| Konu: | ASKERLİK KANUNU İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 109 |
| Tarih: | 22.05.2012 |
MHP GRUBU ADINA KORAY AYDIN (Trabzon) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 248 sıra sayılı Askerlik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı üzerinde Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle hepinizi saygılarımla selamlıyorum.
Tasarıyla, asker alma işlemleri, erteleme hâlleri, sağlık muayeneleri ve askerî yargıyla ilgili bir dizi yenilik getirilmekte, astsubaylar, uzman jandarmalar ve uzman erbaşların özlük haklarında da bazı iyileştirmeler yapılmaktadır.
Tasarı Komisyona gelmeden, istişari nitelikte yaptığımız ön toplantıda, oluşan beklentiler, talepler ve öneriler gündeme getirildi. Millî Savunma Bakanlığı yetkilileri, tasarının daha çok özlük haklarına yönelik olduğunu, eğitim ve sosyal haklarla ilgili taleplerin ayrı bir tasarıyla düzenlenmesi için çalışma yaptıklarını ifade ettiler. Özlük haklarıyla ilgili düzenleme kadar önem taşıyan eğitim ve sosyal haklarla ilgili tasarının da bir an önce Parlamentonun gündemine getirilmesini temenni ediyorum.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Türk ordusu, Türk milletinin göz bebeğidir. Vatan, millet ve vazife uğrunda gözlerini kırpmadan hayatlarını ortaya koyan askerlerimizle ilgili düzenlemelerin süratle hayata geçirilmesi zarureti vardır. Bu bakımdan, Türk Silahlı Kuvvetleriyle ilgili yapılacak düzenlemelerde iktidar ve muhalefetin büyük bir uzlaşma, uyum ve iş birliği içinde hareket etmesi son derece önemlidir. Millî Savunma Komisyonunda, iktidar muhalefet iş birliğine örnek teşkil edecek derecede bir yaklaşım ortaya konularak, özlük haklarıyla ilgili önergelerle tasarıya son şekli verildi. Böylece, tam seksen bir maddelik tasarı, Komisyonda, yaklaşık iki saat içinde kabul edildi. Bu yaklaşımı önemsiyor ve diğer düzenlemelere de örnek olmasını gönülden temenni ediyorum.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; üzerinde konuştuğumuz tasarıyla astsubaylarımızın, uzman jandarmalarımızın ve uzman erbaşlarımızın özlük haklarıyla ilgili birtakım düzenlemeler ve iyileştirmeler yapıldı. Bütün bunları teker teker saymaya gerek yok. Ancak bu tasarıyla çözülmesi gerektiği hâlde hiç değinilmeyen bazı haklı talep ve beklentileri dikkatlerinize sunmak istiyorum.
Askerî öğrencilerimizin tazminat ve askerlik sorunlarının çözümü ne yazık ki tasarıda mevcut değildir. Çok sayıda askerî öğrenci ve ailesi, tazminatlarda indirim ve diğer öğrencilere çıkarılan afların paralelinde bir uygulama beklemektedir. Bütün bu beklentilere kayıtsız kalamayız. Millî Savunma Bakanlığı yetkilileri, askerî öğrencilere yönelik düzenlemelerin de tıpkı eğitim ve sosyal haklarla ilgili düzenlemeler gibi ayrı bir tasarı olarak çalışıldığını bildirdi, ancak tasarıyla ilgili net bir tarih verilmedi. Bu tasarı ivedilikle hazırlanmalı ve gündeme getirilmelidir.
Görüştüğümüz tasarı gündeme geldiğinde, astsubaylarımız, uzman jandarmalarımız, uzman erbaşlarımız ve askerî öğrencilerimiz haklı olarak büyük bir beklenti içine girdi. Nitekim, bu beklentiler paralelinde Genelkurmay Başkanlığımız "Türk Silahlı Kuvvetleri; birbirlerine gönül bağıyla kenetlenmiş fedakâr ve kahraman mensuplarının moral ve motivasyonunu en üst düzeyde tutmak maksadıyla, devletimizin sağladığı imkânları kullanmak suretiyle, ihtiyaç duyulan ve yetkisi dâhilindeki düzenlemeleri titizlikle yapmaya devam edecektir." şeklinde bir açıklama yaparak iyileştirmelerin devam edeceğini işaret etmiştir. Hükûmetin de bu düzenlemeleri yapmakta siyasi irade ve kararlılık göstermesi şarttır.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bizim Milliyetçi Hareket Partisi Grubu olarak, milletimiz yararına gördüğümüz bütün düzenlemelerde olduğu gibi, askerî personelimizin haklarıyla ilgili düzenlemelere de gerekli desteği ve katkıyı her zaman vermeye hazır olduğumuzu bir kez daha vurgulamak istiyorum. Biz, Milliyetçi Hareket Partisi olarak, çözümden ve uzlaşmadan yanayız! Amacımız, bağcıyı dövmek değil, üzüm yemektir. Bu bakımdan, iktidar partisi grubu ve Hükûmet temsilcilerinin yapıcı eleştirilerimize kulak vermelerini öneriyorum.
Türk Silahlı Kuvvetlerinin bütün çalışanlarını hiçbir ayrım gözetmeden bir bütün olarak görüyor ve seviyoruz. Birçok kurumda olduğu gibi ordumuzda da çeşitli statülerde personel çalıştırılabilir, statülerden kaynaklanan bir farklılık elbette ki olabilir. Ancak, kurumlar, çalışma barışını temin etmek, eşitlik ve adalet ilkelerini gözetmek zorundadırlar. Bilindiği gibi, görüştüğümüz tasarıda özellikle uzman erbaşlarımızın özlük haklarıyla ilgili haklı talep ve beklentileri karşılanamamıştır. Bütün Türk Silahlı Kuvvetleri çalışanlarına uygulanan ek gösterge, sayıları yaklaşık 50 bini bulan uzman erbaşlarımıza verilmemiştir. Yine, uzman erbaşlarımızın uçuş, paraşüt, denizaltı, dalgıç ve kurbağa adam hizmetlerinde aldıkları ek tazminatlardaki adaletsiz uygulama devam etmektedir. Aynı hizmeti yapan ve aynı riskleri üstlenen çalışanlara ödenen ilave tazminatlar da elbette ki aynı olmalıdır. Buna benzer daha bir dizi düzenleme hâlen yürürlüktedir ve bu düzenlemeler en başta Anayasa'mızın eşitlik ilkesine aykırıdır. Bu aykırılıkları bulup düzeltmek ve adaleti temin etmek bu Parlamentonun ve özellikle de çoğunluğu elinde bulunduran iktidar grubunun öncelikli görevidir. Uzman erbaşlarımızın sözleşmeli olmaları, sayılarının 50 bini bulması ve böylece yapılacak düzenlemelerin bütçeye ilave yük getirmesi gerekçe gösterilerek bu adaletsizlik devam ettirilemez.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; kamuda çeşitli statülerde çalışan binlerce sözleşmeli personeli kadroya geçiren Hükûmet, uzman erbaşları da kadroya geçirerek sorunu kökünden çözebilir. Zaten uzman erbaşlarımızın tabi oldukları 3269 sayılı Kanun incelenirse ihtiyacı karşılamadığı şeklinden bile anlaşılmaktadır. 3269 sayılı Uzman Erbaş Kanunu'nun neredeyse bütün maddelerinde değişiklikler yapılmış, âdeta yamalı bohçaya dönmüştür ancak 3269 sayılı Kanun yapılan onca değişikliğe rağmen, yine de beklentileri, talepleri ve ihtiyaçları karşılamaktan uzaktır. Bu nedenle artık yaraya neşter vurmak ve köklü bir değişiklik yapmak mecburiyeti vardır. Bu bakımdan, Millî Savunma Bakanlığı, Genelkurmay Başkanlığının görüş ve hassasiyetlerini de dikkate alarak, uzman erbaşların kadroya geçirilmesini sağlayacak düzenlemeyi bir an önce hazırlayarak Türkiye Büyük Millet Meclisine sunmalıdır. Bizim MHP Grubu olarak böyle bir tasarıya her türlü katkıyı ve desteği yapmaya hazır olduğumuzu buradan peşinen ifade ediyorum. Daha önce de belirttim, biz, bağcıyı dövmek değil, üzüm yemek istiyoruz. Bu bakımdan yapıcı ve yol gösterici muhalefet anlayışımızı sürdürmek azim ve kararlılığındayız.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; şimdi size çarpıcı bir örnek vermek istiyorum: Uçuş, dalış ve atlayış hizmetlerinde görevlendirilen askerî personele sırf bu hizmetlerinden dolayı ilave bir tazminat ödenmektedir. Şimdi hep birlikte düşünelim, üç ayrı askerî personel uçaktan paraşütle atlıyor; uçak aynı, paraşütler aynı, yükseklik aynı, velhasıl risk aynı ancak gelin görün ki atlayış tazminatı olarak bu personelden birine 100 birim, bir diğerine 60 birim ve uzman erbaş olanına da 30 birim değerinde bir ödeme yapıyoruz. Böyle bir adalet anlayışı olabilir mi? Aynı durum dalış, denizaltı, dalgıç ve kurbağa adam hizmetleri için de geçerlidir. Bizler bunu ifade ederken subaylarımızın da, astsubaylarımızın da, uzman jandarma ve uzman erbaşlarımızın da haklı taleplerinin sonuna kadar karşılanmasından yanayız. "Birinden alın diğerine verin." demiyoruz, "Herkese hakkını adil biçimde verin." diyoruz.
Bir örneği daha dikkatlerinize sunmak istiyorum: Uzman erbaşlarımız, birçok sınıfta görev yaptıkları gibi, Jandarma Genel Komutanlığı bünyesinde de görev yapmaktadırlar. Aynı komutanlıkta aynı görevleri yapan uzman jandarma ve uzman erbaşlar farklı statü ve özlük haklarına sahip durumdadır. Bu durum, ister istemez çalışma barışını ve huzurunu zedelemektedir. Yapılması gereken, aynı işi ve aynı görevleri yapan personelin statülerinin ve dolayısıyla da maaşlarının eşitlenmesidir. Hükûmet, tıpkı toplu görüşme masasında memurlara yaptığı gibi, cansiparane çalışan askerî personele de meydanları adres göstermemelidir. Şimdi, memurlar da, emekli uzman erbaş ve aileleri de meydanlara inmeye hazırlanıyorlar.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; canını sermaye yaparak çalışan askerî personelimizin ve polislerimizin özlük haklarıyla ilgili olarak yapılacak iyileştirmelerin, kısıtlı bütçe imkânları gibi gerekçeler de dâhil olmak üzere hiçbir mazereti olamaz. Bu bakımdan, astsubaylarımızın, uzman jandarmalarımızın ve polislerimizin ek gösterge sınırlandırmalarına son verilmeli, uzman erbaşlarımıza da hak ettikleri ek göstergeler verilmelidir; aksi takdirde, yapılan artışlar çok komik düzeylerde kalmaktadır. Örneğin, emniyet teşkilatında görev yapan personel ile ilgili olarak -hepimiz biliyoruz- 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 36'ncı maddesinin "Ortak hükümler" bölümünün (B) bendine "Emniyet hizmetleri sınıfı mensupları 1'inci derecenin son kademesine kadar yükselebilirler." şeklinde ibare eklenerek değiştirilmiştir.
Emniyet mensubu personel hâlen çalışırken zaten 1'inci derecenin 4'üncü kademesine kadar inmektedir ancak bu, emekliliklerine yansımamaktadır, emekli olurken 3'üncü dereceden emekli olabilmektedirler ve maaşları da yüzde 50 oranında, emekli olduktan sonra düşmektedir. Yapılacak bu düzenlemeyle bu polislere 3600 ek gösterge verilerek mağduriyetlerinin giderilmesi, böylece diğer kurumlarla da denkliklerinin sağlanması imkânı verilmiş olacaktır.
Değerli arkadaşlar, bu konuda özellikle Başbakanımızın da on yıldan beri verdiği sözleri dikkate alarak, iktidar partimizin buna çözüm getirecek bir anlayış ortaya koyacağını bütün polis arkadaşlarımız adına da umut etmek istiyorum.
Değerli arkadaşlar, MHP Grubu olarak, bu yasa üzerinde Genel Kurulda yapılacak her türlü iyileştirme önergesini destekleyeceğimizi, hakları sınırlayan ve geri götüren önergelere de karşı çıkacağımızı açıkça ifade ediyorum.
Bu duygu ve düşünceler içinde de sözlerime son verirken, Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına hepinizi saygılarımla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.