| Konu: | SAĞLIK BAKANLIĞI VE BAĞLI KURULUŞLARININ TEŞKİLAT VE GÖREVLERİ HAKKINDA KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 25 |
| Tarih: | 04.12.2013 |
İDRİS BALUKEN (Bingöl) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 1'inci maddeyle ilgili vermiş olduğumuz önerge üzerinde söz almış bulunmaktayım. Heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Ben, bu vesileyle, bu kanunun geneli hakkında yine partimizin görüşlerini temel olarak yansıtmaya çalışacağım. Aslında, burada temel sorunun AK PARTİ Hükûmetinin 2004 yılından beri devreye koymuş olduğu Sağlıkta Dönüşüm Projesi olduğunu defalarca buradan dile getirdik. Sağlıkta Dönüşüm Projesi'ni geri çekmeden, bu düzenlemeyi Meclis gündeminden, halkın gündeminden kaldırmadan buraya torba kanunlar da getirseniz, çuvallar dolusu, bohçalar dolusu kanunlar da getirseniz sağlıkta var olan hiçbir sorunu çözemezsiniz çünkü bu Sağlıkta Dönüşüm Projesi'nin ruhuyla sağlığın ruhu bir uyuşmazlık içerisindedir. Sağlıkta Dönüşüm Projesi'nin ruhu sağlığı ticarileştiren, sağlığı özelleştiren, bu yönüyle de sermayeye alan yaratan bir ruh içeriyor. Oysaki, sağlık hakkı en temel insanlık hakkıdır, anayasal güvence altına alınan, sosyal devletin yerine getirmesi gereken en temel insan hakkıdır. Her bireye eşit, ücretsiz, ulaşılabilir, nitelikli, ana dilinde sağlık hizmetini kamusal hizmet olarak götürmek her devletin birincil görevi ve ödevidir. Böyle bir sorumluluk vardır. Dolayısıyla, burada Sağlıkta Dönüşüm Projesi'nin tamamıyla ilgili sıkıntıları düzeltmenin mümkün olmadığını ifade etmek istiyoruz.
Şimdi, bu getirilen düzenleme ile mevcut hangi sorunlara çözüm getirileceğini sormak istiyoruz. Tıpla ilgili ve tıp eğitimiyle ilgili sorunları mı çözüyorsunuz? Sağlıkta şiddeti bu torba kanunla önlüyor musunuz? Bu Meclis bünyesinde oluşturulmuş olan bir şiddet komisyonunun hazırlamış olduğu rapor doğrultusundaki hangi önerisini dikkate alarak bu torba kanunu burada yasalaştırmaya getirdiniz?
Özellikle, akademik kadrolardaki bilimsel, evrensel liyakat kriterlerini mi düzenliyorsunuz? Bu "jet profesör" uygulamasıyla, mevcut olan adaletsizlikleri daha fazla derinleştiren, bu yönüyle de kadrolaşmanın önünü açan bir uygulamayı tekrar buraya getirmiyor musunuz? Nöbet ve fazla çalışma sistemiyle ilgili, sağlık çalışanlarının ve hekimlerin rahatsızlıklarını mı gideriyorsunuz? Özlük haklarıyla ilgili, hekimlerin bağımsız çalışma şartlarıyla ilgili, emekliliğe yansıtılması gereken ücretlendirmelerle ilgili hangi düzenlemeyi burada yapıyorsunuz? Bu soruların hiçbirine vereceğiniz mantıklı bir cevabınız yoktur.
Ama işin asıl kötü yanı, bu kanun taslağı içerisinde hekimlik mesleğini öldüren uygulamalar var. Bırakın hekimlik mesleğini, insanlığı ve vicdanı, ahlakı öldüren uygulamalar var. Ruhsatsız hekimlik uygulamasını suç tanımına kavuşturarak cezalandırmayı öngören bir uygulama, hekimliğin beyaz önlüğünü beyaz kefene çevirmenin ta kendisidir. Bu uygulamanın derhâl kaldırılması gerekir. Bu uygulamayı Gezi direnişi sırasında yaralanan yaralılara insani, vicdani, ahlaki görev olarak müdahale eden hekimler üzerinden getirdiniz. Sağlık Bakanı olarak sizin o dönem çıkıp "Gezi'de niye polis terörüyle 6 vatandaş yaşamını yitirdi, 8 bin insan yaralandı, onlarca vatandaşımız gözünü kaybetti?" demeniz gerekirken siz, orada ilk müdahaleyi yapan hekimleri suçlu ilan etmiş bir tasarıyla buraya geliyorsunuz, bunu kabul etmek mümkün değildir.
Bu gazların kullanımının insan sağlığı üzerinde zararlı etkilerini Sağlık Bakanı olarak sizin buraya çıkıp bütün kamuoyuyla paylaşmanız gerekiyor.
İşte, üzerinde görüştüğümüz madde, yine hekimlik mesleğinin, tamamen, artık ölümüne karar veren, ölümünü reva gören bir maddedir. Hekim ile hasta arasındaki bütün özel bilgiler önemlidir, hassastır. Dinsel, cinsel, özel bazı bilgilerden hekim, hastasının hastalığına ulaşma fırsatını yakalar ama şimdi getirdiğiniz bu uygulamayla, hastanın kendi hekimiyle paylaşacağı, sır olması gereken bilgileri de bir şekilde teşhir edecek bir düzenlemeyi getiriyorsunuz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
İDRİS BALUKEN (Devamla) - O nedenle, verdiğimiz önerge yerindedir. Bu maddenin mutlaka bu kanun tasarısından çıkması gerektiğini ifade ediyorum.
Teşekkür ediyorum. (BDP sıralarından alkışlar)