| Konu: | AFET RİSKİ ALTINDAKİ ALANLARIN DÖNÜŞTÜRÜLMESİ HAKKINDA KANUN TASARISI |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 107 |
| Tarih: | 16.05.2012 |
MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan 180 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın çerçeve 21'inci maddesiyle ilgili verdiğimiz önerge üzerinde söz almış bulunmaktayım. Bu vesileyle hepinizi saygılarımla selamlıyorum.
Önergeye Hükûmet ve Komisyon katıldığını ifade etti. Böylelikle, tasarıda yapılan bir yanlışlık düzeltilmekte. Tasarının yapısı, bazı kanunlarda, aynı maddelerde kısa zamanda yapılan değişiklikler Hükûmetin kafasının karışık olduğunu, esasen ne yapmak istediğini bilmediğini ortaya koymaktadır. Kanun tasarısının adı bile kanun tekniğine uygun değildir. Zira, tasarının 10'uncu maddesinden itibaren gelen maddeler başka kanun ve kanun hükmünde kararnamelerde değişiklik yapan hükümler içermektedir. Tasarının adında bu durum dikkate alınmalıdır.
AKP Hükûmeti Türkiye'nin doğal ve kentsel altyapısını baştan aşağıya değiştirmek ve dönüştürmek istemektedir. İlgili kesimlerin görüş, öneri ve eleştirileri alınmadan ve yeterince tartışılmadan hazırlanan tasarının yasalaşması hâlinde kentlerimiz plansızlığa doğru bir adım daha sürüklenecek, kentsel alanda karmaşa büyüyecektir. Dokuz buçuk yıldır, başta imar düzenlemeleri olmak üzere, kentleşme ve konutla ilgili yetkiler, önceki adıyla Bayındırlık, Turizm ve Çevre bakanlıkları ile Özelleştirme İdaresi, TOKİ ve belediyeler arasında karmaşık bir yapıya büründürülmüş, eş güdümden uzak bir yapılanmanın sonucu olarak da kent dokuları bozulmuştur. Bu defa da tüm yetkiler tek elde toplanmak suretiyle kontrolsüz bir güç oluşturulmaktadır.
Öte yandan, afet riskinin azaltılması gerekçesiyle hazırlanan tasarıda ormanlar, meralar, sulak alanlar, kıyılar, tarım alanları gibi doğal varlıkların talanına imkân sağlanmakta, yeni afetlerin oluşmasına zemin hazırlayacak düzenlemeler yer almaktadır.
Tasarı birçok insanın mağdur olmasına sebep olacak ve birçok yandaşa da şehir rantları sağlayacak niteliktedir.
Tasarıyla genel ihale usulünün dışına çıkılması yolsuzluklara ve usulsüzlüklere zemin hazırlayacaktır.
Vatandaşların kendileriyle ilgili alınan kararlara ne katılma ne de itiraz hakkı bulunmaktadır. Vatandaşı hiçe sayan bu "ben yaptım oldu" anlayışı yasama gücünün kötüye kullanılması demektir.
Milliyetçi Hareket Partisi olarak öncelikle ve ivedilikle afet riski taşıyan bölgelerdeki yerleşimler için dönüşüm amaçlı projelerin uygulanması gerektiğine inanıyoruz. Nitekim parti programımızda ve seçim beyannamemizde özellikle afete maruz bölgeler ile afet riski taşıyan yapıların dönüştürülmesi ve vatandaşların güvenli yerleşim alanlarına taşınması konusuna büyük önem verilmiştir.
Kentsel dönüşüm projelerinde izlenecek stratejide hangi kentlerin hangi tür dönüşümler kapsamında ele alınacağının belirlenmesi birinci adım olmalıdır. Kentsel dönüşüm projelerinin genel ilkesi, projelerin yerel inisiyatifle gerçekleştirilmesi olmalıdır. Bu kapsamda yerel yönetimler öncelikle dönüşüm alanlarını kapsamlı ve bütüncül bir yapıda ele alan, birbirleriyle ilişkisini kuran bir kent analizini yapmak durumundadır.
Kentsel dönüşümün kapsamında müdahale alanları öncelikli olarak doğal afetler konusunda sakıncalı alanlarda yer seçmiş konut ve diğer kullanım alanlarının dönüştürülmesi, kaçak yapılaşmış alanların dönüştürülmesi, kent içinde kullanımı sakıncalı çalışma alanlarının dönüştürülmesi, kent içinde niteliksiz, yaşanabilir kent standartları dışında kalan alanların dönüştürülmesi şeklinde olabilecektir. Ancak öncelikli olan afet riski taşıyan alanlardaki yapıların dönüşüme konu edilmesi gerekmektedir.
Yapılacak düzenlemede vatandaşlara ilave külfet getirilmemelidir, mağduriyetlere yol açılmamalıdır. Kentsel dönüşüm şehir rantı oluşturma aracı yapılmamalıdır. Yargıya başvurunun engellenmesi gibi hükümlere yer verilmemelidir. İlgililerin kendileriyle ilgili süreçlere katılmaları sağlanmalı, alınan kararlara itiraz hakkı verilmelidir. Sınırsız yetki veren idari birimlerin yetkileri dışına çıkılmasını önleyecek denetim mekanizmaları getirilmelidir. Yolsuzluğa, usulsüzlüğe, peşkeşe, eşitsizliğe fırsat verilmemeli, hakkaniyet esas alınmalıdır.
Ben tasarının hayırlara vesile olmasını diliyorum. Teşekkür ediyorum. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Kalaycı.