GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: BDP GRUBUNUN, DİYARBAKIR MİLLETVEKİLİ ALTAN TAN VE ARKADAŞLARININ ENGELLİ VATANDAŞLARIMIZIN KARŞILAŞTIĞI SORUNLARIN ARAŞTIRILMASI AMACIYLA 17/6/2013 TARİHİNDE TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA VERMİŞ OLDUĞU MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGESİNİN, GENEL KURULUN 3 ARALIK 2013 SALI GÜNKÜ BİRLEŞİMİNDE SUNUŞLARDA OKUNMASINA VE GÖRÜŞMELERİNİN AYNI TARİHLİ BİRLEŞİMİNDE YAPILMASINA İLİŞKİN
Yasama Yılı:4
Birleşim:24
Tarih:03.12.2013

ÖZDAL ÜÇER (Van) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 3 Aralıkta Meclisimizin engellileri hatırlamış olması önemli bir olay. Umuyorum ki bu Meclis, aldığı kararlarla, ülkemizdeki engellilerin yaşamını tümüyle kolaylaştıracak ve onlara insanlık onuruna yaraşır bir yaşam standardı oluşturacak kararlara imza atar. Böylesi kararları alması umuduyla biz, bugün engellilerle ilgili sorunları dile getirmek üzere söz almış bulunduk. Grubumuz adına bugün Sayın Eş Genel Başkanımız, genel anlamda engelliler ve engellilerin yaşamış olduğu sorunları tanımlayan ifadelerle açıklamalarda bulunmuştu. Biz de bu araştırma önergesinin Meclis tarafından karara bağlanıp ülkemizde engellilerin yaşamış olduğu sorunların tespit edilmesi ve bu sorunların giderilmesi için bir çalışma yürütülmesi, bu çalışma sonucunda da ülkemizdeki bütün insanların huzur içinde yaşamasını sağlayacak adımlar atılmasını isteyerek bu önerimizi oylamaya sunuyoruz. Umuyorum ki bütün gruplar bu önerimizi önemser ve Meclisi bu doğrultuda çalıştırmaya dönük ortak hareket eder ve oy birliğiyle bu önerimizi kabul eder ve çalışmayı başlatırız.

Gerçi, çok da umudumuz yok iktidardan yana bu sorunların giderilmesi için çalışmaya yöneleceğine dair. Çünkü aslında var olan engelliler listesine... Milyonlarca engellinin yaşadığı sorunları on bir yıldır görmeyen, on bir yıldır işitmeyen, on bir yıldır ruhsal olarak algılamayan, zihinsel olarak algılamaktan uzak duran iktidarı da bu anlamda engelli iktidar olarak değerlendirmek lazım. Çünkü, eğer görmemek bir engellilik hâliyse iktidar neden bunu on bir yıldır görmedi? Eğer zihinsel algı sorunu bir engellilik hâliyse iktidar zihinsel olarak bunu neden algılamadı? Eğer buna ilişkin bir ruhsal olgunluk yaşamadıysa ve ruhsal sorunlar da bir engellilik hâliyse o zaman bu ülkede en temel, en başat engelli, iktidarın kendisi; engellilik sorununu bu temelde çözmek lazım.

Engellilere hakaret etmeden, onları hor görmeden, onları aşağılamadan, onların sorunlarına ilişkin neler söyleyebileceğimizi gerçekten çok düşündük. Umuyorum ki söylediğimiz herhangi bir şeyle biz onların yüreğini burkacak, onları incitecek, onları hor görecek bir davranış sergilememişizdir. Çünkü, istatistiklerde bile çok gerçekçi tanımlanmayan engelli sayısı ülkemizde gün geçtikçe artmaktadır ve onların yaşadığı sorunlar da katmerli bir şekilde artmaktadır. İstatistiklerden yola çıkacak olursak bununla ilgili kurumların vermiş olduğu istatistiklere baktığımızda, kayıtlı engelli sayısı 1 milyon 559 bin 222 olarak verilmekte bir milletvekili arkadaşımızın vermiş olduğu soru önergesine dayalı. Ama, gerçekte farklı istatistikler verildiğinde, Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğünün vermiş olduğu istatistiklere göre de yüzde 12,29'u engelli nüfusumuzun. Yüzde 12,29'u 75 milyona uyarladığımızda yaklaşık 10 milyon nüfus eder. Ama yine aynı bakanlığa bağlı aynı genel müdürlüğün milletvekilimizin soru önergesine vermiş olduğu yanıtta kayıtlı engelli sayısı 1 milyon 559 bin 222 yani yaklaşık 8,5 milyon engelliyi görmeyen bir bakanlık, bir Hükûmet, bir genel müdürlük var. Bu durumda görme engellinin asıl kim olduğunu, ben, halkın takdirine bırakıyorum.

Ayrı bir zihinsel sorun da engellilere verilen maaşla engellilerin geçinebileceğini düşünebilme algısı. Engellilerin aylık 200 ile 300 lira arasındaki -üç ayda bir ödenen veyahut da isteğe bağlı olarak ödenen- ödenekle geçimini sağlayabileceğini ve başkasına muhtaç olmayacağını düşünmek nasıl bir zihinsel algıdır bunu da Meclisin takdirine, halkın takdirine bırakıyorum. Eğer bir insan, ülkemiz ekonomik koşullarına, enflasyon değerlerine, parasal değerlere baktığında, 200-300 lira ile bir engellinin kimseye muhtaç olmadan yaşayabileceğini düşünüyorsa, zihinsel olarak öyle algılıyorsa onu düşünenin kendisi zihinsel engellidir.

Bir taraftan bunun üzerine siyaset yapılacak, bir taraftan bunun üzerine demagoji yapılacak, bir taraftan bunun üzerine duygusal sömürüler yapılacak, bir taraftan da onların yaşamını zorlaştıracak her türlü uygulama yapılacak. Sayısı 10 milyonu bulan engelli için neden "1,5 milyon kayıtlı engelli var." deniyor? Çünkü, 8,5 milyon insan, hâlâ, hastanelerde insani bir muayene olup da raporunu alabilmiş değil. Birçok sağlıklı insan bile hastane kapılarında mağdur ediliyor, engellilerin yaşamış olduğu sorunları, hastanelerde rapor alırken yaşamış olduğu sorunları varın siz düşünün. Her ne hikmetse hamasi söylemler siyasetin belki temel özelliği olarak algılanagelmiştir. Herhangi bir konuyla ilgili duygu sömürüsü yapacak, başkalarını kandırmaya dönük, başkalarını aldatmaya dönük bir söylemle bir sorunu varmış ya da yokmuş diye gösterecek siyaset mefhumunun içinde 10 milyonları bulan engellilerin sorunlarını çözebilecek bir irade açığa çıkmıyorsa bu Meclis, kendisinin hangi konularda engelli olduğunu değerlendirmek zorundadır.

Evet, bu Meclis hem görme engellidir hem işitme engellidir hem ruhsal engellidir hem de zihinsel engellidir. Bu Meclisin engellilik sorununu çözecek bir halk olmalıdır. Bu halkın huzurunda, bu Meclisin, engelli bu Meclisin hor görülmemesini, aşağılanmamasını talep ediyoruz. Lütfen değerli halkımız, engelli olan bu Meclisi hor görmeyin, on bir yıldır sorunlarınızı görmeyen görme engelli Hükûmeti hor görmeyin, bu sorunu çözebilecek iradeden yoksun olan zihinsel engelli Hükûmeti hor görmeyin; bu sorunu kendi içinde sindirmemiş, ruhsal bir mevzuya dönüştürmemiş ruhsal engelli Hükûmeti hor görmeyin. Çünkü, bu Hükûmetin, hizmet etmesi gereken bir halktan ziyade hizmet etmesi gereken egemen sınıflar vardır, hizmet etmesi gereken uluslararası şirketler vardır, hizmet etmesi gereken gladio sistemi vardır, hizmet etmesi gereken mafya sistemi vardır, çete sistemi vardır. İşte, böylesi engelli bir Hükûmet, asla ve asla bu halk için, emeğiyle geçinenler için bir şey yapmayacaktır. Doğası itibarıyla, engelli olan insanların yaşamını rahatlatmak için, onlara insanlık onuruna yaraşacak bir yaşam sunmak için hiçbir şey yapmayacaktır. Lütfen, bu konuda halkımız duyarlı olsun.

Engellilerin tüm sorunlarının çözülmesi umuduyla, bütün engellerin ortadan kaldırılması umuduyla Genel Kurulu selamlıyorum. (BDP sıralarından alkışlar)