GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: SAĞLIK BAKANLIĞI VE BAĞLI KURULUŞLARININ TEŞKİLAT VE GÖREVLERİ HAKKINDA KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ
Yasama Yılı:4
Birleşim:26
Tarih:09.12.2013

ALİ ÖZ (Mersin) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 480 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın 21'inci maddesi üzerinde vermiş olduğumuz önerge üzerinde Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz almış bulunuyorum. Yüce Meclisi saygılarımla selamlıyorum.

Şimdi, çıkartma arzusu içerisinde olduğunuz torba yasa bu maddeyle beraber artık torbalıktan çıktı, çorba yasa hâline geldi çünkü bunun içerisinde değişik gruplara imtiyaz tanınan yeni düzenlemeler yapıyorsunuz. Mesai saatleri dışında hekimin çalışmasını özendirici uygulamaları getirirken kurumda idari görevleri olanların iş yeri hekimliği yapması noktasında engel ortaya koyuyorsunuz. Daha da önemlisi, iş yeri hekiminin tanımından vazgeçiyorsunuz, Avrupa ülkeleri arasında iş kazaları noktasında en önde gelen ülkemizde birtakım şeyleri düzenleyelim derken. Özellikle İş Güvenliği Yasa Tasarısı'nı hazırlarken 6331 sayılı yasanın "Tanımlar" kısmının 3'üncü madde (ı) bendinde iş yeri hekimliğini tanımladık. Burada, iş yeri hekimi tanımında diyoruz ki: "İş sağlığı ve güvenliği alanında görev yapmak üzere Bakanlıkça yetkilendirilmiş iş yeri hekimliği belgesine sahip hekim." Şimdi, burada diyoruz ki: "Sertifikasız iş yeri hekimi yapalım." Yani bu yapmaya çalıştığımız düzenleme 6331 sayılı yasayla da çelişen bir düzenleme. Hekimleri, az tehlikeli işlerde, sertifikasız bir şekilde iş yeri hekimi olarak görevlendirdiniz. Türkiye'de, mevcut bulunan 1 milyon 538 bin 6 iş yeri içerisinde 702.714 tanesi az tehlikeli iş yeri sınıfına giriyor ve bunların da -tüm iş dünyasında- çalışanlarına baktığınız zaman, 4 milyon 539 bin 11 kişinin buralarda çalıştığı görülüyor. Belki adı sadece "Az tehlikeli iş yeri." olarak yazılmış olsa da aslında iş sahasında, iş alanlarının çoğunluğunu ve çalışanların da çoğunluğunu bu grup oluşturuyor. Burada, sertifika olmadan böyle bir yere gönderdiniz, hekim YÖK müfredatı içerisinde tıp fakültelerinde verilen eğitimde iş yeri hekimliğiyle ilgili bilgiye sahip olmadan gidecek, burada iş yeri hekimliği yapacak. Çalışma Bakanlığının denetçileri, müfettişleri gelip o iş yerinde "Siz burada nasıl varsınız, sertifikanız nerede?" diye sordukları zaman, onlara verecek bir cevabınız yok. Denetçiler buraya geldiği zaman, o iş yerine sertifikasız iş yeri hekimi bulundurmaktan ve çalıştırmaktan dolayı cezai müeyyide uygulamakla mükellef, bunun da bugünkü kanunlarımıza göre karşılığı aylık 5.400 TL ceza kesimi olacak. Biz diyoruz ki sertifika almadan iş yeri hekimliği olmaz. Bizim okullarımızda, tıp fakültelerinde... Aranızda tıp fakültesi mezunu olan, hekim olan çok sayıda insan var, geçmişte -meslek itibarıyla- iş yeri hekimliği yapmış olanlar da var. Bu iş yeri hekimliğini, sadece, iş yerine gidip, oradaki insanları görüp oraya gelen, iş yerinde çalışan veya yakınlarına reçete yazan insanlar olarak değerlendirmemek gerekiyor. İş yeri hekimliği gerçekten normal tababetin dışında ayrı bir uygulamadır; iş yerinde yapılması gerekenleri -daha önce hatibin de ifade ettiği gibi- alt başlıklar hâlinde sıralarsak, iş yeriyle alakalı bilmesi gereken ve uygulamaya koyması gereken çok sayıda görev alanı var. Bugün, normal tıp fakültesinden mezun olan bir doktoru siz, iş güvenliği uzmanlığı, iş yeri hekimliği sertifikası almak amacıyla eğer bir kurs görmeden sınava soksanız, inanın ki bu hekimlerin hiçbirisi o sınavda başarılı olamaz. Orada başarılı olamayacak olan insanlara siz şimdi diyorsunuz ki: "Az tehlikeli iş yerlerinde -sertifikasız- biz sizi çalıştırırız." Bu çok zor değil. Avrupa ülkeleri, konuyla alakalı kurs saatlerini -Türkiye'den çok daha fazla olmak şartıyla- belirlemiş durumdalar. Belirlemişler ki Batı ülkelerinde iş kazaları bizden çok daha iyi önlenebilir durumda. Biz bir taraftan "İş kazalarını azaltalım, iş yeri hekimliği ve iş güvenliği konusunda hassasiyetimizi artıralım." diye yasa düzenlemeye çalışıyoruz, öbür taraftan da orada yaptığımızı burada sizlerin ortak bir şekilde kaldıracağı parmaklarla yıkmaya çalışıyoruz.

Bu doğru bir uygulama değildir diyor, yüce Meclisi saygılarımla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)