| Konu: | 2014 YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇE KANUNU TASARISI İLE 2012 YILI MERKEZİ YÖNETİM KESİN HESAP KANUNU TASARISI NEDENİYLE |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 30 |
| Tarih: | 13.12.2013 |
MHP GRUBU ADINA ALİ HALAMAN (Adana) - Sayın Başkanım, teşekkür ederim.
Değerli milletvekilleri, 2014 yılı bütçe kanun tasarısı kapsamında Atom Enerjisi, Maden Tetkik Arama Genel Müdürlüğünün bütçesi üzerinde Milliyetçi Hareket Partisi ve grubum adına söz almış bulunmaktayım. Hepinizi saygı sevgiyle selamlarım.
Çok değerli milletvekilleri, "enerji" dendi mi akla Türkiye'nin enerjideki sıkıntısı gündeme geliyor. Çünkü Türkiye enerjide cidden sürekli sıkıntılı olmuştur. Bu sıkıntıları iktidarlar, siyasetçiler çözme noktasında çok ciddi mücadele etmelerine rağmen -yani doğal gazında yüzde 99, mazotunda, benzininde yüzde 91, dolayısıyla yapmış olduğun barajlardan ürettiğin elektrikten dolayı- Türk toplumunun enerjiyle ilgili, siyasetçiye karşı her zaman bir laf etme, bir söz söyleme imkânı olmuş. Çünkü enerjinin yerli, yeterli hâle gelmesi için iktidarlar, siyasiler çok uğraşmasına rağmen iyimser diyebileceğimiz sonuçlar alamamış.
Bundan dolayı Türkiye'de sürekli mazot fiyatları, benzin fiyatları, ithal yeni çıkan dağıtım firmaları, yani benzinliklerin, mazot satan yeni yeni yerleşik alanların açılması; Türkiye'de yüzde 70-75 toplanmayan elektrik paraları; yeni enerjiye cevap olması için çok kârlı gözüken, birinci derecede alıcısı devlet gözüken, hükûmet gözüken yeni kurulan HES'ler, termik santraller -bunun bir kısmı ithal kömüre dayalı bir kısmı yerli üretimle ilgili- yapılan enerjiyle ilgili barajlar, yine bu enerjinin özelleşmesiyle ilgili, Türkiye'deki firmaların özellikle bunun üzerine atlaması, yani Türkiye'nin enerjisini sürekli olarak gündeme taşımış ve münakaşalı olmuş.
Son zamanlarda, özellikle nükleer enerjiyle ilgili Sinop'ta, işte, Mersin Akkuyu'da kurulan ama toplumun bir kısmının "Yaptırmayız..." Çevreciler tarafından sürekli gündeme getirilen kurumlar hâline gelmiş.
Son zamanlarda, özellikle bu ihtiyaçlara cevap verme noktasında Enerji Bakanlığının, korsan gibi gözüken, Türkiye tarafından her zaman "korsan" ve "peşmerge" olarak anılan, "Irak'ta, Kuzey Irak'ta mazot var, benzin var." diyerek, "Türkiye'nin benzine ve mazota ihtiyacı var." diyerek bu peşmerge kılıklıları Başbakanlık düzeyinde davet ederek, zaman zaman "Kerkük'teki mazota bir şey derseniz, Musul'a bir şey derseniz ben de Diyarbakır için bir şey söylerim." diyenleri mazot ve varil adına Türkiye'ye davet ederek Türkiye'nin enerjisini sıkıntılı hâlden Bakanlık kurtarmaya çalışmış. Buna rağmen, Enerji Bakanı mazotun ve benzinin çok olduğu yerlere toplantılara giderken müdahale edilip uçaktan indirilmeyen, geri döndürülen ve bu yetmiyormuş gibi tekrar kendi ülkene "Ben hayret ettim, Diyarbakır'da benim bu kadar gücüm varmış, sukutuhayale uğradım. Bu kadar çok pohpohlanmaktan mutlu oldum." diyerek gelen adamla karşılıklı mazot anlaşması yapıyor; daha üstteki adam diyor ki: "Ne oluyor hemşehrim? Sen kimin malını kime satıyorsun?" Yani Anadolu'da bazen şöyle olur: Adamın 500 dönüm tarlası olur, çiftçilik yapar; adamın bir de belki... Küçümseme açısından demiyorum, "Dutma" derler bazen yani çiftçilik işlerini yapan işçisine. Yani dışarıdan bir adam gelir, adamın tarlasıyla ilgili, üretimiyle ilgili olan bir işini işçiyle konuşur. Yani eskiden mahkûmların arasında gardiyanlarla ilgili şöyle bir şey olurdu: "Gardiyanın kötüsü mahkûma dert anlatır." derler. Ya, sen bu memlekette bu kadar enerjinin... Yani dün 16 liralık tüpün bugün fiyatı 100 lira olmuş, on sene önce 16 lira. Bundan on sene önce 1.000 liralık mazot -eski parayla söylüyorum- 4,5 lira olmuş, 4.500 lira.. Ya, zam yapmadığın ne var senin, ne var? Yani bu memlekette...
Şimdi, ben HES'lerle ilgili yani kendi bölgemle ilgili bir şey anlatacağım: En kârlı iş olmasına rağmen yani iki senede adam barajı yapıyor, HES yapıyor, çevreye olmadık sıkıntı veriyor; alıcısı devlet, parası peşin, dağıtımını yapıyor. İki yıl içerisinde bitiyor ve amorti ediyor. Ya, böyle bir ticaret var mı bu memlekette ya?
Şimdi, buna rağmen, bu verdiğim misalden dolayı "Kuzey Irak'ta anlaşma yapıyorum." derken beraber, Irak'ın başında bulunan Cumhurbaşkanıyla, Başbakanıyla, iki uluslararası ilişki, görüşme nasıl olması gerekirken yapmadıkları için alttaki adam diyor ki: "Ben bunları yapamam." Öbür taraftaki adam da diyor ki: "Senin yaptıklarını ben kabul etmem." diyor. Şimdi, bunlardan dolayı Enerji Bakanlığının yani... Benim çok konum monum değil, ben piyasa şartlarında enerjiyi nasıl, evimde kullandığım tüp neyse, doğal gaz neyse ben bunun üzerinden anlatırım. Benim çocuklarım dün "Doğal gaz alacağız" dediler, "Karne var." dediler. Ya, şimdi, her çıkan iktidarın hatipleri geçmiş dönemi karne dönemi olarak anlatıyordu. O zaman senin bugünkü yaptığın doğal gazdaki karne değil mi?
Bundan dolayı, Türkiye'nin enerjiyle ilgili, yani bu BİT'lerin içerisinde, bizim geçmiş dönemde Adana'nın -yani Tufanbeyli'den, Maraş'tan, Göksu'dan, Kayseri'den, "Adana Irmağı" deriz- akarsuları üzerinde 50 tane lisans verdiler, HES yaptırdılar. Bunların bir kısmı üretime geçti, bir kısmı hantal duruyor. O HES'lerden bir tanesinde, teknik arıza, firmanın arızası veya Bakanlığın inisiyatifinden çıkan, sözleşmeden çıkan hatalardan dolayı 12 tane insan öldü, Hakk'ın rahmetine kavuştu. Şimdi, bunun 6 tanesinin ölüsü bile bulunmadı. Yani "Ceyhan'ı Amsterdam yapacağız." dediler, serbest bölgede -o "Çalık Grubu" mu diyorlar- bir firmaya yer verdiler, "Al, burayı ne yaparsan yap." dediler, çivi çakmadılar. Ceyhan serbest bölgede enerjiyle ilgili çivi yok.
İSMET BÜYÜKATAMAN (Bursa) - Söz verdiler.
ALİ HALAMAN (Devamla) - Bak, biz buna rağmen, yani zaman zaman, olması için de yardımcı olduk.
SEYFETTİN YILMAZ (Adana) - Çalık, onların Çalık'ı.
ALİ HALAMAN (Devamla) - Şimdi, HES'lerle ilgili, o ölen çocukların, insanların ailelerine 12'şer bin lira para verdiler. Bak, her zaman burada gündeme gelen o 33 tane ölenlere 125 milyar para verdiler. Şimdi, ben böyle bir Enerji Bakanlığının bütçesine... Veya böyle bir Enerji Bakanlığının iyi yaptığını söyleme imkânım olur mu veya bu bütçeyi tasdik etme imkânımız olur mu?
MAHMUT TANAL (İstanbul) - Olmaz bence.
ALİ HALAMAN (Devamla) - Ben bundan dolayı, Enerji Bakanlığının bütçesinin, her şeye rağmen, Cenab-ı Hakk'tan hayırlara vesile olmasını dilerken buna ret vereceğimi söylemek ister, hepinizi saygı, sevgiyle selamlarım. (MHP ve CHP sıralarından alkışlar)