| Konu: | KOCAELİ'NİN GEBZE İLÇESİNDEKİ ULAŞIM SORUNLARINA İLİŞKİN |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 22 |
| Tarih: | 27.11.2013 |
MEHMET HİLAL KAPLAN (Kocaeli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce heyetinizi ve tutuklu tüm milletvekillerini saygıyla selamlıyorum.
Bugün sizlere Kocaeli ilinin Gebze bölgesindeki ulaşım sorunlarından bahsetmek istiyorum. Bilindiği üzere, Marmararay ve hızlı tren projesi hayata geçmeye başladığı süreçte Gebze-Haydarpaşa banliyö hattı Ocak 2012 yılında kapandı. Bu tarihten itibaren taşımacılık ve ulaşım D-100 kara yolu üzerinden yapılmaya başlandı. Dolayısıyla D-100 üzerindeki trafik yoğunluğu gün geçtikçe arttı ve ihtiyacı karşılayamaz bir noktaya geldi. Son dönemde bir taraftan da yol genişletme çalışmaları devam ederken trafiğin de yoğunlaşmasıyla artık D-100 üzerindeki trafik çekilmez bir noktada.
Geçen hafta sonu, bu hat üzerinde çalışan Gebze-Harem minibüslerinin esnafının sorunlarını dinlemek için ziyarette bulundum 380 minibüs esnafı var. Çok dertli ve mağdur olduklarını ifade ediyorlar, diyorlar ki: "Kadıköy-Kartal metrosundan önce biz ortalama bu hatta günde 6 bin yolcu taşırken bu hattın devreye girmesiyle yaklaşık yüzde 50 kapasitemiz düştü. Bu mağduriyetimizi giderin." Değerli milletvekilleri, öncelikle bilmenizi istiyorum, metronun gerekliliğine inananlardan biriyim. Hatta Kartal-Kadıköy metrosunun Gebze'ye kadar uzatılması konusunda da Gebze halkının bizzat talebini şahsım olarak Ulaştırma Bakanına hem yazılı hem sözlü olarak ilettim. Hâlâ da bu talebimizin arkasında olduğumu bilmenizi istiyorum.
MEHMET DOMAÇ (İstanbul) - Marmaray... Marmaray...
MEHMET HİLAL KAPLAN (Devamla) - Ancak bilmeniz gereken bir şey var: Modern bir yapıyla beraber, bir gelişmeyle beraber bu hatta yaklaşık 380 minibüs esnafının da mağduriyetini gidermek, yeni oluşturulan Gebze-Kurtköy hattından bunlara pay sağlamak bence önemli bir noktadır.
Bu esnafın önemli sorunlarından bir tanesi de Gebze Belediyesi tarafından kendilerine verilmiş bulunan, son duraktaki barınma ve ihtiyaç giderme istasyonlarının belediye tarafından alınarak âdeta kendi başlarına kaderlerine terk edilmiş olmasıdır.
Değerli milletvekilleri, şunu bilmenizi istiyorum: "Gebze bölgesi" dediğimde Çayırova, Darıca, Dilovası ve Gebze'yi kastediyorum. Bu, TEM ve D-100 kara yolunun arasından geçtiği ortak bir bölgedir. Bu bölgenin içerisinde -daha önce de buradan ifade ettiğim gibi- organize sanayi bölgelerinin olduğu bilinmektedir. Özellikle komşumuz bulunan Tuzla'daki deri sanayi ve deri organize sanayi bölgesiyle de beraber düşündüğümüzde yaklaşık 10-12 organize sanayi bölgesinin bulunduğu bu alanda ne yazıktır ki TEM otoyolundan organize sanayi bölgesine sadece ve sadece Şekerpınar Kavşağı üzerinden yol verilmektedir. Şekerpınar Kavşağı'nda özellikle sabahları saat altıyla dokuz arasında, akşam saatlerinde 17.30-20.30 arasında bu güzergâhta 2-3 kilometrelik yolu iki saatten önce hiç kimse gidememektedir. Bununla ilgili onlarca telefon her gün tarafıma gelmektedir. Merak ettiğim, iktidar partisinin özellikle Gebze'den sorumlu olan Gebze Milletvekili Mehmet Ali Okur'a hiçbir telefon gelmiyor mu, hiçbir şikâyet gelmiyor mu? Hatta merak ettiğim bir başka konu daha var: Kocaeli Büyükşehir Belediyesi yetkilileri, UKOME daire başkanları, belediye başkanları, mülki amirler hiç bu güzergâhtan geçmiyor mu? Hiç bunlara bir şikâyet konusu söz konusu olmuyor mu? Gebze'nin özellikle bu TEM ulaşım yoluyla organize sanayi bölgesinin ihtiyaçlarını gidermesi ve Gebze'nin kuzeyden bir TEM otoyoluyla bağlantı kurulmasının zorunlu olduğunu daha önce de ifade ettim; bunu, Ulaştırma Bakanı Sayın Binali Yıldırım'la bizzat kendim proje doğrultusunda da paylaştım ama ne yazık ki şu ana kadar herhangi bir sonuç alınmış değil.
Bir başka konu: Kocaeli'de Büyükşehir Belediyesinin kontrolünde bulunan, bu sanayi bölgelerinde toplu taşımacılık yapan "P" plakası dediğimiz bir sorunumuz var. "P" plakası olmayanların bölgedeki sanayi kuruluşlarına taşımacılık yapması söz konusu değil. İktidarınız döneminde büyükşehir geçen hafta bir açık artırma yaptı. Bir "P" plakasının bedelinin 80 bin liradan aşağı olmadığı bir ortamda esnafın hem plaka alması hem de gelirlerinin üstüne kazanç sağlamak için böyle bir yola başvurması çok zor görünmektedir.
Hepinize saygılar sunuyorum. Teşekkür ederim. (CHP sıralarından alkışlar)