| Konu: | KAMU İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİ KOMİSYONU GEÇİCİ BAŞKANLIĞININ, GENEL KURULUN BİLGİSİNE SUNULAN TEZKERESİNDE BELİRTİLEN KONUYLA İLGİLİ, TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINCA BİR İŞLEM YAPILMASINA GEREK OLUP OLMADIĞI HAKKINDA |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 10 |
| Tarih: | 30.10.2013 |
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Sayın Başkan, değerli üyeler; Adalet ve Kalkınma Partili sayın milletvekili arkadaşın konuştuklarını dinleyince sanki bu Meclisi hep Tüzük'e ve Anayasa'ya göre yönetiyorlar, Türkiye'yi Anayasa'dan hiç ayrılmadan, tüzüklere, genelgelere uygun bir şekilde yönetiyorlar zannedersiniz. Hayır, öyle bir şey yok. Türkiye'de, iktidar partisini en çok rahatsız eden söylem ne şu anda Sayın Başkanım, Mahir Ünal Bey? "Siz faşist diktatörler gibi yönetiyorsunuz." suçlaması karşısında Adalet ve Kalkınma Partisi sıkıntıya düşüyor. Sebebi ne, bunu hiç düşündünüz mü? Bu tip uygulamalardan geçiyor. Tüzük dersiniz, Anayasa'nın 95'inci maddesi dersiniz ama bir de vicdani hukuk diye bir şey var. Çevre Komisyonuna gittim ben, Başkan Vekili de burada, en yaşlı üye olarak açtı. Biz muhalefet milletvekilleri olmasak seçim yapamıyoruz. Ben de bu işleri bilirim yani katılırım fakat hazıruna imza atmayabilirim. Fakat ben Avrupa Birliği Komisyonundan gittim. Avrupa Birliği Komisyonunda ve Karma Parlamento Komisyonunda, Sayın Mehmet Tekelioğlu ve Afif Demirkıran'ın, ikisinin başkanlık yaptığı komisyonlarda başkanlık divanı diğer muhalefet partilerinden temsilcilerle beraber temsil edilir. Hukuki bir zorunluluk var veya yok tartışmasına girmiyorum, böyle bir temayül oluşmuş ve bundan da ne Adalet ve Kalkınma Partisi şikâyetçi ne de muhalefet partisi şikâyetçi. Ama "Hayır efendim, biz burada çoğunluğuz, dolayısıyla başkanlık divanını da biz seçeriz." Buyurun, yönetin o zaman. Yönettiğiniz zaman biz de size her yerde "faşist, diktatör" demeye devam ederiz. Bunu kabul ediyorsanız bütün komisyonların hepsine hatta üye bile almayın, Anayasa'yı bir de oradan delin.
Bakın, eğer bu ülkeyi gerçekten muhalefet partileriyle beraber yönetmeye niyetliyseniz, bu çağrıya kulak verin. Bu ülkede alınacak kararlara muhalefet partilerinin dahli çok önemli. Aksi hâlde burada, kendiniz gelin, kendiniz güvey olursunuz, bu işten de mutlu olmazsınız. Bizi ne kadar dışarı atarsanız o kadar daha çok "faşist ve diktatör" demeye devam ederiz.
Hayırlı günler diliyorum. (MHP sıralarından alkışlar)