GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2014 YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇE KANUNU TASARISI İLE 2012 YILI MERKEZİ YÖNETİM KESİN HESAP KANUNU TASARISI NEDENİYLE
Yasama Yılı:4
Birleşim:33
Tarih:16.12.2013

CHP GRUBU ADINA İLHAN DEMİRÖZ (Bursa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 2014 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı'nın kanun hükmünde kararnameyle kurulan ve Sayıştaya gönderilmesi gereken defter, tablo ve belgelerin hiçbirisini sunmamış Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı bütçesi üzerine Cumhuriyet Halk Partisi adına görüşlerimi ifade etmek için söz almış bulunuyorum. Bursa'da ve ülkemizin dört bir yanında en zor koşullarda üretim yapan, inadına üretim yapan, dimdik ayakta duran kıymetli çiftçilerimiz başta olmak üzere tüm yurttaşlarımızı ve sizleri sevgi ve saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, 2014 yılı bütçesinin içerisinde işçi yok, emekli yok, dul, yetim yok, memur yok, çiftçi ve köylü de yok; gözden çıkarılan siz çiftçi kardeşlerimizin içinde bulunduğu sorun ve sıkıntıları giderecek bir pay, bir kalem, bir ödenek yok.

Sayın Bakan birazdan bu kürsüye gelecek ve güncellenmeyen, takla attırmayı sevdiği rakamlarla sizlere yapılanları anlatacak ve pembe tablolar çizecek.

Değerli çiftçi kardeşlerim, sizlere sesleniyorum: Lütfen, Bakanın anlattıklarını kendi cebinizde olanla karşılaştırın, köylere gelen sarı taksilerle karşılaştırın, köy kahvesindeki siyah çantalı kişilerle karşılaştırın, ilçenizde sayıları hızla artan icra daireleriyle karşılaştırın, ektiğiniz tarla ve aldığınız mahsul, sattığınız ürünle karşılaştırın, damdaki hayvan sayınızla karşılaştırın, mağdur olmuş çiftçiye "Ananı da al git.", "Gözünü toprak doyursun.", "Kusura bakma, senin oğlun da işsiz kalsın." diyen AKP'li yetkililerin ifadeleriyle karşılaştırın, sonra da, Yüce Atatürk'ün "Köylü milletin efendisidir." sözüyle karşılaştırın ve kararı siz verin.

Değerli milletvekilleri, dünya üzerinde tarımın desteklenmediği hiçbir ülke yok, ancak bizim ülkemizde tarım destekleniyormuş gibi yapılıyor, bütçeye göstermelik konan ödenekler o yıl içerisinde -arkadaşlarımızın da ifade ettiği gibi- çiftçilerin kullandığı mazot üzerinden ÖTV ve KDV olarak fazlasıyla geri alınmaktadır.

Ekranları başında bizi izleyen çiftçi kardeşlerimin huzurunda, Sayın Bakana, çiftçilerimizi desteklemediğini, tarımın Hükûmet eliyle çökertildiğini ifade etmek istiyorum.

Ülkemizde çiftçi ve köylü gözden çıkarılmış, her fırsatta çiftçiye destek vermeme politikası üzerinde çalışmalar yapılmaktadır. Bu çalışmalara basınla ses veren örgüt temsilcilerinin ifadesi bizim için çok önemlidir. Dünyanın en yüksek girdi fiyatlarına ve en düşük ürün fiyatına on iki yıl dayanan bir holding bile tarımsal üretim merkezini kapatırken çiftçi nasıl dayansın diyoruz.

Herkesin aklını başına toplaması gerektiğini ifade eden oda temsilcileri şöyle diyor: "Bu, böyle devam edemez, bu sektörde çalışan insanların mesleği terk etmesi, bir holdingin çekilmesine benzemez. Çiftçiler bu ülkenin çimentosudur, vatansever, özverili, çalışkan insanlardır. Böyle bir durum, ülkede çok büyük bir sosyal çalkantı yaratır ki, hiçbir açılım, saçılım bu sosyal kaosu gideremez."

Tarım mutfağındaki temsilciler bu şekilde feryat ederken, tarihte "saman ithal eden Bakan" olarak anılacak olan Sayın Mehdi Eker'in Fransa'dan aldığı şövalye nişanını da çiftçilerimiz unutmamaktadır.

Değerli milletvekilleri, basında hep TOKİ ilanlarını görmeyelim, artık sahibinden satılık çiftçiler var. İşte, bakın...

(Hatip, elindeki gazeteyi gösterdi)

İBRAHİM YİĞİT (İstanbul) - Bu tarafa da göster.

İLHAN DEMİRÖZ (Devamla) - Buyurun.

Kredi kullanıp iflasın eşiğine gelen yatırımcılardan biri diyor ki, 2010 yılının sonlarına doğru aldığı krediyle çiftlik kurduğunu ancak devletin kredi vermesindeki amaçla uygulamanın tutmadığını; dedesinden, babasından kalan otuz yılda biriktirdiği tüm mal varlığını kaybettiğini... Kredi kullanan bu vatandaş "300 hayvanım vardı, şimdi 150 tane kaldı. Çektiğim krediyle 40 tane hayvan alabiliyordum, şimdi, 100 hayvanı satsam da geri ödeyemiyorum." diyor ve kurduğu çiftliği satıyor değerli arkadaşlar.

Sayın Bakan bir ödül töreninde yaptığı konuşmada iki projeyle Guinness Rekorlar Kitabı'na başvurduğunu ifade etmiştir. Dünyaya açılan bu girişimleri takdirle karşılıyoruz. Guinness yetkilileri de ülkemize geldiklerinde ne kadar geç kaldıklarını ve Sayın Bakanın ülkemiz tarımına yönelik tüm çalışmalarının aslında kitabın ilk sayfasında yer almayı hak ettiğini göreceklerdir.

Bu iktidarın 2006 tarihinde çıkardığı Tarım Kanunu'nun 21'inci maddesi hükmü gereği, çiftçilerimize 40 milyar TL borçlu olduğunu bu kürsüden bir kez daha ifade ediyorum. Bu borcu ödemediklerini biliyoruz ancak bu konuda çiftçilerimizin alacaklarının ödenmesi için iki ayrı kanun teklifi verdiğimi ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığında olduğunu da ifade etmek isterim.

Değerli milletvekilleri, Sayın Bakanı çeşitli toplantılarda görüyoruz. Bu toplantıların çoğu, otel salonlarında yapılmaktadır. Acaba, Bakanlığınız döneminde çiftçilerle nerede, kaç defa toplantı yaptınız? Ayakkabınız killi, ağır bünyeli, tınlı topraklara değdi mi? Çiftçileri bire bir dinlediniz mi? Orada bulunuyorsanız, bakanlık koltuğuna oturuyorsanız, bunun sebebi çiftçi kardeşlerimizdir, bunları yok saymaya, ötelemeye hakkınız yok.

Son olarak, Bursa Gemlik, İznik, Mudanya ve Orhangazi ilçelerinden, sofralık zeytine 50 kuruş prim destek talebiyle yaklaşık 12 bin imza topladık değerli arkadaşlar. Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu üyesi olmama rağmen, 4 ilçe başkanı, ziraat oda başkanları ve üretici temsilcileriyle birlikte Sayın Bakandan dosyayı teslim etmek için randevu istediğimizde, Sayın Bakan, bize, maalesef randevu vermemiştir.

Değerli milletvekilleri, ülkemizin doğusundan batısına, güneyinden kuzeyine alın teri döken ve bizleri doyuran kıymetli çiftçilerimizin, her şeye rağmen umutlu olmalarını istiyorum, çünkü Cumhuriyet Halk Partisi olarak bizler, herkes için üretim ve herkes için zenginlik içeren yeni tarım düzeni planlamamızla, iktidarımızda, devletin desteği, toprağın bereketi çiftçimizin olacak diyor, hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)