GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: CHP GRUBUNUN, BURSA MİLLETVEKİLİ İLHAN DEMİRÖZ VE 20 MİLLETVEKİLİ TARAFINDAN ZEYTİN VE ZEYTİNYAĞI ÜRETİCİLERİNİN SORUNLARININ ARAŞTIRILARAK ALINMASI GEREKEN ÖNLEMLERİN BELİRLENMESİ AMACIYLA 2/5/2013 TARİHİNDE TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA VERİLMİŞ OLAN MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGESİNİN, GENEL KURULUN 6 KASIM 2013 ÇARŞAMBA GÜNKÜ BİRLEŞİMİNDE SUNUŞLARDA OKUNMASINA VE GÖRÜŞMELERİNİN AYNI TARİHLİ BİRLEŞİMİNDE YAPILMASINA İLİŞKİN
Yasama Yılı:4
Birleşim:13
Tarih:06.11.2013

İLHAN DEMİRÖZ (Bursa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Anayasa'mızın 98'inci ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İç Tüzük'ünün 104 ve 105'inci maddeleri gereğince zeytin üreticilerinin sorunlarına ilişkin vermiş olduğumuz zeytin araştırma önergesi üzerine söz almış bulunuyorum. Hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, zeytin hasat dönemi başladı. Üreticiler bölgelerinde hasat şenlikleri yapıyor. İki gün önce Bursa Orhangazi'de gerçekleşen zeytin festivaliyle üreticiler hasat sevincini vatandaşlarla paylaştılar. Yaşadıkları sıkıntılardan uzak, sorunlarına çözüm bulabilmek için bu festivalleri düzenliyorlar ama gelin görün ki, ne yazık ki Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ve onun yetkilileri bunu görmezlikten gelerek tarıma bakış açılarıyla festivallere de aynı bakışlarının devam ettiğini ifade etmek isterim.

Değerli milletvekilleri, dostluğun, barışın, bereketin, sağlığın ve ölümsüzlüğün simgesi olan kutsal ağaç zeytin altı bin yıldır insanlığın hizmetindedir. Dünyanın dar bir bölgesinde yetişmekte olan zeytinin ülkemizde yetişiyor olması hepimiz için büyük bir şanstır. Zeytincilik, ülkemizde yaklaşık 500 bin ailenin geçim kaynağını, işlenen tarım alanlarının ise yüzde 3,5'unu oluşturan bir sektördür. Zeytin, dünyada olduğu gibi ülkemizde de ticaret, sanayi, toprak muhafazası, iş gücü istihdamı, insan sağlığı ve beslenmesi bakımından çok önemli bir yere sahiptir. Günümüzde Marmara, Ege ve Akdeniz bölgelerimiz zeytin yetiştiriciliği hususunda dünya çapında isim yapmıştır ancak özellikle Gemlik tipi sofralık zeytin bir marka olarak tüm dünyada bilinmektedir.

Yine zeytin ağacı uzun ömürlü olması, değeri, asaleti, insanlara faydası ve kutsal olarak kabul edilmesi nedeniyle mitoloji ve efsanelere konu olmuş, bütün kutsal kitaplarda yer almıştır.

Sayın Başbakanın "Yol için cami yıkarım." ifadesinden hareketle İstanbul-Bursa-İzmir Otoyolu yapımında, ziraat odaları başkanlarının tespitleri doğrultusunda, 100 binin üzerinde zeytin ağacı kesilmiştir. Bu yolla ilgili görüşlerimi ifade etmek istemiyorum konu itibarıyla ancak şunun altını özellikle çizmek istiyorum ki bu güzergâhın dışında Karayolları Genel Müdürlüğünce tasdik edilmiş 2 tane proje olmasına rağmen maalesef, bu zeytin ağaçlarının bulunduğu güzergâh tercih edilmiştir.

Türkiye, zeytinin ana vatanı olarak dünya zeytin üretiminde ve zeytinyağı ihracatında önemli bir yere sahiptir. Ülkemizde, Gaziantep'ten Tekirdağ'a, Artvin'den Sinop'a, Bursa'ya kadar olmak üzere 41 ilimizde yağlık ve sofralık zeytin üretimi yapılmaktadır. Yani, ülkemizin hemen her bölgesinde ve 81 ilimizin yarısından fazlasında zeytin üretimi gerçekleştirilmektedir. Bu üretim coğrafi zenginliğine rağmen ülkemiz, dünya sofralık zeytin üretiminde 2'nci, yağlık zeytin ile zeytinyağı üretiminde ise 5'incidir. Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi'nin 2013-2014 dönemi rekolte tahmin rakamlarına göre, sofralık zeytin rekoltesinin 410 bin ton, zeytinyağı rekoltesinin 130 bin ton, toplam ağaç varlığımızın 166 milyon 146 bin adet olduğu açıklanmıştır.

Değerli milletvekilleri, ülkemizin her bölgesinde zeytincilik yapan çiftçilerimiz fidan aşamasından hasada kadar büyük sıkıntı içindeler. Üreticilerimiz, üretim girdilerindeki yüksek maliyet ve ağaç sayılarındaki azalmanın yanı sıra, aşırı yağış ve kuraklık nedeniyle verim düşüklüğü, mazot, ilaçlama, sulama ve özellikle işçilik, gübre maliyetlerinin de çok yüksek rakamlara ulaşması neticesiyle sıkıntı çekmektedir. Son üç yılda mazota yüzde 47,1; gübreye yüzde 38 ve 75 arasında zam yapılmış, elektriğe yapılan zam ise yüzde 124'tür. Üreticilerimiz, zeytin üretiminden kopup sanayide çalışmaya yönlenmiş, sanayinin hızlı gelişimi nedeniyle verimli zeytin bahçeleri yapılaşmaya açılmış, üreticiler bankalara ve diğer kooperatiflere olan borçları nedeniyle büyük bir sıkıntı çekmişlerdir.

Değerli milletvekilleri, bu sıkıntıların tamamı Bursa ilimizin en önemli bitkisel kalemi olan zeytin için de geçerlidir. Bursa'da Gemlik, Orhangazi, Mudanya ve İznik ilçelerimizin en önemli ve tek geçim kaynağı Gemlik gibi sofralık zeytindir. Üreticilerimiz, üretim girdilerindeki yüksek maliyet ve ağaç sayılarındaki azalma nedeniyle Gemlik tipi sofralık zeytin fidanlarının çoğaltılması neticesinde de bir sıkıntıyla karşı karşıya kalmışlardır. Oysa bu çok kaliteli siyah sofralık çeşidin her ekolojide istenen verim ve kaliteyi vermesi mümkün değildir.

Değerli milletvekilleri, bu bölgede yine ziraat odalarının kayıtlarına göre Gemlik, Orhangazi, İznik ve Mudanya'da 30.700 kayıtlı zeytin üreticisi vardır. Bu koşullarda bölge üreticilerimiz zeytin üretimini terk edecekler ve maalesef yüzlerce yıllık zeytin hazinemiz göz göre göre yok olacaktır. Bölgemizdeki üreticilerin korunması millî servetin korunması anlamına gelmektedir. Bu nedenle, Gemlik tipi sofralık zeytinde en az 50 kuruş prim desteği büyük bir önem arz etmektedir. Bu anlamda, Bursa'da Orhangazi, Gemlik, Mudanya, İznik ilçelerimizde ziraat odaları ilçe başkanlarımızla beraber bir imza kampanyası başlattık. Bu başlattığımız kampanyanın adı "50 Kuruşluk Prim Desteği"ydi. Buradan ilçe başkanlarımıza, ziraat oda başkanlarımıza teşekkür ediyorum. 12 bin imzalı dilekçeyi topladık değerli milletvekilleri ve bu arkadaşlarımız Ankara'ya geldiler. Ankara'da basın toplantısı yaptık ve bu basın toplantısında çiftçilerimizin, zeytin üreticilerinin isteğinin, sadece 50 kuruşluk prim desteği olduğunu ifade ettik. Daha sonra ne yaptık biliyor musunuz değerli arkadaşlar? Sayın Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanından randevu istedim, üç gün boyunca randevu istedim ve ben aynı zamanda Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyon üyesi olmama rağmen Sayın Bakandan randevu alamadım. Sayın Bakan, bize bile dönerek bu konuda hiçbir görüşme yapmadı. Biz ne yaptık? Dilekçelerimizi özel kaleme vermek durumunda kaldık.

Buradan sizin aracılığınızla soruyorum: Sayın Bakan kimin bakanı? Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı, bizim bakanımız değil mi? Sayın Bakan sabah kahvaltısında zeytin yiyor mu bilmiyorum ama yemiyorsa ben ziraat yüksek mühendisi olarak onun zeytin yemesini tavsiye ediyor ve kahvaltıda önüne gelen zeytini gördüğünde "Zeytin üreticilerini hiç aklına getiriyor mu?" diye bu konuyu ifade etmek istiyorum.

Değerli milletvekilleri, bu konuda üzerimize düşen görevleri Cumhuriyet Halk Partisi olarak 22'nci Dönemde ve 2012 yılı Haziran aylarında komisyon tutanaklarıyla, çalışmalarıyla ilettik. Burada istediğimiz, bu önergemize destek vermeniz. Eğer sizler destek vermiyorsanız, başta bahsettim, 41 ildeki 230 milletvekili arkadaşımızın, yani 41 ildeki zeytinle ilgili olan arkadaşlarımızın bu önergeye destek vermelerini bekliyor, hepinizi saygıyla ve sevgiyle selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)