GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: AFET RİSKİ ALTINDAKİ ALANLARIN DÖNÜŞTÜRÜLMESİ HAKKINDA KANUN TASARISI
Yasama Yılı:2
Birleşim:107
Tarih:16.05.2012

LEVENT GÖK (Ankara) - Sayın Başkan, Meclisimizin Cumhuriyet Halk Partili, BDP'li ve MHP'li sayın üyeleri; AKP'li üyelerimize de "sayın" demek isterdim ama bu yasayı reddettikten sonra belki o değerlendirmede bulunacağım sizlere.

NURETTİN CANİKLİ (Giresun) - Ayıp, ayıp!

OSMAN AŞKIN BAK (İstanbul) - Sana ne demek lazım?

LEVENT GÖK (Devamla) - Çünkü tipik bir AKP klasiğiyle, iktidar klasiğiyle  karşı karşıyayız değerli arkadaşlar. Afet riski adı altında bir yasa çıkartıyorsunuz ve Atatürk'le ilgili, Atatürk'ün koruma altında bulunan 150 hektarlık alanını bu yasanın içerisine sıkıştırıyorsunuz. Nasıl oluyor bu? Nasıl oluyor bu Sayın Canikli anlatırsın bunları bana?

Şimdi değerli arkadaşlarım, siz bu yasayı çıkartırken yasanın gerekçesinde ne söylüyorsunuz? "Ülkemizin bazı yerleri deprem riski altında." Deprem riski altında olduğu kabul edilen meskenlerin, iş yerlerinin yeni alanlara nakledilmesi için bu yasayı çıkartıyorsunuz değil mi? Yasanın gerekçesi aynen bu değil mi? "Deprem riski altında bulunan yerler." Peki siz Ankara'da Ulus'taki Heykel'den başlayarak Sıhhiye'deki 150 hektarlık alanı ilgilendiren bir alanı niçin bu yasanın içerisine koyuyorsunuz? Ankara'da deprem mi var değerli arkadaşlarım? Bakın Bayındırlık Bakanlığının deprem haritası. Ankara'da çok uzun yıllardan beri hemen hemen hiç riskli deprem olmamıştır, Sayın Başkan size de göstereyim. Ankara'daki depremler 100-150 kilometre ötede hissedilen depremlerin yansımasıdır.

İLYAS ŞEKER (Kocaeli) - Bu yasa sadece depremi ilgilendirmiyor, bütün afetleri ilgilendiriyor.

LEVENT GÖK (Devamla) - Ne afeti olmuştur? Peki Ankara'daki Ulus Heykeli'nin oradan başlayarak bu yasanın içerisine koyuyorsunuz. Ulus Heykeli'nin öbür tarafında böyle bir risk yoktur mu demek istiyorsunuz? Bakın son derece yanlış bir uygulama içerisindesiniz, her zaman olduğu gibi tipik bir AKP klasiği. Atatürk'ün izlerini silmek istiyorsunuz, buna izin vermeyeceğiz. Peki bunu niçin yapıyorsunuz biliyor musunuz? Bunun belki hepiniz farkında değilsiniz. Bu alanın imara açılması için Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek böyle iştahlar içerisinde, onun için yapıyorsunuz bunu. Günlerdir ve yıllardır, aylardır bu alanda değişiklikler yapmak istiyor, her yaptığı proje Millî Komiteye takıldı. Ama sizler bu yasayı Çevre ve Şehircilik Bakanlığına nakletmek suretiyle, esasında Melih Gökçek'in insafına terk ediyorsunuz.

Hangi Melih Gökçek'in insafına terk ediyorsunuz, söyleyin bakalım. Ankara'da 1 metre ray döşemeyen Melih Gökçek'e mi bırakacaksınız bu 150 hektarlık alanı? Ankara'da metro mu yapıldı da Melih Gökçek'e Ankara'nın en değerli alanını bırakmak istiyorsunuz? Kuzey Ankara Kentsel Dönüşüm'ü eline yüzüne bulaştırmış bir Belediye Başkanının insafına mı terk edeceksiniz? Ankara'da tam 4 bin insanımız mağdur edilmiştir Kuzey Ankara'daki kentsel dönüşümden dolayı. Haberiniz var mı sizin bundan? Yok.

Dikmen Vadisi'ne gittiniz mi hiç? Dikmen Vadisi'nde Melih Gökçek'in gönderdiği polislerin, panzerlerin halka nasıl gaz bombası attığını, sis bombası attığını biliyor musunuz? Bu anlayışa mı terk edeceksiniz burayı? Kesinlikle öyle şey söz konusu olamaz.

En borçlu belediye, Türkiye'nin en borçlu belediyesi. Belediye Başkanını kurtarmak için birçok yasa çıkartıyorsunuz, bu da işte o yasalardan bir tanesi, sizler bunun farkında değilsiniz. Sizler Ankara Büyükşehir Belediye Başkanının ahlaka aykırı bir şekilde Twitter'da nasıl konuştuğunun da farkında değilsiniz. İzliyor musunuz Twitter konuşmalarını, yurttaşlarla yaptığı konuşmaları? Onlara yaptığı ahlaksızca söylemleri izliyor musunuz değerli arkadaşlarım? Bizler bu Ankara'yı Melih Gökçek'e teslim etmeyiz, sizlere asla teslim etmeyiz, bunu biliniz.

Ankara'nın bütün sivil toplum örgütleri bu yasa karşısında dirençle duracaktır ve size son bir haber daha vererek konuşmamı öyle bitireyim: Atatürk'le uğraşmayın. Ankara'daki tüm yurtseverler, Atatürkçüler sizlerin bu uygulamaları karşısında, bir bir karşısında duracaktır.

Nihayet, tam 15 milyon konut alanını ilgilendiren bu afet riski tasarısı konusunda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi çok önemli bir karar verdi, şimdi bakalım ne yapacaksınız. O kararı tercüme ettiriyorum, bir iki gün içerisinde basına açıklayacağım değerli arkadaşlar. Türkiye, biliniz ki bu yasadaki haklarınızı kullanıp uygulamaya geçirirseniz Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde en çok tartışılan ülkelerden bir tanesi olacaktır ve tazminat ödeyeceksiniz herkese. O yüzden sizleri uyarıyorum. Eğer bu yasayı reddederseniz "sayın" olma hakkını kazanırsınız, benden bu kadar.

Hepinize iyi akşamlar diliyorum. (CHP sıralarından alkışlar)