| Konu: | AFET RİSKİ ALTINDAKİ ALANLARIN DÖNÜŞTÜRÜLMESİ HAKKINDA KANUN TASARISI |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 107 |
| Tarih: | 16.05.2012 |
TANJU ÖZCAN (Bolu) - Sayın Başkan, çok değerli milletvekilleri; afet riski altındaki alanlarla ilgili bir yasal düzenlemeyi görüşüyoruz. Ben de bu yasal düzenleme kapsamında yaklaşık on üç yıl önce 2 defa doğal afet olan deprem felaketiyle karşılaşmış olan Bolu'nun Milletvekili olarak birkaç hususa müsaadenizle değinmek istiyorum.
Özellikle 12 Kasım 99'da meydana gelen depremde Bolu ilinin yüzde 48'i hasar görmüştü ve hâlen de Bolu'yla ilgili bu risk devam etmekte uzmanların ifadesine göre. Bugün, aslına bakarsanız, bu yasanın Meclis gündemine gelmiş olmasından memnuniyet duymamız gerekir ancak gerçekten niyet, sizlerin niyeti bu yasayı getirirken, afet altındaki bölgelerin riskini azaltmak mı, yoksa gene böyle bir iyi niyetli yasa tasarısının altında yandaşları zengin etmek düşüncesi mi var, bunu gerçekten merak ediyorum.
Az önce Sayın Bülent Tezcan arkadaşımız ifade ettiler. Arkadaşlar, bu yasa tam anlamıyla uygulanırsa yaklaşık 500 milyar dolarlık bir rant ortaya çıkacak. Bu rantın kime, nasıl, ne şekilde dağıtılacağı, birilerine peşkeş çekilip çekilmeyeceği hususları gerçekten kamuoyunun ve bizlerin kafasında soru işaretleri doğmasına sebebiyet vermektedir.
Arkadaşlar, eğer bu konuda bir yasal düzenleme ihtiyacı varsa -ki bence de var- biz işe, yerel yönetimlerin, belediyelerin ve il özel idarelerinin teknik personel ihtiyacını karşılayarak, yeni kadrolar ihdas ederek başlamalıyız diye düşünüyorum. Gerçekten, çoğunuz bilmem biliyor musunuz, taşradaki birçok belediyenin, teknik adam sıkıntısı sebebiyle, mevcut mevzuata göre bile yapmaları gereken denetimleri yapamadıklarını, çalışmaları ve planlamaları yapamadıklarını görüyorsunuz. Eğer bu konuda samimiyseniz, aynı zamanda bu teknik kadroları da ivedi olarak ihdas etmemiz gerekir.
Bunun yanı sıra, 7269 sayılı Yasa ile bu yasanın bazı hükümlerinin esaslı ölçüde çeliştiğini görüyoruz. Bu çelişkilerin giderilmesi için de özel bir çalışma yapmamızda büyük fayda olduğu kanaatindeyim.
Değerli milletvekilleri, tabii, bir de doğal afetlerin yanı sıra yerel afetler olduğunu da sizlerle paylaşmam gerekir. Bu yerel afetlerin kaynağı da maalesef yerel yönetimler. Az önce ifade ettim, ben Bolu ilinin milletvekiliyim. Ankara ile İstanbul arasında, otobandan iki girişi var, Bolu Doğu ve Bolu Batı. Eğer arkadaşlar, söylediklerime, şimdi söyleyeceklerime inanmıyorsanız, İstanbul'a giderken veya İstanbul'dan dönerken Bolu iline şöyle bir girin, bakalım yerel afet neymiş göreceksiniz.
Arkadaşlar, şu anda benim ilimin merkezinde, Bolu Belediyesi sınırları içerisinde 50 metre kasissiz bir yolda gidebilmeniz mümkün değil. Gerçekten, Bolu afet riskiyle karşı karşıya değil, tam anlamıyla bir afet yaşıyor. Yollar patates tarlasına dönmüş durumda.
Bolu'da sizin partinizden seçilmiş bir belediye başkanı var. Bu Belediye Başkanımız Bolu'ya hizmet edemez duruma gelmiştir; eli kolu bağlı, parası pulu yok, İller Bankası tarafından kırmızı çizgi çizilmiş üzerine. Ben AKP'nin yetkililerine ve sayın bakanlara buradan rica ediyorum: Ne olur, Bolu Belediye Başkanına para gönderin, hem de ivedi olarak. Aksi takdirde Bolu halkı gerçekten bu afeti yaşamaya devam edecektir.
Yetmiyor, tabii, yine kendi bölgemle ilgili şunu söyleyeceğim: Bir Göynük ilçemiz var. Bu ayın 27'sinde Akşemsettin Hazretleri için düzenlenen bir etkinlik olacak. Zannediyorum, AKP de bakan düzeyinde bu etkinliğe katılacak. Ancak Göynük ilçemizin yolu yok. Ben merak ediyorum, oraya katılacak olan bakan nereden gelecek, nasıl gelecek? Kendisine önerim, helikopterle Göynük'e gelmesi. Eskiden Göynük'ün dar bir yolu vardı, bugün Göynük'le Bolu arasında, maalesef, yol yok.
Yakın zamanda Zonguldak'a giden var mı, bilmiyorum. Zonguldak yolu üzerinde bizim Mengen ilçemiz var. Gerçekten bir afet durumuyla karşı karşıyayız burada, abartmıyorum. Burada birkaç kilometrelik yolu gidince üç gün dinlenmeniz gerekiyor.
Arkadaşlar, geçen hafta veya ondan önceki hafta yurt dışındaydık. Hannover şehrinin İkinci Dünya Savaşı'ndan sonraki görüntüleri var. İnanın, Hannover şehrinin İkinci Dünya Savaşı'ndan sonraki görüntüleri Bolu Belediyesinin bugünkü görüntülerinden daha iyi. O yüzden, ben yeri gelmişken bu konuya da özel olarak değinmek istiyorum.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)