GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: TÜKETİCİNİN KORUNMASI HAKKINDA KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ
Yasama Yılı:4
Birleşim:14
Tarih:07.11.2013

İLHAN DEMİRÖZ (Bursa) - Sayın Başkan, çok değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan 490 sıra sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun Tasarısı'nın 34'üncü maddesinde vermiş olduğumuz önerge üzerinde söz almış bulunuyorum. Hepinizi saygıyla ve sevgiyle selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, temerrüt, bu 34'üncü maddenin konusu. Temerrüt, hukuk dilinde "gecikme", "direnme" gibi sözcüklerle ifade edilmektedir. Ben gerçekten "direnme" kelimesini duyunca dedim ki: Direnmelere bu Hükûmetin büyük bir alerjisi var, her direnen bölgeye mutlaka TOMA'larla, tazyikli sularla, coplarla, biber gazıyla gittiler. Eğer bu temerrüt gerçekten direnme ise zannediyorum bunu da, tüketicilerin lehine olan bu maddeyi de geri çekebilirler. Ama araştırdım ki daha sonra, temerrüt de borcun zamanında ifa edilmemesiymiş. Bundan dolayı ben de rahatladım çünkü böyle bir konunun önemini biliyorum.

Burada borçlarla ilgili alacak temerrüdü ve bir de borçların temerrüdü var. Biz ne istiyoruz önergemizde? Önergemizde istediğimiz husus şu, değerli arkadaşlar: Kalan borcun en az onda 1'ini oluşturan ve birbirini izleyen en az 2 taksitli veya kalan borcun en az dörtte 1'ini oluşturan 1 taksitin ödenmesi şeklinde. Yani vatandaşın, ilgili kişilerin sıkıntılarına bir nebze çözüm bulmak için.

Şuraya gelmek istiyorum: Evet, borçla ilgili, temerrütle ilgili bu hususlar varken, arkadaşlar, değerli milletvekilleri, devletin, temerrütle ilgili yani çiftçilere olan borçlarıyla ilgili, çiftçilerin alacakları ile ilgili hiçbir zaman bu konuda hoşgörülü olmadığını ifade etmek istiyorum ve hemen buradan size bir iki örnek vereyim. Örneğin, bunlardan bir tanesi sözleşmeli tarım. Tek taraflı sözleşme yaptırıyorsunuz ve üreticileri yani çiftçileri doğrudan doğruya siz oradaki sözleşmenin diğer tarafıyla -zaten çiftçilerin bir sözleşme yapma imkânı yok- sadece ilgili firmaların yapmış olduğu sözleşmeli tarımla ilgili maddeyle karşı karşıya bırakıyorsunuz. Orada tabii ki temerrütle ilgili, faizle ilgili bütün konuları tek taraflı bu şekilde ilgili firma üreticiyi sıkıntıya sokarak yapıyor.

Aynı konu yine sulama birliklerine olan borçlar var, faizleri her geçen gün artıyor ama gelin görün ki tarımsal sulama abonesi toplam elektrik abonesinin yüzde 1,3'ü, tarımsal sulamada kullanılan elektrik Türkiye elektriğinin yüzde 2,7'si ama alacak konusunda Türkiye'de en önde, birinci sırada geldiğini ifade etmek istiyorum.

Yine, Hükûmetin temerrüt konusundaki bir başka örneğini de şöyle söylemek istiyorum: 2006 yılında, bu Hükûmetin her zaman övündüğü bir Tarım Kanunu var. Tarım Kanunu'nun 21'inci maddesi şöyle diyor: "Bütçeden ayrılacak olan gayrisafi yurt içi hasıladaki payın yüzde 1'inden az olmamak üzere çiftçiye yardım yapılır." Peki, arkadaşlar, 2007'den itibaren 2013'e kadar, 2013 yılı dâhil acaba çiftçilere yüzde 1'in üzerinde bu Hükûmet yardım yapmış mıdır? Hayır. Bu yardımları yapmamıştır ve bugün buradan altını çizerek özellikle söylemek istiyorum ki bu Hükûmetin çiftçi kardeşlerimize, 2007'den 2013 yılına kadar, toplam 29 milyon 500 bin TL borçları vardır. Peki, burada o zaman soruyorum: Bu borçlarla ilgili temerrüt durumunun ne şekilde olacağını ilgili Tarım Bakanlığının, Maliye Bakanlığının cevaplamasını isterim.

Ayrıca, bir konuya daha dikkat çekmek isterim arkadaşlar. Biz, Cumhuriyet Halk Partisi olarak bu konuda, ödenmesi konusunda kanun teklifi verdik ama onlar ilgili yerlerde bekliyor.

Hepinize saygılar ve sevgiler sunuyorum.

Sağ olun. (CHP sıralarından alkışlar)