| Konu: | NUSAYBİN İLÇESİNDE SINIRA İNŞA EDİLEN DUVARA İLİŞKİN |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 13 |
| Tarih: | 06.11.2013 |
SIRRI SAKIK (Muş) - Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Sayın Başkan, size de teşekkür ediyorum söz verdiğiniz için.
Sözlerime başlamadan önce, İran'da, son günlerde, 2 Kürt siyasetçinin idam edilmesini kınıyorum. Son birkaç yıldır Kürtlere karşı dört parçada zulüm politikaları hep egemen ve her gün gündemde ve son, 2007'den bugüne kadar 13 Kürt siyasetçi İran'da idam edildi. Bütün günahları, İran'da eşit yurttaş olmak için mücadele ediyorlardı, siyasetçiydiler ve İran'daki mollaların Kürtleri susturmak adına elleri kana bulaştı, cellatlık yaptılar, kan ellerine değil sakallarına bile sıçradı ama şunu herkes bilsin: Biz katilleri lanetliyoruz. Orada zulme karşı başkaldırı oradaki Kürt halkının boynunun borcudur. Burada da zulüm politikalarına başkaldırmak bizim boynumuzun borcudur. Bağdat'ta da, Şam'da da, Tahran'da da, Ankara'da da zulüm politikalarına karşı asla boyun eğmeyeceğimizi dört ülkenin başkenti böyle bilmelidir.
Ve son günlerde, özellikle Rojava'daki gelişmelerden dolayı duyduğumuz kuşkuları, endişeleri sizlerle birebir paylaştık. Zulüm politikaları Kürtleri susturamaz, Kürtlerle zulüm politikalarıyla ortak bir hukuk oluşturamazsınız dedik. Suriye'deki gelişmelerde ilk gün çıktık, bu kürsüden size söyledik, ne Esad ne de çeteci anlayışlarla siz Suriye'ye özgürlük götüremezsiniz dedik. Orada Kürtler size yeni bir yol açtılar, döndüler, dediler ki: "Üçüncü bir yol var, üçüncü yol halkların gönüllü birlikteliğidir." Rojava'daki devrimi gerçekleştiren PYD'liler, halkların savaşa bulaşmadan Suriye'nin bütünlüğü içerisinde kendilerini özgürce ifade edebileceklerini açık ve net olarak söylediler. Ama ne yazık ki ülkemiz, bu sürece katkı sunmak yerine çetecileri destekleyerek tam tersine süreci tetiklediler. Bakın, Urfa'nın birçok alanına o çeteciler gece gündüz özgürce giriyor, o topraklarda cinayet işleyip geri dönüyor. Salih Müslim'in oğlunu o çeteciler öldürdü. Salih Müslim döndü, dedi ki: "Türkiye'den gelen o çeteciler benim oğlumu katlettiler. Çetecileri önlemeniz gerekirken tam tersine Suriye'den gelebilecek Kürtlerin önünü kesmek için Nusaybin'le Kamışlı arasına yeni duvarlar örmeye çalıştınız. Siz hiç tarihten ders almadınız mı? Duvarların felaketlere karşı sigorta oluşturmadığını hiç görmediniz mi? Filistin'de buna tanıklık etmediniz mi? Siz Doğu Berlin ve Batı Berlin'deki o utanç duvarında..." O utanç duvarının yıkılışında tarihe tanıklık ettim, oradaydım, duvarı yıkıyorlardı ve o moloz parçalarını 50 marka, 100 marka insanlar alıyordu. Sordum, nedir: "Çocuklarımıza bırakabileceğimiz en büyük miras budur. Bu duvarların özgürlüklerin karşısında nasıl bir barikat oluşturduğunu... İşte bunları yıktık. Burada halklar bütünleşti." Şimdi, Türkiyeli yöneticiler, Türkiye'yi yönetenler bu tarihten ders almalıdır. Rojava'daki gelişmelere tanıklık etmelidirler. Duvarlar örerek değil, köprüler oluşturarak halklar arasındaki gönüllü birlikteliği inşa edebilirsiniz. Bugün, aslında, Rojava devrimi hepimize önemli bir mesaj veriyor, kansız, şiddetsiz, yeni bir model öneriyor bize, yani Orta Doğu halklarına "Gelin, birlikte yeni bir Suriye'yi nasıl inşa edeceksek yeni bir Türkiye'yi de bu şekilde inşa edebiliriz." diyor.
Eğer gerçekten halklar arası bir barış köprüsü oluşturacaksak ilk önce bu duvarları yıkmalıyız, bu mayınlardan arındırmalıyız. Uluslararası sözleşmelere imza koyduk, bu imzaların gereğini yapmalıyız. Zaten en büyük tehlike mayınlar ve o bölgede yıllardır var ve bunların bir an önce temizlenmesi lazım ve orada dost, kardeş halk olan Kürt halkına barış eli uzatılmalıdır. Bu barış eli... Türkiyeli Kürtlerin ve Suriyeli, Iraklı, İranlı Kürtlerin bu coğrafyada Türklerin en büyük müttefiki olduğunu hep söylüyoruz. Tarih size böyle bir imkân sunarken sizin çetecilerle el ele, kol kola olmanızı tarih asla affetmeyecektir ve hayat hep...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Sakık.
SIRRI SAKIK (Devamla) - ...bize şunu gösterdi, tekrar altını çizerek söylüyorum Sayın Başkan, affınıza sığınarak: Ne bir duvarın ne de felaketlerin, gerçekten halkların kardeşliği önünde asla duramayacağını söylüyorum, hepinize teşekkür ediyorum. (BDP sıralarından alkışlar)