GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: VAN DEPREMİNİN 2'NCİ YIL DÖNÜMÜNE, BAZI MİLLETVEKİLLERİNİN ÇEVRE KONUSUNDAKİ AÇIKLAMALARINA İLİŞKİN
Yasama Yılı:4
Birleşim:8
Tarih:23.10.2013

ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI ERDOĞAN BAYRAKTAR (Trabzon) - Sayın Başkan, çok değerli milletvekilleri; öncelikle, Van depreminin 2'nci yılında bu acımızı dile getiren ve rahmetli olan insanlarımıza rahmet dileyen milletvekillerimize çok çok teşekkür ediyorum. Cenabı allah bir daha ülkemize böyle felaketleri, deprem, sel gibi tabii afetleri göstermesin.

Van depreminin üzerinden iki yıl geçti. Özellikle çokça dile getirilen bir hususu burada tekrar açıklama ihtiyacını duydum. Buradaki otelde 23 Ekimdeki depremde bir hasar olmamıştı, hasar olan bir otel değildi ve bizim hasar tespiti yaptığımız binalar kapsamında değildi burası ve Van'dan sonra bilimsel olarak yapılan açıklama ve bizim de yaptığımız açıklama çok nettir. Ve ondan sonra oradaki kamu kuruluşları, diğer kuruluşlar hakkında -milletvekili olsun, bakan olsun- soruşturma yapılmayacak diye bir şey yok; savcılık talep ederdi, milletvekili hakkında soruşturma açılmayabilirdi dokunulmazlığı olduğu için. Fakat, savcının yapmış olduğu tahlilde kimler hakkında soruşturma yapılacağı tadat edildi, kamu mensupları hakkında gerekli soruşturma yapıldı ve neticesi de ortadadır.

ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) - İzin istedi, verilmedi.

OKTAY VURAL (İzmir) - Hayır, izin verilmedi.

ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI ERDOĞAN BAYRAKTAR (Trabzon) - Şimdi, burada yine 280 vatandaşımızla ilgili, bunların konteynerlerde kaldığı ve şu anda elektriklerinin kesildiği şeklinde ifade olundu.

Çok değerli milletvekilleri, bu depremde, kiracı olsun, hak sahibi olsun, mal sahibi olsun veya hak sahibi olmasın, ruhsatlı evde, ruhsatsız evde gerek kendi evinde otursun gerekse de işgalci olarak otursun, deprem sırasında depremden zarar gören evlerde oturan tüm insanlarımızı biz hak sahibi kabul ettik hiçbir ayrım gözetmeksizin. Şu anda konteynerlerde oturanlar depremde evleri zarar gören insanlarımız değil, Van'daki evsiz kalan insanlarımızdır ve bunlara da gerekli yardımları yapıyoruz.

Van'da yapılanları müsaadenizle ben bir daha, hafızaları tazelemek adına ifade etmeye çalışacağım. Deprem sebebiyle Van'a gittiğimiz günden itibaren gerekse bina yapımı gerekse imar planı yapımı gerekse altyapı yapımı gerekse su getirme, ta Gürpınar Şamran'dan yine Erciş'e 50 kilometreden su getirmeye varıncaya kadar yapılan hizmetleri kısaca ifade etmek gerekirse Van'da 104 şantiyede 25.172 konut inşaatı yapılmaktadır. Bunların bir kısmı teslim edildi, bir kısmının da inşaatları devam ediyor. Bu kapsamda 12 lise, 29 ilköğretim okulu, 80 ahır ve bunun mütemmimi yurt binaları, ısı merkezleri, 34 cami, 17 ticaret merkezi, 3 pansiyon, 3 sosyal tesis, belediye hizmet binası, 10 aile sağlık merkezi, 3 eczane, 17 büfe, 4 küçük çaplı hastane, 2 sağlık ocağı, engelsiz yaşam merkezi, 34 karakol, arıtma tesisleri, 3 köy konağı ve yine çeşitli kamu binaları yapıldı ve yapılmaya da devam ediyor. Köylerde de şu anda 6 bin tane konut, vatandaş tarafından, evini yapana yardım metoduyla yapılıyor ve bunlar da yine benim Bakanlığım tarafından denetleniyor. Bunlar da hızlı bir şekilde devam ediyor.

Van depreminden sonra tüm Türkiye'nin muhalefetiyle iktidarıyla, tüm kesimleriyle, 80 vilayetiyle, Van'ı da katarsak 81 vilayetiyle gösterdiği alicenaplık ve bu depreme karşı gösterdiği duyarlılık bütün dünya tarafından takdir edilmiştir ve takip edilmiştir. Bu bakımdan Türkiye halkını, Türk halkını ben de buradan bir defa daha tebrik ediyorum.

Van halkımıza da buradan yine... 26-27 Ekimde -önümüzdeki cumartesi, pazar günü- Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı, ilgili bakanlarla birlikte -ben de iştirak edeceğim- Van'da olacağız. Van'da yapılması gereken bundan sonraki kentsel dönüşüm faaliyetleri, sosyal donatılar, yine Van Gölü'nün etrafındaki kuşaklama kolektörü, Van'ın şehirleşme adına büyükşehir olduktan sonra gereken işlemlerin yapılması adına ne gerekiyorsa Van'da yapmak için bir kez daha Van'ı "check" edeceğiz.

Yine aynı şekilde, Maltepe'deki projenin ÇED raporu... Biz planları yaparken çevresel etki değerlendirme raporlarını yaptık ve valilikten de, toplantılar yapmak suretiyle, bildiğimiz, normal, resume niteliğinde olan veyahut da izin niteliğinde olan bir rapor vermedik ama bunun dışında ÇED gerekli değildir diye raporu imar planlarına dercettik.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI ERDOĞAN BAYRAKTAR (Trabzon) - Zannediyorum ki sürem bitti.

Süre veriyor musunuz bir dakika?

BAŞKAN - Otomatik kapanmış efendim. Bir dakika, süre vereceğim.

ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI ERDOĞAN BAYRAKTAR (Trabzon) - Çok teşekkür ediyorum.

Buradaki, yine, imar planlarını gerekli incelemeleri yaptıktan sonra verdik.

Kurban Bayramı'ndan sonra Hükûmet olarak tüm canlı hayvanları alacağımızı da taahhüt ettik. Bunu da ifade etmek istiyorum.

Çanakkale'de Nurol tarafından yapılması gereken çevrim santralinin ÇED raporu, iadesi istenmişti, vazgeçilmişti oradan. Yine, Türkiye'de, artık, bundan sonra, Hükûmet olarak karar aldık, ithal kömüre dayalı çevrim santrali yapılmasına izin vermeyeceğiz ama Mersin Akkuyu'da gerekli çalışmalar yapılmıştır; Türkiye için bir gerekliliktir, bunu imar planlarına işledik. Orada da valilikle ve halkla gerekli toplantıları yaparak o projeyi yürütüyoruz.

Tunceli'de olan elektrik sıkıntıları için bizim, özelleştirmeden sonra yeni bir düzenleme yaparak, özelleştirme olsa dahi oradaki dağıtımı doğru dürüst yapmayan özelleştirmeyi alan dağıtım şirketlerinin elinden almak suretiyle devlet olarak bu hizmetleri halkımızın menfaati doğrultusunda yürüteceğimizi de burada ifade etmek istiyorum.

Tekrar teşekkür ediyorum, saygılar sunuyorum.