amaçla da kullanıldı. 2007 ve öncesi seçimlerde Adalet ve Kalkınma Partisine yüksek oranda oy vermiş köyler 11'inci madde kapsamında mahalle yapıldı ve 2009 mahallî idareler seçimlerinde belediyelere karşı oy kullanılması sağlandı. Sonrasında ne oldu biliyor musunuz? O mahalle olan köylüler AKP'ye oy verdiklerine pişman oldular. Benim bölgem Kocaeli'nde bunların örnekleriyle her gün karşılaşıyoruz. 5393 sayılı Yasa'nın 11'inci maddesi kapsamında, köyler belediyelere dâhil ediliyor, bu bölgelerde yaşayan insanlar köylü gibi yaşamalarına rağmen şehirliymiş gibi vergiye tabi tutuluyorlar. Buna rağmen, belediyeler tek taraflı kararlar alıyor ve köylülere hizmeti götürmüyorlar. Yeni yasayla yeni mahalle olan bu yerleşim bölgelerinde hizmet almakta sıkıntı yaşayan, tam tabiriyle zorla mahalleli yapılan insanlarımızın sorunları ciddi, büyük boyutlara ulaştı. Bir sürü problemleri çıkıyor. Hepsi belediyenin hizmet götürmemesinden kaynaklanıyor.
Peki, ne oldu da köylüleri mahalleli yaptınız, onları pişman ettirdiniz? Ben birkaç sebepten bahsetmek istiyorum. Örneğin, rantı çok yüksek olan bölgeler. Bunlardan bir tanesi Kocaeli. Kocaeli'nde daha önce köylerde imara karışamayan Büyükşehir Belediyesi, Kocaeli'ndeki arazi rantını kendisine çekebilmek için o köylerin imarına müdahale ederek çok ciddi, belediyenin illegal kasasına -bakın, legal kasasından bahsetmiyorum, onlar ayrı, aldıkları vergilerden bahsetmiyorum- paralar aktarıyorlar. Bu, İstanbul'da da böyle, Anadolu'da büyükşehir yapılan diğer yerlerde de böyle. Yani Adalet ve Kalkınma Partisi belediyelerin köylerdeki arazi rantına ortak olabilmeleri için bu yasaya sıklıkla müracaat ediliyor.
Büyükşehir yasası çıkarılırken hatırlarsanız biz burada "Büyük zehir yasası" dedik ona, "Türkiye'yi bölmeye yönelik bir yasa." dedik. Yavaş yavaş meyvelerini alıyorsunuz. Kurucu Meclis, Atatürk'ün kurduğu bir Meclis Türkiye'yi millet yapabilmek için canını, boynunu aldı, kendini ortaya sürdü. Bu Meclis de Türkiye'yi bölmek için, Türkiye'nin üniter devlet yapısını bozmak için yasa çıkaran bir Meclis olarak tarihin tozlu raflarında yerini alacak, tarih sizi böyle hatırlayacak; bu Meclisi, maalesef içinde benim de bulunduğum bu Meclisi Türkiye'yi bölen bir Meclis olarak hatırlayacak.
Bakın, Van büyükşehir oldu. Van'da karakollar var, askerî karakollar var. O askerî karakollara giden yolları PKK'yla iş birliği içerisinde olan BDP'nin yapacağını düşünüyor musunuz siz? Böyle bir şey yapar mı? Asla ve kata. Devleti sahipsiz bırakıyorsunuz.
Diğer taraftan, Anadolu'da devletle irtibatını kesmemiş, devlete karşı başkaldırmamış, devletle hareket etmiş köylere de bu yasayla beraber ceza veriyorsunuz. Orası kazanması muhtemel olan BDP'li belediyelerin imkânlarından faydalanamayacak. Daha önce il genel meclisinin kararıyla oraya hizmet götüren devlet, o hizmeti belediyelere devretmekle oraları hizmetsiz bıraktı. Bu duruma, orada bulunan, devlete bağlı olan birtakım bölgelere devletin karşısında yer açtığımızın farkında mısınız?
Bir de köylerde oturan vatandaşların diğer problemlerinden bahsedeceğim. Mahalleli yaptınız köylüleri. Bu köylü daha önce harcadığı suya para ödemiyordu; şimdi o harcadığı suya, köyde kıt kanaat geçinen köylü para ödüyor, arkasından atık suya da para ödüyor. Bu da yetmez, köylü "Beş sene sonra." dediniz, o beş sene dediğinizin zaten bir senesi geçmek üzere, dört sene sonra 27 çeşit vergi ödeyecek bu devlete. Yani, Türkiye'nin kent nüfusunu farkına varmadan çoğaltıyorsunuz, köylerde yaşayan, Türkiye'nin tarım meselesini üstlenmiş olan köylüleri kentlere taşıyarak Türkiye'nin bir taraftan tarımını da bitirmiş oluyorsunuz bu yasayla beraber. Köylerde insanlar yaşamamaya başladı. Sizin köylerinizde de öyle. Artık, emekli olmuş, sadece ve sadece ölmeyi bekleyen insanlar köylere gitmeye başladılar. Zira, köylerde yaşamı zor hâle getirdiniz, köylerde yaşamak imkânsız hâle gelmeye başladı. Bu vergilerle daha da zor olur.
Ben bu konuda birkaç ifadede daha bulunmak istiyorum. Bu yasayla ilgili, bir tane Adalet ve Kalkınma Partisi milletvekili arkadaşımızın, köylülerin ne gibi hizmet aldıklarından çıkıp burada bahsetmesini istiyorum.
Kendi bölgem Kocaeli'nden bahsedeceğim size. Köylüleri sevindirmek adına, o plastik oyuncaklar var ya oyuncak, çocuk bahçeleri, götürdüler köyün bir yerine 1 plastik kaydırak, 2 tane plastik salıncak koydular "Siz artık mahallemiz oldunuz. Bundan sonra siz köylü değilsiniz." Eğer arkadaşlar, Türkiye'de kentleşmek bu kadar kolaysa gidin o salıncaklarda siz sallanın, o kaydıraklarda siz kayın. Bu insanların hayatını zorlaştırırken dalga geçer gibi, o salıncakları, o kaydırakları oraya koymak sizi sadece ve sadece gülünç duruma düşürür.
Ben, bu önergeye Milliyetçi Hareket Partisi Grubu olarak destek verdiğimizi belirtiyor, beraberinde hepinize saygılarımı iletiyorum.
Sağ olun. (MHP sıralarından alkışlar)